The Others KİTAP

KİTAP

13.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

SIRADAN BİR İNSANINKİ UNUTULUR. PEKİ YA BİR FİLOZOFUNKİ?..

KİTAP

Sinan Biçici
KİTAP
Filozoflar her zaman büyük sözler söylemiyor. Sürçülisan da ediyorlar, teşbihte hata da. Filozofların felsefe tarihi boyunca söylediği bu tür sözler "Filozof Gafları" adlı kitapta toplandı. "Felsefenin şu iki kelimeden ibaret olması ne kadar da olağanüstü bir şey: Umurumda değil!" diyor Fransız filozof Montesquieu. Genel kanının aksine felsefe, büyük harfle de başlasa her zaman 'ciddi' bir uğraş değil. Filozoflar da sakallı, dağınık saçlı, kalın gözlüklü ve yaşamını dört duvar arasında, sadece kitaplarla geçiren insanlar değiller.
Felsefe tarihinde matrak, dünyayı önemsemeyen, maceracı, çok renkli filozof tipleri olduğu gibi ırkçı, kadın düşmanı, çapkın, küfürbaz, dedikoducu olanlar da var. İki Fransız düşünür Jean - Jacques Barrare ve Christian Roche, "Filozof Gafları" (Güncel Yayıncılık, 174 sayfa) adlı kitapta felsefecilerin gündelik konularda ağızlarından dökülen incileri toplamışlar...
"Filozof bir papaz eskisidir," diyerek onların hiç de önemli insanlar olmadıklarını anlatıyor Friedrich Nietzsche. Nietzsche böyle düşünür de filozoflar onun hakkında neler düşünür?
Filozoflar arasındaki atışmalar da oldukça matrak ve küfürlü olabiliyor. Maurice Boudot, "Nietzsche sihirli bir kelimeye, iktidarsız düşünürlerin kendilerine maymun hayası naklettirme tarzına dönüştü," derken, Roger Nimier ondan, "Nietzsche, şu konyak içerken sözü edilen palavracı tip," diye bahsediyor. Aydınlanma felsefesinin önemli düşünürü Voltaire ise teşbihte sınır tanımıyor:
"Zannediyorum ki Erosratos'un köpeği, Diogenos'un köpeğiyle çiftleşince, küçük köpekler dünyaya geldi ki, Jean Jacques (Rousseau) tamı tamamına bunlardan gelmektedir."
"Dünyanın diğer kısmında maymunlar, Avrupa'da Fransızlar vardır" (Schopenhauer), "... Yahudiler, tüccar gelenekleriyle, toplumsal bünyenin cüzzamı ve vebası değil midirler?" (Charles Fourier), "Vasatın altında bir şey varsa Alman'dır," (Nietzsche) gibi sözler de filozofların ırkçı düşüncelerine veciz örnekler.
Halk, sınıf, barış gibi ciddi konularda da yazılan çok şey var:
"Halk boyunduruk ve kirli ot gereken öküzlere benzer," diyor Voltaire.
"Barış düşüncesi kırsal bir aşk şiiridir, ancak koyunlar için geçerlidir," Alfred Baumler'in sözü. Nicholas de Chamfort toplumsal sınıflar için: "Toplum iki büyük sınıftan oluşmuştur: İştahından çok yemeği olanlar ve yemeğinden çok iştahı olanlar," diyor.
Filozoflar hep erkek, kadınları unuturlar mı hiç?
"Bu kadın güzel ve akıllı: Ne yazık, güzel olmasaydı daha akıllı olurdu",
"Kadınları mı göreceksin, kırbacını unutma!", "İlk ve son becerileri... Dünyaya çocuk getirmektir"
Nietzsche'nin sözleri.
"Kadınlar genellikle hiçbir sanatı sevmezler, hiçbirinden iyi anlamazlar ve hiçbir dehaları yoktur" Rousseau'nun, "Bu küçük boylu, dar omuzlu, geniş kalçalı ve kısa bacaklı cinse güzel demek için, erkeğin zekasının aşk ile karartılmış olması gerekmiştir" ise Schopenhauer'in kadınlar hakkındaki incileri...
Voltaire'in de dediği gibi "Hayat kötü bir şaka" değil mi zaten?
Yazarlar