The OthersNEZİH SEMT TANINMAZ HALE GELDİ

NEZİH SEMT TANINMAZ HALE GELDİ

13.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Karagümrük karalar mı bağladı?

NEZİH SEMT TANINMAZ HALE GELDİ

Geçmişte İstanbul Türkçesinin en iyi konuşulduğu semt olan, Türkan Şoray'dan Perihan Savaş'a çok sayıda sanatçının doğup büyüdüğü, dönemin en pahalı futbolcusu Kadri Aytaç'ı Galatasaray'dan transfer ederek, Birinci Lig'deki büyük kulüplere kök söktüren futbol takımıyla övünen Karagümrük, bugün Nuriş çetesiyle, birahanelere saldıran tarikatçılarıyla anılıyor. Yüzyıllardır huzurla yaşayan azınlıklar, yeni Karagümrük'ten korkarak başka semtlere kaçtı, kalanlar ise yeni sakinlerin yanında azınlık durumuna düştü.
Karagümrük, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve Cumhuriyet yıllarında İstanbul'un en seçkin semtlerinden biri oldu. Osmanlı döneminde Fatih'teki medreselere yakınlığı nedeniyle, eğitim seviyesi yüksek kesimin, memurların, ulemanın yerleştiği Karagümrük, Cumhuriyet döneminde de "nezih", "huzurlu" yaşamını sürdürdü.
Ermeni ve Rum vatandaşların, Türklerle kardeş gibi yaşadığı, sakinlerinin birbirine hoşgörüyle yaklaştığı Karagümrük, 1980'li yıllarda dini fanatizmin hakim olması ve Anadolu'dan göçün hızlanmasıyla, huzur ve hoşgörü ortamını kaybetti. Meyhanelere molotoflu saldırılar başladı, Tekel bayileri baskılara boyun eğdi, dini film oynatmayan sinemalar saldırılara uğradı. Gerginliğin tırmanmasından korku duyan Karagümrük'ün Ermeni ve Rum sakinleri, Bakırköy, Kadıköy gibi uzak ilçelere kaçtılar; kaçmayanlar, yeni şartlara ayak uydurmak zorunda kaldı. Sinemalar kapanarak market, otopark oldu, Tekel bayileri ve birahaneler yok denecek kadar azaldı. Geçmişin kültür zengini, hoşgörü semti, korkuya, zorbalığa boyun eğdi.

Kurtarılmış bölge
Milliyet25 yıldır Karagümrük'te yaşayan sahaf Alaattin Haznedaroğlu'na göre, Karagümrük köktendincilerin kurtarılmış bölgesi haline geldi. Karagümrük'ten kaçma hazırlıkları yapan Haznedaroğlu, şunları söyledi:
"Geçmişte insanlar birbirlerine çok saygılıydı, azınlıklar ailemizin parçası gibiydi. Kilise çanları ezanlara karışır, hiçbir tartışma yaşanmazdı. Önce tarikatçılar çoğaldı, meyhaneler kapandı, sona azınlıklar kaçtı. Birbirine 'siz' diye hitap eden komşuların yerini, çöplerini pencereden sokağa atan insanlar aldı. Sokakları kara çarşaflı, cüppeli insanlar kapladı. Bu sokakları görenlerin İran'a gitmesine gerek yok. Sarıklılar başı açık insanları rahatsız ediyor. Eşime, kasapta, başın niye açık diye soruyorlar."

Meyhanelere saldırı
Sarıklı, cübbeli saldırganların molotoflu saldırıda bulunduğu meyhanelerden biri olan Yuvam Restaurant, baskılara rağmen, kapanmamakta direniyor. Saldırının yapıldığı tarihte, birahanenin sahiplerinden olan Mustafa Remzi Bekler, saldırıdan sonra birçok meyhanenin kapandığını, Tekel bayilerinin azaldığını söyledi. Saldırıda restoranda bulunan Mehmet Gürel ise, gerici saldırganların yanı sıra haraç toplamak isteyenlerin de insanları rahatsız ettiğini belirterek şunları söyledi:
"Sadece aşırı dinciler değil, Ülkü Ocakları'na üye olduğunu söyleyenler de vatandaşları rahatsız ediyor. Dergi satmak için gelip derginin gerçek fiyatının iki üç katını almak istiyorlar, itiraz eden olursa, ertesi gün kalabalık olarak gelip gözdağı veriyorlar"

  • Perihan Savaş: "Çocukluğum Karagümrük'te geçti, yakınlarım hala orada oturuyor ancak mutlu değiller. Geçmişte Karagümrük'te dostluk vardı, saygı vardı. Gerçek İstanbul orasıydı, kültürlü insanlar yaşardı ve orada oturmak bir ayrıcalıktı. Ben o dönemde, mini eteğimle Fatih Camii avlusundan tiyatroya giderdim, bugün herhalde mümkün değil. Sarıklı, çarşaflı insanlar sokaklarda dolaşıyor, modern insanları rahatsız ediyor. Çeteler ise hiç yoktu, Karagümrük delikanlısı olmak tabiri vardı, semtin bayanlarını kollar, saygılı davranırlardı. O dönemde kapılarımız, pencerelerimiz açık kalırdı. Bugün ise, hırsızlık, gasp, adam öldürme olayları yaşanıyor."
  • Günay Önal (Sibel Turnagöl'ün annesi): "Doğma büyüme Karagümrüklüyüm, ancak Sibel üç yaşındayken ayrıldık. Saygın insanlar, kardeş gibi komşuluk ilişkileri vardı. Bugün sokaklarda çarşaflılardan geçilmiyor. Bu yüzden uzun zamandır oraya gitmiyorum, ancak yakınlarım her şeyin kötüye gittiğini, insanların evlerinde korkuyla yaşadıklarını anlatıyor."
  • İslam Çupi: "Tenha, sadece eski İstanbuluların yaşadığı, karışıklıkların olmadığı bir semtti. Karagümrük esnafı selamsız dükkanını açmaz, insan ilişkilerinde saygı ön planda yer alırdı. Kısacası, nev'i şahsına münhasır bir semtti."

    Karagümrük'te yetişerek sanat ve spor dünyasında şöhrete ulaşan çok sayıda isim var. Türk sinemasının "Sultan"ı Türkan Şoray, Sibel Can, Perihan Savaş, Yılmaz Zafer, Sibel Turnagöl, Karagümrük'te birlikte futbol oynayıp yıldızları Beşiktaş'ta parlayan Oktay ve Serdar, Fenerbahçe'de yıllarca top oynayıp, Karagümrük'ten kopmayan Abdülkerim, Sedat Balkanlı ve Naci Erdem Karagümrüklü olmakla övünenlerden.

    1926 yılında semtin gençleri tarafından kurulan Karagümrükspor, en güçlü dönemini 1957 - 1958 sezonunda yükseldiği Birinci Lig'de yaşadı. Büyük kulüplere ecel terleri döktüren, Galatasaray'dan Kadri Aytaç'ı 57 bin 500 liraya renklerine bağlayarak dönemin en astronomik transferini gerçekleştiren Karagümrükspor, 1982 - 1983 sezonunda tekrar yükseldiği Birinci Lig'e bir sene sonra veda etti. Semtin kötüye gidişine paralel bir düşüş gösteren Karagümrükspor şu an Üçüncü Lig'de mücadele ediyor.

    Şehir surlarının batı kesimine yakın, Edirnekapı - Beyazıt ekseninin güneyinde yer alan Karagümrük, Osmanlı zamanında en seçkin dönemini yaşadı. Memur, sanatçı, medreseli ve esnafın oluşturduğu ahalisiyle, Cumhuriyet döneminde de, seçkin ve kültürlü İstanbulluları barındırdı. İstanbul Türkçesinin en iyi konuşulduğu semt olarak tanınan Karagümrük, Hırka - i Şerif Camii'yle, Sulukule'siyle, dergahlarıyla, Kariye Müzesi'yle eski İstanbul'un izlerini hala taşıyor.

    Ellerinde, şarkıcı Sibel Can'ın manken Karahan Çantay'la çıplak görüntülerinin bulunduğu iddia edilen kişileri tehdit ve paralarını gasp etmek gibi suçlardan yargılanan Karagümrük Çetesi'nin başı Nuri Ergin, Karagümrük'te herkesin silah taşıdığını öne sürerek şunları söylemişti:"Karagümrük'ün kedisi olsa korurum. Sibel Can da mahallenin kızıdır. Karahan Çantay'la ilgili dedikoduları duyunca kendisine telefon açtım. Yuvamı yıkacaklar ağabey diyerek yardım isteyince biz de gereğini yaptık."