The Others Onlar Türkiye'den çok mutlular

Onlar Türkiye'den çok mutlular

04.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Onlar Türkiye'den çok mutlular

Onlar Türkiyeden çok mutlular


Türkiye'ye gezmek için gelip de, çekiciliğine kapılıp ülkemize yerleşen yabancıların sayısı hızla artıyor


Semra Kardeşoğlu


Daha iyi bir yaşam arayışıyla 60'lardan itibaren hızlanarak gurbete gidiyoruz.
Sadece biz mi?
Amerika'dan Japonya'ya ülkemize gelen "misafirler" de artık Türkiyeli oldular. Kendi ülkelerinde bulamadıkları sıcaklığı, gizemi, farklı kültürlerin biraraya gelerek oluşturduğu çok renkliliği terkedemeyen "yabancılar" Türkiye'de iş kurdular, hatta evlendiler, çocuk sahibi oldular.
Bir yıl kalmak üzere egzotik, mistik bir ülke ararken yolu İzmir'e düşen İngilizce öğretmeni Krzysztof A. Ochedowski, Türkiye'den neden ayrılamadığını anlatırken şöyle diyor: "14 yıl oldu Türkiye'ye geleli. Bir Türk kızını sevdim, evlendim, bir oğlum oldu. Her yaz annem babam da İstanbul'a gelir. Bir gelişlerinde babam ciğer yemek istedi. Kağıda Türkçe yazıp kasaba gönderdim. Kasap da doğal olarak koyun ciğeri mi, yoksa inek ciğeri mi diye sorunca babam kalmış. Kasap çözümü hemen bulmuş. "Mööö ciğeri mi? Meee ciğeri mi?" İşte ben galiba Türkleri en çok bu müthiş pratik zekaları yüzünden seviyorum..."
Bir Cihangir aşığı olan Ochedowski sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sabah evden çıkıp işime giderken Tünel'den geçerim. Başka zamanlara yolculuk yaparım. Tünel'e giderken sevimli bahçesi olan küçük bir ev vardır. Bahçesine kediler, geçtiğimiz ay yavruladı. Ben o kedilere bakarım ve bir kez daha `Bu ülkeden ayrılmam çok zor' derim."

Sadece klipte "mutsuz"

Pekin'de televizyon spikerliği eğitimini tamamladıktan babasının ısrarı ile Türkiye'ye gelen Yaping Zhao (23) da gelip yerleşenlerden biri. İstanbul'a ilk geldiğinde tek hissettiği şaşkınlık; "Türkiye'ye gelirken kafamda Arabistan gibi bir ülke vardı. Arkadaşlarım gelirken çok kızdılar `orada bombalar atılıyor terör var' diye. İki yıldan bu yana herhangi bir problemle karşılaşmadım. Tüm arkadaşlarıma Türkiye'ye gelmelerini, görmelerini tavsiye ediyorum. "Türk insanını inanılmaz sıcak ve yardımsever bulduğunu söyleyen Zhao, 6 ay Türkçe kursuna devam ederek dilimizi öğrenmiş. Bu arada bir arkadaşının vasıtası ile Serdar Ortaç'ın Mutsuzsun adlı parçasını klibinde rol almış. Mankenlik ve fotomodellik yapan Zhao, altı ay önce Bakırköy'de küçük bir Çin Lokantası açmış. Şimdi o Bakırköy'daki esnaf dostlarına Çince öğretiyor.

Bir Türk kızını sevdim

İngiliz Krzysztof A. Ochedowski'nin Türkiye'de kalma nedeni çok farklı. Özel bir okulda İngilizce öğretmeni olan Ochedowski, mistik bir ülke olduğunu düşünerek bir süre Türkiye'de yaşamaya karar vermiş. Ancak öğrencisi Müge'ye aşık olmuş, evlenmişler. Şimdi bir yaşında Anthony Yunus adlı bir oğulları var. Ochedowski, "İlk geldiğimde sokakta elelele olaşan kızları erkekleri görünce şaşırdım. Çünkü Türkiye'yi çok farklı bir ülke olarak görüyordum. Avrupa'da PKK Türkiye'ye gidilmemesi için propoganda yapıyor. Buna karşılık Türkiye kendisini yurtdışında iyi tanıtamıyor."

İstanbul'un büyüsüne kapıldı

Rebecca Juliet Lazier da İstanbul'a çok uzaklardan Kanada'dan gelen ve bu kentin büyüsüne kapılıp kalanlardan biri. Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Bölümü'nde öğretmenlik yapan Lazier haftada iki gün Dulcinea adlı klüpte gösteri yapıyor. Güneydoğu'yu gezen ve Batman, Siirt ve Urfa'da da gösteriler yapan Lazier, şöyle diyor: "Güneydoğu'dan çok etkilendim. Orda hiç bir problem yaşamadım. Yeni danslarımda ordaki izlenimlerimi aktarıyorum. Türkiye çok farklı bir ülke. İstanbul ayrı, Batman ayrı. Her köşesinde ayrı bir güzellik var. Pek çok Türk dostum oldu burda. Türk öğrencilere dans öğretiyorum. Türkçe'yi çok az biliyorum. Ama evrensel sanat diliyle anlaşabiliyoruz. Sanırım Kanada'ya geri dönmem çok zor olacak."

Türkiye bulunmaz bir fırsat

Bir İstanbul aşığı Butch Morris. New York'da herşeyi bırakıp Türkiye'ye yerleşmiş bir sanatçı. Bilgi Üniversitesi'nde Orkestrasyon dersleri veren Morris Avrupa'nın büyük bölümünü dolaşmış. Akbank Caz Festivali kapsamında konser vermek üzere 1992'de Türkiye'ye gelen Morris ülkesine geri dönememiş. Morris bu kararı almasındaki etkenleri şöyle sıralıyor: "Türkiye çok yönlü bir ülke. Farklı kültürlerin bir kaynaşması. Bir sanatçı için bu bulunmaz bir fırsat. Ben Amerika'daki tüm sanatçı dostlarımı arayıp Türkiye'ye gelmelerini istiyorum. Burası sanatçının çok iyi üretim yapabileceği bir ortam. Tek sorunum Türkçeyi bilmemem. Ama bunu da kısa sürede çözeceğimi sanıyorum."