30.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
NARKOTİK Şube'de görevli Komiser Yardımcısı Bora Barış Güler'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nazmi Deliktaş'ın cezaevinde öldürülmesine engel olduktan sonra kurşunlanıp felç olan İnfaz Koruma Memuru Veli Ünal, yetkililerin ilgisizliğinden şikayetçi.
127 gündür yatağa mahkum olarak yaşayan Ünal'ın vücuna saplanan 15 kurşundan bazıları hala çıkarılamadı. İki kez ameliyat olan Ünal üçüncüncüsüne hazırlanıyor.
"Savcım bile gelmedi geçmiş olsun demeye" diye yakınan Ünal şunları söyledi: "Emeklilik hayalleri kurarken sakat kaldım. Ne saldıranı ne de saldırıya uğrayanı tanırım. O tabancayı içeriye sokanlara lanet olsun. O da kurumun, idarenin kabahati. Ölseydim daha iyiydi. Bu kadar işkence çekmezdim. Benim durumumu gören diğer infaz koruma memurları bundan sonra nasıl görev yapabilir?"
Deliktaş'ı öldürmek isteyen Hüseyin Uzun'la Ayvaz Korkmaz'ın adamı olduğu öne sürülen Azmi Derin'e engel olan Ünal, başına gelenleri Milliyet'e anlattı.
Olay günü ziyaret bölümünden gelen silah sesi üzerine yerinden fırladığını ve elinde silah bulunan Derin'i arkadaşlarıyla birlikte etkisiz hale getirerek cezaevi savcısına teslim ettiğini belirten Ünal şunları söyledi:
"Bu olaydan sonra tehdit edilmeye başlandım. Evimin adresini ve telefonumu tespit eden bazı kişiler, 'Bu işe niye karıştın?' diye aramaya başladı. Olaydan bir hafta sonra, 25 Ağustos 1998'de, işe giderken arkamdan açılan ateş sonucu vurularak ağır yaralandım. Gözlerim karardı ve yere yığıldım. Hastanede uyandım. İki kez ameliyat oldum. Yakalanan kişileri bana gösterdiler, ancak yüzlerini görmemiştim."
Vücuduna isabet eden kurşunlardan bazılarını hala taşıyan Ünal'ın hayatı, saldırıdan sonra altüst oldu. Hastane kapılarında perişan olduğunu belirten Ünal'ın tek dayanağı ise eşi ve beş çocuğu. 25 yıl çalışıp emekli olmaya birkaç ay kala düştüğü durumu "Ölümden de beter" diye yorumlayan Ünal, yine de görevini yaptığı için pişman olmadığını söyledi.