The OthersMahir Çayan oldu, haberi yok

Mahir Çayan oldu, haberi yok

28.10.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mahir Çayan oldu, haberi yok

Mahir Çayan oldu, haberi yok

68 kuşağını ve o dönemin gençlik liderleri Deniz Gezmiş'in hikayesini anlatan "Hoşçakal Yarın" adlı filmde Yılmaz Erdoğan'ın Mahir Çayan'ı oynayacağı haberleri ortalığı karıştırdı. Pazar günü köşesinde bu konuyu işleyen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, aynı yıl Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi'nde birlikte okuduğu Mahir Çayan'ı acımasız, gaddar, soğuk ve rasyonalist olarak nitelendirerek, Yılmaz Erdoğan'ın bu rolü canlandıramayacağını yazmıştı.
Özkök'ün "Kantinde gördüğüm o sarışın mavi gözlü adama hiçbir zaman ısınamamıştım" dediği Çayan'ı `Mükremin abi gibi delikanlı, kenar mahalle raconuna sahip biri nasıl oynar?' sorusuna dün Radikal gazetesindeki köşesinde yanıt veren Tuğrul Eryılmaz, Ertuğrul Özkök'ün gençliğindeki hıncını burada aldığını ifade etti. Eryılmaz, şunları yazdı:
Yılmaz Erdoğan çıkıp `Mahir Çayan'ı oynayacağım' demiş. Gördünüz mü, ağır tabuların tahtının kapağının yine kaydırılamayacağından kaygı duyan Ertuğrul Özkök haklı. Eğer Deniz'in zarif romantizminin `acımasız rasyonalist Mahir'i yenip tabuları yıkması isteniyorsa, filmin yönetmeni ve yapımcısı hızla Demirel'i, Erbakan'ı, Tosuncukları, onlarla birlikte yurdunu basan kimi emniyet görevlilerini, cuntacıları kimlerin oynayacaklarını bulmak zorundadırlar. Çünkü esas başroller bunlar. Yoksa Yılmaz Erdoğan, 20'li yaşlarını bile bitiremeden bu dünyadan giden Mahir'i oynamakta zorlanmaz."

Tüm bu tartışmalara karşın Mahir Çayan'ı oynayacağı söylenen Yılmaz Erdoğan kendisine bu konuyla ilgili hiçbir teklifin gelmediğini, tartışmaları da gazeteden takip ettiğini belirtti. Erdoğan, gazetelerde çıkan "Mahir'le misyonlarımız aynı" sözüne ise ateş püskürdü ve şunları söyledi:
"Benim bu hikayeyle ilgili bildiğim tek bir şey var: O da tesadüfen bir yerde Berhan Şimşek'le karşılaştık. Berhan bana bu hikayeden bahsederek `Sen bu rolü ne güzel oynarsın' dedi. Onun söylediğine göre, Mahir sadece toplantı sahnesinde olacakmış. Ben de `Ona eğer filmin senaryosunu ve genel kuruluşunu onaylarsam, böyle bir filmde figüranlık bile yaparım' dedim. Bunun dışında bana ne bir teklif geldi, ne de ben böyle bir açıklama yaptım. `Misyonlarımızın aynı olduğu lafı' ise siyasi boyutunu bırakın, her açıdan çok tehlikeli bir söz. Bu sevgilimle ilgili çıkan haberlere benzemez. Bu konuda ölümle burun buruna gelmiş çok sayıda insan var. Ben böyle boyumdan büyük bir lafı, döneminin efsane lideri olmuş bir Mahir Çayan için kesinlikle söylemem. Biri çıkar da `Senin misyonun nasıl Mahir'le aynı olur?' derse, haklıdır. İstemediğim bir tartışmanın içinde yer almak istemiyorum. Ertuğrul Özkök'ün yazısı ise benim oynayıp oynamacağımla ilgili değil, kendi kişisel yaşam pratiğine dayanarak oluşturduğu rasyonalist, romantik ayrımı üzerine kurulmuş. Bir de `Rolü Mükremin Abi'nin delikanlı karakteri oynayamaz' diyor. Yalnız burda eğer o rolü oynarsa, Mükremin Abi değil, Yılmaz Erdoğan oynar. Komik ve enterasan bir ülkeyiz. Tavşan dağla polemik yapıyor, dağın hiç haberi olmuyor. Bu benim değil, aslında 68 kuşağının yapılması gereken bir tartışması ve galiba uzayacak. Ben de burda dekor rolünü üstleneceğim. Üstelik ben Mahir'in hiç de öyle acımasız ve gaddar biri olduğunu sanmıyorum. Bence Deniz de Mahir'in bulunduğu şartları yaşasaydı, aynı şekilde davranırdı."