The Others Nükleerde fay endişesi

Nükleerde fay endişesi

04.12.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nükleerde fay endişesi

Nükleerde fay endişesi


Türkiye nükleer santral için geri sayım başlattı. Ancak bu kararla tartışma da başladı. İTÜ - Milliyet işbirliğiyle düzenlenen konferasa katılan deprem uzmanları Akkuyu için endişeli


       Milliyet - İTÜ işbirliğiyle düzenlenen uluslararası deprem konferansına katılan Prof. Dr. Jean Pierre Bardet, Akkuyu'da planlanan nükleer santral için fay hattının derinliği ve aktivitesinin ölçülmesi gerektiğini söyledi.
       California'da zemin dinamiği konusunda en önemli laboratuvarın kurucusu olan Bardet, fay hattındaki endüstriyel yapılaşmayı değerlendirirken şunları söyledi:
       "Fay hattının yakınına endüstriyel bir yapı yapılmasına karşıyım. Eğer mecbur kalınırsa, fay hattı çok büyük değilse, onun üzerine yapılabilir. Nükleer santralın ekstra bir durumu var. Normal yapıdan çok daha dayanıklı yapılması gerekir. Fay hattı üzerine yapılacak böyle bir tesisin çok riski var. Gerçekten yapılması gerekiyorsa, fay hattının derinliğinin, aktivitesinin ölçülmesi gerekir. Ama yine de şiddetle karşıyım."

Çelebi: sakıncası yok

       ABD Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Mehmet Çelebi ise, "Akkuyu fay hattı üzerinde değil. Çalışmalar 1970'lerden beri devam ediyor. Bu kadar incelenen, iyi mühendislik görmüş yerler dayanıklı oluyor. Nükleer santralın yapımına çok itina gösterilir. Hiçbir endişem olmadan öneririm" dedi.

Akdeniz'in suyu soğutmaz

       Uzay mekiği yapımında da çalışan Earth Consultants International (Uluslararası Dünya Danışmanları) Şirketi Başkan Yardımcısı Tayfun Amur ise, Akkuyu için şunları söyledi:
       "Orada santralın yapılıp yapılmayacağı değil de, Türkiye'de onu destekleyecek bir endüstrinin olmaması tartışılmalı. Nükleer santralı çalıştırmak için birçok endüstrinin santralın yanında olması, gerektiğinde parça verebilmesi gerekir. Bunların hepsinin yapılabilir olması gerekir ki, Türkiye'de böyle gelişmiş bir endüstri yok. Bu bakımdan Akkuyu'da bir santral yapılması sakıncalı."
       Deprem açısından Akkuyu'da risk bulunmadığını kaydeden, ancak başka sakıncalar olduğunu anlatan Amun, şöyle devam etti:
       "Nükleer santralda soğutma olayı çok önemli. Su sıcak olmamalı. Isı yüksek olunca daha çok su kullanmak zorunda oluyorsunuz. İçeriden çıkan enerji o kadar fazla olmuyor. Daha soğuk bir suyla soğutursanız daha çok enerji alırsınız. Akkuyu'da yapılırsa, sadece bu soğutma yüzünden yüzde 10 daha az enerji alabileceksiniz. Bunun için Türkiye'de en uygun yer Karadeniz. Ama dört dörtlük değil."
       Amur, Türkiye'nin gereksinimleri açısından gözardı edilemeyeceğini savunduğu nükleer santralı "hazır olarak" getirmeyi 1984'te Özal Hükümeti'ne önerdiğini, ancak olumlu yanıt alamadığını sözlerine ekledi.

Avrupa: Akkuyu'ya yapmayın

       Güven Özalp Brüksel

       Avrupa Birliği (AB), nükleer enerji konusunda atılacak adımlara yardım etmeme görüşünü benimsedi. Avrupa Parlamentosu (AP), Akkuyu'nun nükleer santral yapımı için "son derece tehlikeli" olduğu görüşünü "nükleer tesislere destek olmama" kararında dile getirdi.
       AP'de önceki gün Türkiye'deki ekonomik ve sosyal gelişmeyi tüm hatlarıyla ele alan Fransız parlamenter Philippe Morillon'un hazırladığı rapora, Yeşil parlamenterler Cohn - Bendit ve Echerer'in önerileriyle eklenen metinde, AB'nin bu yaklaşımı net bir şekilde ortaya kondu. AP'nin kararında, özellikle enerji, çevre ve ulaşım alanlarında Türkiye'nin üretim sistemini modernize etmesi ve AB'nin bu çabalara katkıda bulunması gereği üzerinde durulurken, nükleer enerji teşviki kapsam dışında bırakıldı.
       Deprem riski olan yerlerde nükleer tesis yapılmasına karşı çıkan AP'nin kararında, Türkiye'nin büyük bölümünün aktif deprem bölgesinde bulunmasının etkili olduğu kaydedildi.
       Morillon Raporu'na eklenen bölümde şu ifadeler kullanıldı:
       "Türk hükümeti aktif Ecemiş fayı ve Adana yakınlarındaki Akkuyu'da iki nükleer reaktör inşası için bir proje yürütmektedir. Adana'da, geçen yıl Richter ölçeğinde 6.2 büyüklüğünde, ağır yıkıma neden olan bir deprem meydana gelmiştir. 17 Ağustos'ta yaşanan korkunç deprem ve artçı sarsıntıları bu projeden vazgeçilmesi gerektiğinin kanıtıdır. Dolayısıyla, en azından AB kaynaklarının bu çok tehlikeli proje ve benzer nitelikteki projelerin gerçekleştirilmesi için kullanılmaması gerektiği açıktır."

Beş soruda santral ihalesi

       * İhale ne zaman açıldı: İhale yaklaşık iki yıl önce açıldı ve üç firma grubundan teklifler alındı. Santralın "anahtar teslimi" yapımını üstlenecek firma grubu yıl sonuna kadar belirlenecek.
       * İhaleye kimler teklif verdi:
       - Westinghouse (ABD - Reaktör yapımcısı), Mitsubishi Heavy Industry (Japonya - Rayheon (ABD), Enka İnşaat, MNG İnşaat.
       - NPI - Siemens - KWU (Almanya - Reaktör yapımcısı), Framatome (Fransa), Berdrand (Fransa), Hoctief - Garanti - Koza, Simko - STFA - Tekfen İnşaat.
       - AEL (Kanada - Reaktör yapımcısı), Kvaerner Jhon Brown (ABD), Hitachi (Japonya), Gama Endüstri - Bayındır - Güriş İnşaat.
       * Nerede yapılacak: Santralın yapımı için Mersin - Akkuyu düşünülüyor. Ancak diğer bir seçenek olarak Sinop da gündemde tutuluyor.
       * Ne kadar enerji üretilecek: Yılda 10 milyar kwh'nin üzerinde enerji üretilecek.
       * Kaç liraya mal olacak: Yaklaşık 2.5 - 3 milyar dolara mal olması bekleniyor.


Dünyada tüketimi arttı

       BP - Amoco'nun 1999 Dünya Enerji Raporu'nda yer alan verilere göre, 1997'de 616.5, 1998'de 626.6 milyon tona eşdeğer nükleer enerji tüketildi. 16 ülke nükleer enerji tüketimini arttırdı, 13 ülkenin tüketimi geriledi.
       Güney Kore, geçen yıl yüzde 16.4 ile nükleer enerji tüketimini en çok artıran ülke oldu. Tüketim Güney Afrika'da yüzde 8.6, Bulgaristan'da 8.2, ABD'de 7.2, Hindistan'da da yüzde 6.8 oranında arttı. İspanya, Çin, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Brezilya, İngiltere, İsviçre, Japonya, İsveç ve Tayvan'ın da nükleer enerji tüketimlerinde artış kaydedildi.
       1998'de ABD 183 milyon ton petrole eşdeğer nükleer enerjiyle tüketimde ilk sırayı aldı, Fransa ikinci, Japonya üçüncü oldu.
       İstatistiklere yansımayacak kadar düşük miktarda nükleer enerji kullanan Kazakistan'da, kullanım oranı yüzde 70 gerilerken, Türkiye'deki nükleer santral yapımına talip olan Kanada tüketimini yüzde 13.3 azalttı.
       Nükleer enerji tüketimi, Meksika'da yüzde 11.4, Arjantin'de yüzde 7, Ukrayna'da yüzde 5.3, Almanya'da yüzde 5.1, Pakistan'da yüzde 4.3, Belçika - Lüksemburg'da yüzde 4.2, Rusya'da yüzde 3.9, Fransa'da yüzde 2, Romanya'da yüzde 1.7, Hollanda'da yüzde 0.3 ve Macaristan'da yüzde 0.1 oranında geriledi. Avrupa Birliği üyesi 15 ülkenin nükleer kaynaklı enerji tüketiminde da yüzde 1.3 azalma kaydedildi.