The OthersKuriş 35 gün direndi

Kuriş 35 gün direndi

23.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kuriş 35 gün direndi

Kuriş 35 gün direndi


Konya'daki kadın cesedinin Kuriş'e ait olduğu diş haritasından anlaşıldı. Kuriş'in sorgulanma kasetini izleyen ağabey: Kardeşim hayat mücadelesi vermiş


Konca Kuriş'in cesedi, kaçırıldıktan yaklaşık 18 ay sonra ölüm tarlalarının Konya ayağında çıktı. Kuriş'in terör örgütünün elindeyken sorgulanışına ilişkin görüntüleri izleyen ağabeyi Mehmet Genç, "kardeşinin, polisin elinde hemen çözülen Hizbullahçı teröristlere karşı 35 gün direndiğini" açıkladı.
Hizbullah'ın Akdeniz sorumlusu Mehmet Emin Ekinci'nin ifadeleri ve yerel istihbarat doğrultusunda soruşturmanın Konya ayağında yapılan çalışmalarla Meram'da biri kadın olmak üzere 4 ceset çıkartıldı.
Cesetlerden birinin Kuriş'e ait olduğu şüphesi, Kuriş'ten haber alamayan ailesini harekete geçirdi. Kuriş'in eşi Orhan Kuriş, ağabeyi Mehmet Genç, kayınbiraderi Halil Kuriş ve oğlu Yahya Kuriş, önceki akşam saatlerinde Mersin'den Konya'ya hareket etti. Aileye, Mersin'de diş hekimliği yapan Kürşat Ünsalan da eşlik etti.
Kuriş'in ailesi ve diş hekimi, otopsi işlemleri için dün sabah Konya Numune Hastanesi'ne geçtiler.

Ağız haritası getirildi

Diş hekimi Ünsalan, teşhis için, beraberinde Kuriş'in "ağız ve diş haritası"nı da getirdi. Kuriş'in yakınlarının morga girmelerinden yaklaşık bir saat sonra ağabeyi Mehmet Genç, şu açıklamayı yaptı:
"Ceset, maalesef kardeşim Konca Kuriş'e ait. Haritayla damak birbirine oturdu. Bir de doktorun diş haritasından teyit aldık. Zaten diş yapısı parmak izi gibi bir konu olduğu için ceset kesinlikle Konca Kuriş'in. Diş yapısının birbiriyle tutması milyarda bir ihtimal. Bulunan kadın cesedi bizim kızkardeşimize aittir."

Hayat mücadelesi verdi

Genç, Beykoz'daki villada ele geçirilen Kuriş'i sorgulama kasetini emniyette izlediğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
"Kaset var. Yalnız Konca'nın 35 gün büyük direnç gösterdiği belli. Ama onu kaçıran, yakalanır yakalanmaz 'Herşeyi söyleyeceğim' diye hemen polise teslim olmuş. Bir kadın 35 gün direnmiş arkadaşlar. Bu bakımdan kasetteki açıklamalar bizi rahatsız edici değildir. Yani Türk kamuoyunu rahatsız edici, Konca'nın onurunu kıracak türden bir açıklama değildir. Çünkü o bir hayat mücadelesi vermiştir."
Kardeşinin Hizbullah üyesi olmadığını belirten Genç, "Sadece çevresinde o tarz insanlarla arkadaşlık etti" dedi. Genç, Kuriş'in, "Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, CHP'li kadınlar, bağımsız kadınlar, sosyalistler ve tarikatların değişik kesimlerinden insanlarla arkadaşlık eden bir tevhit insanı olduğunu" anlattı. Kardeşinin ayırımcı olmadığını belirten Genç "Türk toplumunda şöyle bir hastalık var; yani ocuysan bucu değilsin. Herhalde bu yüzden canına kastettiler" dedi.

Türkiye'yle paylaştı

Genç, basına teşekkür ederken, "Bütün görüşlerini basın yoluyla Türk insanıyla paylaştı. Görüşleri hoşuna gitmeyenler onu katlettiler. Basın onun değerini biliyordu" dedi.
Kuriş'in cenazesi, saat 14.00'de ailesine teslim edildi. Cenaze Mersin'e götürülürken Kuriş'in bitkin haldeki eşi Orhan Kuriş de ambulansta oturmayı tercih etti. Orhan Kuriş, cenazenin ne zaman defnedileceği sorusuna "Allah nasip ederse yarın" (bugün) diye yanıt verdi.

Boğularak öldürüldü

Otopsi ön raporunda, diğer bazı kurbanlar gibi Kuriş'in de, mekanik assiks (dış etkenlerle boğulma) nedeniyle öldüğü belirtildi. Otopsiyi yapan doktorlar, Kuriş'in ağza ve burna tıkılan bez veya yastıkla öldürülmüş olabileceğini söylediler. Raporda, Kuriş'in 8 - 10 ay önce öldürüldüğünün anlaşıldığı dile getirildi.
Hastane yetkilileri, 4 cesedin farklı zamanlarda gömüldüklerini, çürümüşlük oranlarının farklı olduğunu söylediler.

Kokuya karşı mazot döktüler

Kuriş'le birlikte toplam 4 cesedin kazı yapılarak çıkartıldığı Meram ilçesindeki ölüm evinin Kuriş'in kaçırıldığı 17 Temmuz 1998 tarihinden iki gün önce, kendisini karı - koca olarak tanıtan ve Adana'da ticaret yaptıklarını belirten iki kişi tarafından kiralandığı öğrenildi.
25 yaşlarındaki kadının peçeli olduğu, erkeğin de evi tutarken "İsmet, Ömer, Rıfkı" adları ile "Doğan" soyadını kullandığı belirtildi. Evin, Haziran 1999'da boşaltıldığı bildirildi. Polisin ise yaklaşık üç ay önce ev sahibi Pervin Aydoğmuş'a evde kimlerin kaldığını sorduğuna işaret edildi.
Her ay kirayı elden teslim eden kadının, çöp dökmeye giderken bile çarşaflı olduğu belirtildi. Çevrede oturanların şikayet etmeleri üzerine, katillerin cesetleri gömdükleri bodrum katına, kokuyu bastırmak için mazot döktükleri ortaya çıktı.



KEŞFETYENİ
Görenler babasının kopyası diyor! İşte Can'ın son hali
Görenler babasının kopyası diyor! İşte Can'ın son hali

Cadde | 01.05.2025 - 09:28

Mehmet Aslantuğ’un oğlu Can Aslantuğ babasının boyunu geçti. Son halini görenler babasının gençliği diyor..

Yazarlar