Kovboylar yalnız değil!

Kovboylar yalnız değil!
Biri yerli üç western, pazar ekranında. Gary Cooper, Burt Lancaster ve William Holden’ı fazla ciddi bulanlar Red Kit Sadri Alışık’a gülebilir
Pazar günü western göstermek gelenektir. Bugün de, Sturges’ın "Escape From Fort Bravo / Kahramanlar Kalesi", Aldrich’in "Vera Cruz"u yanı sıra Aram Gülyüz’ün "Atını Seven Kovboy"uyla Vahşi Batı’dayız.
Aldrich’in filmi bir kontesi ve altınlarını Vera Cruz’a sağ salim ulaştırmakla görevli iki maceracının Burt Lancaster ve Gary Cooper’ın çekişmesini konu alıyor. 1860’larda Meksika’da Maximillian saltanatına ve Juarez isyancılarına da değinen filmde, Ernest Laszlo’nun görüntülediği Meksika’nın el değmemiş güzelliği izleyiciyi büyülüyor.
"Kahramanlar Kalesi" ise İç Savaş sırasında Arizona’da geçiyor. Eleanor Parker’ın Konfederasyon askerlerini kurtarma çabası kızılderililer tarafından engelleniyor. William Holden ise süvari birliğinin komutanı, sert yüzbaşı rolünde.
Türk sineması western’i İtalyanlar kadar sevdi. Onların spaghetti western’ine karşılık bizde de altmışlı yılların sonunda bir erişte western oluştu. Anadolu bozkırları Meksika’ya, Teksas’a dönüştü... Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney, Tamer Yiğit gibi oyuncular bir şapka bir çift çizmeyle kovboy oluverdi.

İlk Red Kit bizim
Giovanni Scognamillo ve Metin Demirhan’ın "Fantastik Türk Sineması" adlı kitaplarına göre Red Kit’i sinemaya ilk kez uyarlayan Yeşilçam oldu! Yalnız kovboyu İzzet Günay’ın canlandırdığı 1971 yapımı "Red Kit"in yönetmeni Aram Gülyüz idi. Yine Gülyüz’ün imzasını taşıyan 1974 yapımı "Atını Seven Kovboyöda bu kez Sadri Alışık, Red Kit rolünde. Figen Han, Aydın Babaoğlu, Sami Hazinses, Cevat Kurtuluş, Ali Şen’in rol aldığı filmin senaryosunu Özdemir Birsel yazdı; görüntü yönetmeni Muzaffer Turan.
KANAL 6 / 14.20

Babasını seçen bebekEbeveyn olma üzerine bir komedi pazar gecenizi şenlendirecek
Bir yaşından önce konuşan bebek sayısı pek azdır. Doğar doğmaz bitirim bir yetişkin gibi konuşan, hatta kısıtlı hareket kabiliyetiyle annesini yönlendiren, kendine baba seçen bir bebeğe ne demeli? Bu akşam ekrana gelecek olan "Bak Şu Konuşana" ilginç konusu ve düzeyli mizahıyla dikkat çekiyor.
Hem yüksek gişe hasılatı yapan hem de eleştirmenlerden geçer not alan "Bak Şu Konuşana / Look Who’s Talking" ebeveyn olma üzerine sevimli bir komedi. Mollie, evli olan sevgilisi Albert’tan hamile kalır. Benmerkezci işadamı Albert, Mollie’yi yüzüstü bırakır, doğumdan önce ayrılırlar. Onu hastaneye götüren sempatik taksi şoförü James ile aralarında bir yakınlık doğar. Ama Mollie’nin annesi Rosie, kızına zengin bir kısmet bulmaya kararlıdır. Dünyaya gözü açık gelen Mikey ise yoksul ama iyi kalpli ve komik James’i tercih eder. Mollie ile James, önceleri yalnızca arkadaştır; hatta Mollie bir meslektaşıyla yemeğe çıktığında Mikey’e James bakar. Ama bu arada Mollie’ye de aşık olur...
"Bak Şu Konuşana" doksanlı yılların performansıyla eleştirmenleri şaşırtan, yönetmenleri onurlandıran ve yapımcıların kasasını dolduran en gözde aktörü John Travolta’yı ününün zirvesine taşıyan film.

Travolta’nın yükselişi
"Cumartesi Gecesi Ateşi / Saturday Night Fever", "Staying Alive", "Grease" gibi müzikaller dışındaki filmleri ses getirmeyen "Urban Cowboy", "Two of A Kind" gibi vasatın altında yapımlarda bir türlü kendini gösteremeyen Travolta’nın kariyer grafiği bu filmden bir süre sonra yükselmeye başladı.
Quentin Tarantino’nun 1994 yapımı "Pulp Fiction"ından sonra Travolta’yı dikkatle seçilmiş başrollerde izlemeye başladık.
KANAL D / 22.10

Karım kayboldu!Roman Polanski imzalı kara filmde Harrison Ford, Paris’te birdenbire kaybolan karısını arıyor
Polonya sinemasının genç yeteneği olarak ünlenen Roman Polanski’den bir kara film, geç vakit heyecan arayanlar için.
"Repulsion / Tiksinti", "Rosemary’s Baby / Rosemary’nin Bebeği" adlı filmleriyle gerilim ve korku türlerinde birer başyapıt veren Polanski, "Franticöte Hitchcockvari bir gizemle çıkıyor izleyici karşısına.

Karışan valizin esrarı
Dr. Walker (Harrison Ford) bir konferansa katılmak için karısıyla (Betty Bickley) birlikte Paris’e gider. Havaalanında valizleri bir başkasınınkiyle karışmıştır. Otel odasında duş alırken karısının birdenbire ortadan kayboluşuyla şaşkına döner. Ancak polis onu ciddiye almaz. Karısının kendi isteğiyle onu terk ettiğini düşünür. Yanlış valiz onu bir cesede götürür! Bu sırada ortaya çıkan Michelle (Emanuelle Seigner) ile birlikte karısını aramayı sürdürür...
Polonya’nın usta görüntü yönetmenlerinden Witold Sobocinski’nin çalışması ve Ennio Morricone’nin bestesi filmin kalitesini yükseltiyor.
ATV / 00.30