The OthersMihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan Camii

31.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan Camii


DÜNDEN BUGÜNE İstanbul’da kadının adı - 3


BİZANS’TAN kalma surların sakladığı, hep önünden geçip içine pek az girdiğimiz bir camideyiz. Edirnekapı’dan içeri girer girmez hemen sağda. Bazı İstanbullular’ın Edirnekapı Camii olarak da bildikleri Mihrimah Sultan Camii, daha bahçesine adım attığım anda “Ben Sinan’ın eseriyim" diye fısıldadı adeta. Mimari dehasını burada da göstermiş büyük usta.
Camiye girmek için önce minübüs ve otobüs engelini aşmak gerekiyor. Sonra yedi, sekiz basamaklı bir merdiven çıkıp kolonlu bir avludan giriyorsunuz. Yani cami, caddeden daha yüksek bir platform üzerinde. Önde geniş bir avlu, ortasında nefis bir şadırvan... Medrese odalarının çevrelediği geniş avluya asırlık ağaçlar gölge ediyor. Her şey öyle sakin ki günün yorgunluğu üzerine bu sessizlik huzur veriyor insana. Kenarlardaki banklardan birine oturuyurum. Cüppeli, sakallı, şalvarlı, fesli adamlar gelip geçiyor. Medrese odalarında batik, tezhip, hat gibi dersler gören öğrenciler var...

Renk ve ışık gösterisi

Camiye yedi kubbeli son cemaat yerinden giriliyor. İçeri adım attığınız anda, hayranlık içinde olduğunuz yerde kalıveriyorsunuz. Kubbeye kadar her yer vitraylı pencerelerle dolu. İçerde doğal bir renk ve ışık gösterisi yapılıyor sanki. Camiyi koruma vakfından bir yetkili, bunun Sinan’ın Mihrimah Sultan’a duyduğu hayranlığın bir belirtisi olduğunu söylüyor. Caminin yapımının 10 yıla yakın sürme nedeni de, Mihrimah’la olan yakınlığıymış (!) Bir başka iddiaya göre de, Mihrimah, Sinan’ın daha önce Üsküdar’da yaptığı “Mihrimah Sultan" camiini kasvetli bulduğu için bu yeni yapının aydınlık olmasını özellikle istemiş. Belki de Sinan bu eleştiriye çok üzülerek kendi kendini aşma gayretiyle işi biraz uzun tutmuş... İyi ki öyle yapmış da İstanbul onun bu şaheserine kavuşmuş. Üzücü olan bir şey var. Cami tarihte iki büyük depremde hasar gördüğü yetmiyormuş gibi, 17 ağustos depreminden de ufak tefek hasarlarla kurtulmuş. Vakıf yöneticileri çeşitli önlemler alarak bu şaheserin ayakta kalması için uğraş veriyorlar.

Sadrazam karısı

Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olan kızı Mihrimah, yalnızca tarihi alt üst eden hırslı bir annenin kızı değil, aynı zamanda kurnaz ve tüccar bir sadrazamının da karısıydı. Rüstem Paşa, Hürrem’in entrikalarıyla yalnızca sadrazam olmakla kalmamış, Kanuni’nin gözüne girerek damadı olmayı da başarmıştı. Mihrimah’ın böylesi bir saray ortamında, bir kadın olarak ne denli mutlu olduğu belli değil. Ancak, Edirnekapı’da Sinan’a yaptırdığı Camii’nin görkemi sayesinde adının günümüzde bile annesinden daha çok anıldığı kesin.

Yarın: Neslişah Sultan Camii