The Others Korsan dehşeti

Korsan dehşeti

25.02.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Korsan dehşeti

Korsan dehşeti

Adana - Ankara seferini yapan THY uçağı Diyarbakır’a kaçırıldı. Korsanı mürettebat ve yolcular etkisiz hale getirdi

TÜRK Hava Yolları’nın (THY) Ankara seferini yapmak üzere dün akşam Adana’dan havalanan RJ 100 tipi `Gaziantep’ uçağı, bir hava korsanı tarafından içinde bomba olduğunu belirttiği oyuncak pandayla kaçırıldı. 36 yaşındaki Mehmet Dağ adlı korsan, sabaha karşı saat 02.00 sıralarında etkisiz hale getirildi.
İçinde 63 yolcu ve beş mürettebatı bulunan TK - 491 sefer sayılı `Gaziantep’ uçağı, Ankara’ya gitmek üzere 21.05’te Adana’dan havalandı. Mürettebatı Kaptan Ali Gürkan, İkinci Pilot Erdoğan Koç, Kabin Amiri Sevgi Akbulut ve hostesler Şöhret İşsever ile Aylin Elbasanlı’dan oluşan uçak, kısa süre sonra rota değiştirerek, doğuya yöneldi. Kaçırıldığı anlaşılan uçağın Diyarbakır istikametine gittiğinin belirlenmesi üzerine, 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı ve 8. Ana Jet Üssü çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Saat 22.40 sıralarında havaalanına doğru inişe geçen uçak, son anda pas geçti. Bir süre havada dolaşan uçak, daha sonra saat 22.46’da piste iniş yaptı.
Özel harekat timlerinin de geldiği havaalanında yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü. Ayrıca ambulans ve itfaiye ekipleri de pistte yerlerini aldı.
Edinilen bilgilere göre, uçak havalandıktan sonra pilot kabinine giren bir kişi, elindeki paketi göstererek, "Yerinizden kıpırdamayın. Elimde bomba var. Dediklerimi yapmazsanız, patlatırım" diye bağırdı. Korsan, kendisinin Tahran’a götürülmesini istedi. Bunun üzerine uçak, rota değiştirerek, İran’a yöneldi. Ancak pilotun uyarısı üzerine, uçak, yakıt ikmali yapmak için Diyarbakır’a indirildi.
Yapılan ilk görüşmeler sonunda, çoğu hasta 20 yolcu serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar, korsanın kendisini "Allah’ın şehidi" olarak tanıttığını, uçak personeli ve rehin alacağı beş yolcuyla birlikte Tahran’a gitmek istediğini söylediğini ifade etti. 30 yaşlarındaki korsanın Kıbrıs uyruklu olabileceği kaydedildi. THY Genel Müdürü Yusuf Bolayırlı, korsanın üzerinde, bomba olduğu sanılan bir oyuncak ayının bulunduğunu, ayının ağzındaki puronun ise bombanın fitili olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.
Uçak yolcuları arasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Sedat Ünal, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Ülkü ve YÖK üyesi Prof. Dr. Kazım Türker’in de bulunduğu belirlendi. THY uçağını kaçıran hava korsanı, kendisiyle görüşen yetkililerin üzerlerini çıkararak, uçağa yaklaşmalarını şart koştu. Ardından elindeki paketin tahrip gücü yüksek bir bomba olduğunu öne süren hava korsanı, telsiz anonsuyla iki pilot ve üç mürettebat eşliğinde havalanmak için başka bir uçak istedi. Korsanı teslime ikna için kimliği açıklanmayan bir psikolog, havaalanına getirilerek kuleye götürüldü. Korsanın uçağa yakıt ikmali istemi de kabul edilmedi. Mehmet Dağ adlı korsan sabaha karşı 02.00 sıralarında mürettebat ve yolcular tarafından etkisiz hale getirildi.

Shuman Salatha, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Ülkü, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Sedat Ünal, Ahmet Önal, Gürol Bahadır, Aydın Sümer, A. Aziz Yazar, Ahmet Kerpitçi, Dönmez Güler, Ahmet Yardım, Fatih Demirdış, Tunç Öztürk, Hüseyin Kılıç, Hamit İzol, Ömer Meti, Nadir Saygılı, Gülseren Karge, Tuğba Kaymak, Ali Ataklı, Enver Sungur, Seyfettin Tatlı, Yasemin Çolak, Haluk Ergün, Prof. Doğan Taner, Prof. Kazım Türker, Abdelselam Ikak, Haydar Seham, Musa Seyyar, Meryem Maiwald, Erdener Özekli, Osman Uzuner, Adnan Erdem, Serdar Özdemir, E. Volkan Kalyoncu, Ünye Çimento Genel Müdürü Hikmet Dizdaroğlu, Oyak Genel Müdür Yardımcısı Hasan Işık, İhsan Beyazıt, Servet Moran, Vedat Gülşen, Nihat Özdemir, M. Yeşilbağ, G. Bollito, Fahrettin Ulusoy, Seviye Öncel, Sabahattin Ütkür, Fikret Moray, Çağhan Bacaksızlar, Fatih Levent, İbrahim Aydın, Bülent Özdemir, Fatih Kösebalan, Adana Çimento Yönetim Kurulu üyesi emekli Orgeneral Metin Okçu, Adana Çimento Yönetim Kurulu üyesi emekli Orgeneral Halil Sezal, Gökhan Terzioğlu, M. Sait Göksu, Adem Sezginer, Ergin Gürsoy, Hakan Alfat, İsmet Sandalcı, Refik Karahan, Adem Dinçer, Turhan Toydemir, Mehmet Dal.

TÜRKİYE’nin bundan önce yaşadığı önemli uçak kaçırma olayları şöyle:
3 Mayıs 1972: Ankara - İstanbul seferini yapan THY’nin "Boğaziçi" uçağı, sol görüşlü Sefer Şimşek, Yaşar Aydın, Mehmet Yılbaz ve Aynullah Akça tarafından Sofya’ya kaçırıldı. Korsanlar, Sofya’da uçağı Bulgar makamlarına teslim etti ve bu ülkeye iltica talebinde bulundu.

22 Ekim 1972: Hacı Özdemir, Derviş Elmacıoğlu, Yücel Bozkurt ve Ahmet Maden isimli THKO adlı yasadışı örgüt üyeleri, İstanbul Ankara seferini yapan THY’nin "Truva" uçağını Sofya’ya kaçırdı. Korsanlar daha sonra uçağı Bulgar yetkililerine teslim ettikten iltica talebinde bulundu.

1 Mayıs 1976: Paris - İstanbul seferini yapan THY’nin DC 10 tipi "İzmir" uçağı, Zeki Eşder isimli Türk işçisi tarafından Marsilya’ya kaçırılmak istendi. Ejder, daha sonra ikna edildi ve uçak, Paris’in Orly Havalimanı’na döndü.

19 Mart 1977: THY’nin "Diyarbakır" uçağı, silahlı iki hava korsanı tarafından Diyarbakır - Ankara seferini yaparken Beyrut’a kaçırıldı. Uçakta 173 yolcu bulunuyordu. Ellerinde tabanca bulunan hava korsanları İsmail Açan ve Hanefi Güzel, uçağı Beyrut Havaalanı’na indirdi. Korsanlar, Lübnan Başkabanı Selim - el Hoş’un girişimleriyle teslim oldu. Açan ve Güzel’in Diyarbakır Bağlar Ortaokulu son sınıf öğrencileri olduğu ve Filistin’e gitmek için uçak kaçırdıkları anlaşıldı.

13 Ekim 1980: Boeing 727 tipi "Diyarbakır" uçağı, Münih - İstanbul - Ankara seferini yapan "Diyarbakır" uçağı, silahlı altı kişi tarafından kaçırılarak yakıt ikmali yapmak için Diyarbakır’a indirildi.

24 Mayıs 1981: İstanbul - Ankara seferini yapan DC 9 tipi "Haliç" uçağı, sol görüşlü dört hava korsanı tarafından Bulgaristan’a kaçırıldı. Korsanlar, uçakta bulunanlarca etkisiz hale getirildi.

28 Haziran 1985: THY’nın Frankfurt - İstanbul seferini yapan Boeing 727 tipi "Kars" uçağı, Federal Almanya’dan sınırdışı edilen Yusuf Örer adlı bir kişi tarafından kaçırılmak istendi. Korsan, uçuş mühendisi Süleyman Tekyıldırım ve kaptan pilot Ahmet Özseyhan tarafından iki dakika içinde etkisiz hale getirildi.

24 Mayıs 1981: THY’nin DC - 9 tipi "Haliç" yolcu uçağı, İstanbul - Ankara seferini yaparken aşırı sol eğilimli ve silahlı dört kişi tarafından Bulgaristan’ın Burgaz kentine kaçırıldı. İki teröristin dışarı çıkması üzerine yolcular ve mürettebat, uçakta kalan iki korsana saldırarak etkisiz hale getirdi.

9 Haziran 1997: Abdi İpekçi cinayetiyle Papa suikastinin sanığı Mehmet Ali Ağca’nın serbest bırakılmasını isteyen hava korsanı İsmail Beyazpınar ve Nusret Akmercan, La Valetta - İstanbul seferini yapan Malta Havayolları’na ait uçağı kaçırarak Almanya’nın Köln kentine indirdi. Korsanlar, teslim oldu. Korsanların sorgularında Ağca’yı hiç tanımadıkları anlaşılırken, Türkiye’ye dönmemek için uçak kaçırdıkları ortaya çıktı.

UÇAK kaçırılması olayı, Ankara’da oluşturulan kriz masasıyla takip edildi.
Olayın haber alınmasının ardından beraberindeki Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ile taksiyle İçişleri Bakanlığı’na giden Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’yla durum değerlendirmesi yaptı. Toplantıya, bir süre sonra Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican da katıldı.
Olayın terör amaçlı olabileceği düşüncesiyle dün gece yarısı Ankara Etimesgut Askeri Havaalanı’ndan Diyarbakır’a bir askeri uçakla tam teçhizatlı komando birliği gönderildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, uçak kaçırma olayını dün akşam katıldığı özel bir TV kanalındaki canlı yayında öğrendi. Demirel, ilk bilgilere göre, hava korsanının kimseye zarar vermek istemediğini belirttiğini kaydederek, "İnşallah bizi üzecek bir şey olmaz, halledilir" dedi.

YOLCULAR arasında bulunan Gazeteci - Yazar Sebahattin Ütkür, yeni ameliyat olduğu için korsan tarafından uçaktan inmesine izin verildiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Uçağı kaçıranın tedirgin olduğu her halinden belliydi. Hostesleri ikna ederek, kokpite girdi. Elinde oyuncak panda tutuyordu. Bir ara ben pandanın üzerine bastım. İçinden bir fitil çıktığını gördüm. Pandanın içinde barut ve çiviler olduğunu söyledi. Bir ara kimseye zarar vermek istemediğini belirtti. Bir ara telaşlandı. Ben elinden almak düşüncesiyle kemerimi çözdüm. Bu arada kokpite girdi. Uzun süre anons yapılmadı. Yolcular o sırada gözükmüyordu. Bizim bölümde beş kişi vardı. Yolcular pek bir şey anlamadı."
Uçağın Tiflis’e ya da Azerbaycan’a gideceğini sandığını ifade eden Ütkür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaçıran kişi, daha önce hosteslere İran’a gideceğini söylemiş. Diyarbakır’a gittiğimizi hosteslerden saat 22.00 civarında öğrendik. Daha sonra korsan, Business Class’taki yolcuların da arka tarafa geçmesini söyledi. Sonra bir kaşkol istedi. Kaşkolla yüzünü kapatacağını söylüyordu. Business Class’ın perdesini kapattı. Bu arada elindeki sigarının fitile değmemesi için özen gösteriyordu. Ardından Diyarbakır’a ineceğimiz anonsu duyuldu. Sonra ben hostesleri yatıştırmaya çalıştım. Dışarıya çıktık. İçki servislerinin durdurulmasını istedi. Bir yolcuya içki içtiği için hakaretlerde bulundu. Bir müdahale olmaması halinde normal şekilde Diyarbakır’a ineceğini söyledi. Uçakta çocuk yolcu bulunmuyordu. Sadece birkaç tane kadın vardı."