Katillerimizle yaşlanıyoruz

Delilleri Oral Çelik'in beraat kararından sonra gönderilmesi İpekçi ailesini öfkelendirdi. Nükhet İpekçi: Babamın yaşama ve benim savunma hakkım hiçe sayıldı


       Uğradığı silahlı saldırıda ölen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin ailesi ve avukatı, suikaste yardımcı olduğu gerekçesiyle yargılanan Oral Çelik'in beraatinin kesinleşmesinden sonra mahkemeye bazı belgelerin gönderilmesini "rezalet" olarak nitelendirdi. İpekçi ailesi, MİT görevlileri Zafer Gedizli ve Zafer Atalay Balamir hakkında yalancı tanıklık yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunacaklar.
       İpekçi davasının müdahil avukatları Turgut Kazan, Uğur Yetimoğlu, Uğur Ozan, Taner Oğuzgiray ve İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, yaşanan son gelişmelerle ilgili olarak, dün İstanbul Adliyesi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Kazan, katil zanlısı Yalçın Özbey'in ifadelerinin delil olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, ortaya çıkan belgeleri "160 sayfalık işe yaramayan evrak" olarak niteledi.

İpekçi hikayesi

       İpekçi cinayeti faillerinden olan Özbey'in ifadelerinin davanın karara bağlanmasının ardından mahkemeye gönderildiğini ve hiçbir imza taşımadığını belirten Kazan, "İpekçi Hikayesi" olarak nitelendirdiği davayı şöyle anlattı:
       "Mahkeme yazı yazdı, ifadeleri istedi. Emniyet Genel Müdürlüğü önce bambaşka dosyalar gönderdi. Gönderilen ifadelerin istenilen ifadeler olmadığını belirttik. Bunun üzerine emniyet MİT'e sordu ve MİT söz konusu bantların imha edildiğini söyledi. İfadeyi alınan MİT'çiler dinlendi. MİT görevlileri, Özbey'in İpekçi cinayetinden arandığını bilmediklerini belirtip, kendisiyle yalnızca uyuşturucu konusunu görüştüklerini söyledi.
       Devlet adına hareket edenler, savcıdan gizli ifadeye giderken ve ifadeyi savcıya göndermeyip imha ederken suç işlemişlerdi. O tarihteki Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ankara Cumhuriyet Savcılığı dilekçemize görevsizlik kararı verdi. Özbey görüşmesine ilişkin bant çözümü olduğu sanılan 32 sayfalık metin dosyasına intikal etmiş ama metnin üst yazısı ve imzası yokmuş. Nereden geldiği, kimin getirdiği bilinmiyor. Hatta tamamı mıdır, bir kısmı mıdır belli değil. Bu nedenle mahkemeye zamanında gönderilmemiş. Şimdiyse müfettiş istediği için gönderilmiştir. Hikaye bu."

Masal gibi

       Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Nükhet İzzet İpekçi de "Yaşadıklarımıza baktığımda bir masal içinde olduğumu zannediyorum. Katillerimizle birlikte yaşlanıyoruz. Bir masal gibi. Babamın yaşama ve benim savunma hakkımın hiçe sayıldığını görüyorum" dedi.
       Bir çok haktan zanlı ve sanıkların daha fazla yararlandığı düşüncesinde olduğunu belirten İpekçi, 20 yıldır süren bu olayda her yeni gelişmede yeni bir beklenti içine girdiklerini ifade etti. Bir gazetecinin, "Türkiye'yi terk etmeyi düşünüp düşünmediğini" sorması üzerine İpekçi, "Daha değil. Henüz değil" yanıtını verdi.