The Others Ölmeye ölmeye ölmeye geldik

Ölmeye ölmeye ölmeye geldik

20.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ölmeye ölmeye ölmeye geldik

Ölmeye ölmeye ölmeye geldik


GANİ MÜJDE LEEDS’TEN İNGİLİZCE OLARAK BİLDİRİYOR


       Annem bu aralar beni evlatlıktan reddedecek... Haklı kadın... Ne zaman arasa aramızda şöyle bir konuşma geçiyor:
       “Hello mami!.."
       “Oğlum sen misin?.."
       “Oh yeah..."
       “Lan Gani, evladım doğru konuşsana."
       “Hay mum. How are you?.."
       “Hay seni doğuracağıma taş doğursaydım. Türkçe konuşsana ulan züppe."
       “Mami pliiiiiz..."
       ooo
       Türkçe konuşmuş... Sıkıysa konuş.
       Daha Leeds’e gelmeden herkesten tembih üstüne tembih aldık.
       “Aman abi sokakta İngilizce konuşmayın..."
       “Sokakta Türkçe konuşanları bile dövüyorlarmış."
       Tamam sonuçta insan yürürken Türkçe konuşası gelmiyor buralarda.
       Ama şu teknolojinin son icadı cep telefonları beni öldürecek. Hem de gerçek manada öldürecek. Leeds’e geldim, Türkçe konuşmamam lazım ya, yıllardır aramayan ne kadar asker arkadaşım, ne kadar okul arkadaşım, ne kadar mahalle arkadaşım varsa aradı son 24 saat içinde. Üstelik tam Leedslilerin arasında dolaşırken...
       “Lan Gani... Tanıdın mı lan beni pörtlek."
       “Hey Sabahattin, where are you?"
       “Ne diyon oğlum sen kafayı mı yedin ya."
       “Oh greeeeyt greeeeyt. I love you tooo honey."
       “Yanlış düştü oğlum bu numara? Telefonu bi İngiliz açtı..."
       ooo
       Dr. Lütfi Kırdar Ortaokulu’nda İngilizceyi karakoldaki polislerden öğrendiğim ve bir yıl sonra unuttuğum düşünülürse İngiltere’de harikalar yarattığımı kabul etmek gerek.
       Türk olduğumu anlamasınlar diye bir İngilizce konuşuyorum ki, Prens Charles’ın bile benim Türk olduğumu anlaması mümkün değil.
       Şimdilik susuyoruz ama gecenin sonunda konuşan biz olacağız.
       Çünkü Galatasaray bugün sadece Leeds’i değil futbolu ırkların güç gösterisine dönüştüren faşist anlayışı da yenecek. UEFA’yı, Taksim’deki eli bıçaklı serseriyi, İngiltere’deki holiganı, abuk başlıklar atan Türk ve İngiliz gazetelerini, eli bıçaklı katillerin köşe yazarı yardakçılarını, olayda tahrik bulan savcıyı, Türkleri biz koruyamayız diyen İngiliz polisini, olayda hiçbir beis görmeyen bizim emniyet müdürünü, cenazeyi son güne saklayan İngiliz futbol zihniyetini yenecek.
       Bu gece uzuuuun olacak...
       Taksim’deki cinayet ne benim üstüme ne Galatasaray’ın üstüne sıçradı. Hiçbir bıçakta parmak izim yok.
       Bir Fenerbahçeli olarak parmaklarımla bugün sadece Galatasarayımız için zafer işareti yapacağım.
       Ve Leeds sokaklarında Türkçe konuşmasam da ıslıkla şarkılarımı çalacağım.