Özel mektuplar yayımlanır mı?ÇAPRAZ ATEŞAYŞEGÜL SÖNMEZYazar Attila İlhan’ın, "Attila İlhan’a Sanat Dünyası’ndan Mektuplar" adlı kitabı, sanat dünyasına bir polemik armağan etti. Kitabın içinde yer alan mektuplar bazı sahiplerini huzursuz etti. "Mektup yazanın mı, gönderilenin midir" tartışmasına yol açtı. İlhan, "Dostluğun etik sınırını zorlamakötan, "muhataplar hayattayken neden sormadığı"na; "sorumluluk onda" değerlendirmesinden, "
telefon konuşmalarını ne zaman yayınlayacak" sorusuna kadar farklı tepkilere neden oldu. Biz de, Çapraz Ateş için, özel ifadeler içeren mektupları yayınlamak etik olarak doğru mudur, diye sorduk.
Kitabın yayıncısı Cengiz Özakıncı - Otopsi YayınlarıYayınlamakta mahsur görmedik
Biz, ölmeye yüz tutan mektup kültürü, Türk okuyucusunun çok sevdiği yazarlar tarafından tekrar gündeme getirilsin ve unutulmasın istedik. Çünkü mektuplar, elektronik postaya, cep telefonu mesajlarına göre daha insancıl. El yazısı daha sıcak bir şey. Biz bunun hatırlanmasını istedik. Ayrıca, bu kitapla, Türk edebiyatının yakın tarihinde yer almış edebiyatçıların nasıl bir ekol oluşturduklarını göstermek istedik. Mektupların hiçbirinin özel, mahrem özellikler taşıdığını sanmıyorum. Attila Bey onları sadece özel olduğu için değil, edebiyatın nasıl oluştuğunun anlaşılması bakımından yayınlamak istedi. Biz de bir mahsur görmedik.
Erdal Öz - Yayıncı ve YazarEtik olarak ters değil
Mektup, bir edebi türdür. Edebi tür tadı taşıyan mektuplar çoktur ve bunlar yayınlanabilir. Nitekim yayınlanmış çok mektup vardır ama bu genellikle mektup sahibi öldükten sonra olur. Öte yandan etik açıdan bir terslik görmüyorum. Bende de pek çok mektup var: Rıfat Ilgaz’ın, Edip Cansever’in, Turgut Uyar’ın... Ama ben bunları yayınlamaktan çekiniyorum. Çünkü, bu mektuplar bana göre çok özel ve çok güzel mektuplar.
Yayıncı Biray Üstüner - Bilgi Yayıneviİzin alarak yayınlardım
Edebiyat içerikli mektupların yayınlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu polemiklerin, bir psikiyatrın hastalarıyla olan anılarıyla eş tutulmasını kınıyorum. Beni iki yetkin edebiyatçının birbirlerine yazdığı mektuplar ilgilendirir. Seda Sayan’ın doktoruyla olan ilişkisi değil. Kitap bana gelse, mektupları yazan kişilerden izin almak kaydıyla basardım.
Buket Uzuner - YazarMektup mahrem bir dildir
Bütün olan biten yanlış. En azından bana sorabilirdi. Yine de ben şanslıyım. Çünkü, ben yaşadıklarımı çok anlatan bir yazarım. Orada yazdıklarım kitaplarımda zaten var. Ama mektup dili, özel ve mahrem bir dildir. Attila İlhan’ın, yasal olarak özel mektupları yayınlamaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Mektuplar o kişinin malı oluyormuş? Peki, yayınlama hakkına da sahip mi acaba? Biz birleşip eğer Otopsi Yayınları’nı mahkemeye versek, herhalde böyle bir yayınevi ortada kalmaz.
Pınar Kür - YazarBana haber vermeliydi
Basında çıkan haberlerle, benim mektubumun da yayınlanmış olduğunu anladım. Daha önce mektubumun bu kitapta yer alacağını bilmiyordum. Hatta mektupların çıktığını duyunca, "Geçmişte kendisine birkaç mektup yazdığım için, benim mektuplarımı yayınlayacak olsa, bana bir haber verirdi ve izin isterdi" dedim kendi kendime. Benim mektuplarım gayet normal. Bunların yayınlanmasına karşı değilim. Ancak, bana haber verilmesini isterdim. Benim Attila ağabeyden istediğim tek şey, "Bak şu mektupları koyuyorum, bir oku, ne dersin" demesiydi. O kadar...
Mehmut Yaşin - Yazar ve YayıncıMektup yazmaktan korkuyorum
Mektupla, özel duygu ve dertler paylaşılır. İki kişi arasında yazılı bir sohbettir. Attila İlhan’a mektup yazanlar, sırlarını, itiraflarını ya da aşk ifadelerini yazmış olabilirler. Sadece ona anlatmak gereği duymuş olabilirler. Halkın duyması isteniyorsa zaten ona mektup yazılmaz. Başka türlü yollarla açıklanır. Mektupların sahiplerinden habersiz, izinsiz yayınlanması yanlıştır. Aslında izin istemek bile çirkin bir şey. İzinsiz yayınlanarak, emanet edilmiş bir sır açığa vurulmuştur. Bu ayıptır. Mektubu gönderene de zararlı olabilir. Mesela anılarını yayınlayan doktor bize geldiği halde, biz reddettik. Ayrıca, Cüneyt Arcayürek’in yaptığını da doğru bulmuyorum. Bu tip açıklamalardan sonra mektup yazmaktan korkar hale geldim. Şimdi ben, nasıl olsa yayınlanacak diye, kendimi daha güzel gösterecek mektuplar yazmaya başlayacağım.
ENTELLEKTÜEL BAKIŞ