İSVEÇ Başbakanı Olof Palme'yi PKK'nın öldürdüğüne dair Şemdin Sakık tarafından verilen bilgiler İsveç hükümetine aktarıldı.
Sakık'ın, Palme suikastını PKK'nın gerçekleştirdiği yönündeki ifadeleriyle ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, "Bilgimiz var ancak ayrıntıları bilmiyoruz" derken
Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel şunları söyledi:
"Sakık böyle bir ifade vermiş. İsveç hükümetine duyuracağız. Onlar da eksik bilgelerle birleştirip, bir sonuca varabilir. Kaldı ki bu ifadeler basında yer aldığı için İsveç hükümetinin de bilmesi gerekir."
Gürel, dün öğle saatlerinde aynı zamanda Azerbaycan'a akredite olan İsveç'in Ankara Büyükelçisi ile Müsteşarının Bakü'de olması nedeniyle, Maslahatgüzar Katarina Berggren'i dün makamına davet etti. Yaklaşık yirmi dakika süren görüşmenin ardından Berggren açıklama yapmayacağını belirtirken, İsveç'li diplomatın arka kapıdan giriş çıkış yaparak basından uzak durmaya çalışması dikkat çekti.
İsveç'in eski Başbakanı Olf Palme'nin ölümüyle sonuçlanan suikastı PKK'nın gerçekleştirdiği yönünde Şemdin Sakık tarafından verilen ifadelerin İsveç'te büyük yankı uyandırdığı öğrenildi. İfadelerin Türk basınına yansıyan bölümlerini uluslararası haber ajanslarından alan akşam gazetelerinin ikinci baskı yaptığı bildirildi.
Konuyla ilgili Milliyet'in telefonla sorularını yanıtlayan Türkiye'nin İsveç Büyükelçisi Oktay Aksoy, İsveç makamlarınca suikastı PKK'nın gerçekleştirmiş olabileceği üzerine yapılan soruşturmada elde edilen bilgilerle, Sakık'ın verdiği ifadeler arasında benzerlik bulunduğunu söyledi.
"İsveç'te uzun yıllar PKK bağlantısı hakkında teoriler geliştirildi. Ancak bunlar bir yerde kesildi" diyen Aksoy şu görüşleri dile getirdi:
"
Son olarak soruşturmalar hapiste olan Christer Petterson üzerinde yoğunlaştı. Sakık'ın ifadeleriyle eski dosyalara geri dönülebilir. İsveç makamlarınca yürütülen soruşturmalarda elde edilen bilgilerle, Sakık'ın ifadeleri örtüşüyor. PKK tarafından verilen `düğün' kodu, soruşturmalardan elde edilen bilgiler arasında. İsveç makamları, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın, İsveç'te oturma izni verilmemesi nedeniyle böyle bir eylemin yapılmasını istemiş olabileceği üzerinde duruyor. İsveç makamları soruşturmayı yeniden başlatabilir ya da biz daha önce soruşturmayı bu tarafa yönlendirmiştik ancak sonuca götürür birşey bulamamıştık da diyebilirler."
PKK'nın ikinci adamı Şemdin Sakık'ın Olof Palme cinayetine ilişkin basına yansıyan iddiaları İsveç'te temkinli karşılandı.
soruşturmayı sürdüren Başsavcı Jan Danielsson, İsveç polis teşkilatında özel olarak oluşturulan ve "Palme grubu" olarak adlandırılan deneyimli dedektiflerle birlikte ajanslardan gelen haberler üzerine toplantıya çekildi. Palme grubunun şefi Başkomiser Stig Edqvist, kendilerine henüz ayrıntılı bilgi ulaşmadığını, bu nedenle esas değerlendirmeyi Ankara'daki İsveç Büyükelçiliği'nden gelecek bilgilerden sonra yapacaklarını açıkladı.
Sakın'ın Palme cinayetiyle ilgili ifadesi dün önce İsveç Ulusal Haber Ajansı TT daha sonra İsveç televizyonunun teletex bülteninde yer aldı. Haberde Türkiye'de basına yansıyan açıklamalara yer verildi. Ajans haberinde Palme'yi PKK'nın öldürdüğü yolunda cinayetten hemen sonra ortaya atılan iddiaların Türk istihbarat teşkilatınca sızdırılmış olduğu yolunda bazı İsveçli gazetecilerin görüşleri dile getirildi.
Türk basınında yer alan açıklamalar İsveç'te ihtiyatlı karşılanırken, İsveç Büyükelçiliği'nden gelecek bilgilerden sonra soruşturmayı sürdüren Başsavcı Jan Danielsson'un Sakık'la görüşmek isteyebileceği kaydedildi. İki yıl önce Palme'nin ırkçı yönetim döneminde Güney Afrikalı ajanlarca öldürüldüğü iddiası ortaya atılmış, bunun üzerine bir başsavcı ve başkomiser Güney Afrika'ya giderek ilgili kişilerle görüşmüştü.
DÖNEMİN Stockholm Emniyet Müdürü Hans Holmer, Olof Palme'nin öldürülmesinden sonra cinayeti PKK'nın işlediği yolunda ellerinde kanıt olduğunu belirterek bir yıl boyunca soruşturmada ağırlığı PKK dosyasına verdi.
İsveç'teki PKK'lıların
telefon konuşmalarını içeren polis kayıtlarını kanıt gösteren emniyet müdürü, soruşturmadan sonuç elde edemeyince görevinden ayrılmak zorunda kaldı.
İsveç polisinin elindeki bantlarda, cinayetten hemen önce Stockholm'de bir PKK'lının Almanya'daki arkadaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde "Düğünü yapalım mı?" şeklndeki sorusu, Almanya'daki kişinin de "Evet düğünü yapın" yanıtı yer alıyordu.
Holmer, bunun üzerine İsveç'teki PKK'lıları sıkıştırdı ancak hiçbir sonuç elde edemedi. Telefon konuşmasını yapan kişi Almanya'daki arkadaşıyla gerçekten bir nişan hakkında konuştuğunu öne sürdü. Holmer'in tezine karşı çıkan bazı yazar ve gazeteciler, PKK ile ilgili iddiaların Türk istihbarat servisince sızdırıldığı görüşünü ortaya attı.
Palme cinayetinde Holmer'den sonra açılan en önemli dosya alkolik Christer Pettersson'a yönelik oldu. Palme düşmanı olarak bilenen ve cinayet gecesi olay mahalline yakın bir yerde bulunduğu saptanan Pettersson, Palme'nin eşi Lisbet Palme tarafından "katil" diye teşhis edildi, açılan dava sonucu mahkum oldu. Ancak temyiz yeterli delil olmadığı için mahkumiyet kararını bozdu.
Cinayetin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen polis ve Başsavcı Danielsson, hala Pettersson'dan şüpheleniyor. Sakık'ın iddiaları Türk basınında yer aldığı sırada polis Stockholm merkezinden geçen bir kanalda ihbar üzerine silah aradı. Bu arada Pettersson hakkında yeniden dava açılabilmesi için yüksek mahkemeye başvuruldu. Pettersson hakkında yeni bir dava açılabilmesi için yüksek mahkemenin izni gerekiyor. Henüz inceleme aşamasındaki dosyada yeni ne delil bulunduğu bilinmiyor. Ancak yüksek mahkeme yeterli kanıt görmediği takdirde yeni davaya izin vermeyecek.
Başsavcı Danielsson ve polis katilin Petersson olduğu yolunda konuşmaktan kaçınmıyor. Kamuoyundaki inanca göre son girişimlerin de sonuç vermemesi halinde 12 yıldır süren soruşturma kapatılacak. Bu nedenle Sakık'ın iddiaları dikkatleri yeniden Palme cinayetine çevirdi.