Milenyum: 4 çeşit yemek, 2 çeşit meyva

Aslı Öktener İzmit

İzmit'te bulunan Doğu Kışla Çadırkenti'nde yaşayan depremzedeler yeni binyıla buruk ama umutla girdi. Çadırkentte kalanlar için milenyum dört çeşit yemek ve iki çeşit meyvaydı. Hepsinin ortak dileği, 2000'de yeni felaketlerin yaşanmaması oldu.
İzmit'e 2000'e sekiz saat kala vardık. Gördüğümüz hasarlı evlerin içlerinde daha önceki yılbaşlarını kutlayan insanları düşledik. Deprem sonrası hizmet vermeye devam eden dükkanların vitrinlerinde yeni yıla ilişkin ne bir süs ne de yazı vardı. Hediyeler verilmiyor, ortalıkta Noel Baba'lar dolaşmıyordu. Çadırlar, derme çatma barakalar, içlerine yağmur suyu sızan prefabrikler, çamurlu yollar, yıkılmamış hasarlı binalar... İzmit'in yeni bin yıla girdiğine dair hiçbir belirti yoktu.
ABD Başkanı Bill Clinton'un ziyaret ettiği Doğu Kışla Çadırkenti'ne ulaştığımızda depremzedeler bir önceki günü yaşıyordu. Yeni yılın lafı edilmiyor, iftar saati yaklaşıyor, ellerinde tencerelerle yemek kuyruğuna giriyordu.
Çadırkentte "milenyum" demek, çorba, fırında tavuklu patates, yoğurtlu ıspanak, pilavdan oluşan dört çeşit yemekle elma portakaldan oluşan iki çeşit meyvaydı onlar için. Önce yemeklerini yüklendiler, ardından sessizce çadırlarına girdiler.
O arada Gamze'ye rastladık. Çadırlarının önünde oturuyor, gözleri ışıldamıyordu artık. Konuşmaya başladık. Geçen yıl evlerinde girmiş yeni yıla. Sekiz yaşındaymış. Babası çok istediği oyuncak bebeği büyüdüğü için almamış. Bu yılda bebek istiyormuş. Almazlarmış. Almamışlar... Gamze ailesiyle birlikte yeni yıla çadırda girdi. Bir de hediye ettiğimiz oyuncak bebeği kucaklamanın gözlerine yansıttığı ışıltıyla...
Depremzedelerin bir çoğu yeni yıla çadırları önünde yaktıkları ateş etrafında sohbet ederek girerken, coşkularını gizleyemeyen gençler oynayıp eğlendi. Gökyüzü kurşunlandı.