The Others Reyting savaşları

Reyting savaşları

21.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Reyting savaşları

Reyting savaşları

Ali EYÜBOĞLU - Semra KARDEŞOĞLU

Türkiye'de televizyonlar için reyting ölçümü yapan tek bir şirket var: AGB Anadolu... AGB, Türkiye'de TV kanallarının performansını ölçmeye 1989'da başladı. O günlerde ölçüm yaptığı hane sayısı 150 idi. AGB artık; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve Kayseri, Konya, Gaziantep, Erzurum, Antalya, Kocaeli, Samsun, İsparta, İçel, Denizli, Bolu, Kütahya, Balıkesir, Malatya, Sivas, Urfa, Zonguldak, Van illerinde; Büyükçekmece, Polatlı, Çeşme, Aliağa, İnegöl, Kemalpaşa, Kozan, Osmaniye, Tavas, Ereğli, İslahiye, Oltu, Alanya, Gebze, Bafra, Çatalca, Kazan, Menderes, Orhaneli, Bünyan, Sarayönü, Yavuzeli, Aşkale, Akseki, Ladik ve Kandıra ilçelerinde reyting ölçüyor.
23 il ve 26 ilçede toplam 1951 hanede reyting ölçümü yaptıklarını söyleyen AGB Anadolu'nun Genel Müdürü Arzu Eder, "Bu hanelerde yaşayan denek sayısı 8.311 kişidir. Bu hanelerde yaşayan 5 yaş ve altındakileri denek olarak kabul etmiyoruz," diyor.
Televizyon İzleme ve Araştırma Kurumu (TİAK) adına deneklerin tesbitini ve AGB'nin çalışmalarını denetleyen Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Atıf Bir, Türkiye'de bir gerçeğin gözden kaçtığına dikkat çekiyor: "Reyting sadece kafa sayan bir sistemdir. Tamamen, demografik bir ölçümdür yapılan. Reyting bir programın beğenilip beğenilmediğini, kalitesini ölçmez. Dün gece hangi programı izlerken, hangi yaşlardan, hangi gruplardan, kaç kişi vardı, TV'lerin kaçı açıktı, kaçı kapalıydı? Sistem işte bunu belirliyor. Ancak biz üniversite olarak insanların hangi programı neden izlediklerine ilişkin araştırmalar da yapıyoruz. Orada ortaya çıkan ilginç tablolar var. İnsanlar beğenmedikleri halde bir programı izleyebiliyor."
TİAK reyting ölçüm işini AGB'ye, deneklerin tesbiti için anket çalışmalarını Veri ve Nielsen'e, bu sistemin denetlenmesini de Açıköğretim Fakültesi Reklam ve Halklar İlişkiler Bölümü'ne vermişti. TİAK'ın Türkiye'de reyting ölçümünün, "temsili örnekleme" olmasını istediğini vurgulayan Bir, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sistemin denetimine başladığımızda hane sayısı 600 idi. Bugün ulaşılan rakam 1951 hane ve 8.311 kişidir. Örnekleme yoluyla bu 7.341.394 haneyi ve 28.408.613 kişiyi temsil ediyor. Biz hane sayısının önce 2.500'e, daha sonra da 5.000'e çıkmasından yanayız. Ancak, henüz tüm Türkiye'yi temsil edecek kadar hızlı davranılamamıştır. Çünkü Türkiye'deki reklam harcamaları bu araştırmayı, bir anda 3 - 5 bin haneye genişletecek kadar yeterli değildir.
Deneklerin seçilmesi ve temsili örneklerin oluşması için orada profil araştırması yapılıyor. Bir yılda anket yapılan insan sayısı 10 binin üzerindedir. Bu anketlerle evler belirleniyorr. Evlere gidilerek, gerçekten anket yapılıp, yapılmadığını denetliyoruz. DİE verilerinden yararlanılıyor. Bu profillere göre, cihazların yerleştirileceği haneler seçiliyor. Her yıl bu hanelerin yüzde 20'si değiştiriliyor."

Reytingler kimlerin elinde?
Eder ve Bir, Türkiye'de reytingleri belirleyen deneklerin sosyo - ekonomik statülerini ise şöyle açıklıyor:
Üst sosyo - ekonomik tabaka A - B 3.0
Orta üst sosyo - ekonomik tabaka B 8.1
Orta sosyo - ekonomik tabaka C1 26.7
Orta alt sosyo - ekonomik tabaka C2 42.9
Alt sosyo - ekonomik tabaka D 18.1
AGB deneklerinin yüzde 70.5'ini "çalışmayan", yüzde 29.5'ini ise "çalışan"lar oluşturuyor. Deneklerin yüzde 50.7'si kadın, 49.3'ü ise erkek.
Prof. Dr. Bir, "Ölçüm aletleri, alt gelir gruplarına, varoşlara takılıyor," şeklinde eleştiri yapıldığını belirterek, "1951 hane; tamamen 5 yaş nüfusun üstü, telefonlu ve televizyonlu 28.408.613 kişiyi temsil ediyor," diyor.
Bir, 1 people meter'ın, 3.500 ila 3.700 haneyi temsil ettiğini belirtiyor.

Beğenmiyor ama izliyorlar
Açıköğretim Fakültesi bir araştırma yaptı. Prof. D. Ali Atıf Bir ve ekibi, Açıköğretim'e devam eden 700.000 kişiye; Baba Evi, Kanal D Haber, Ruhsar, Hülya Avşar Show, Televole, Sıcat Saatler, Küçük İbo, Bizimkiler, Mahallenin Muhtarları, Haberci, Yalan Rüzgarı, Tatlı Kaçıklar, Ayşe Özgün Show, Sibel Can Show, Bay Turnike, Çarkıfelek, Çocuktan Al Haberi, Siyaset Meydanı, Beyaz Show, A Takımı, Arena, Bamteli, Star Haber, Ceviz Kabuğu, ATV Haber ve Show Haber gibi farklı programlarla ilgili anket formu gönderdi. Bunlardan 232.943'ü ankete katıldı. Anket yanıtları, insanların bazı programları beğenmedikleri halde izlediklerini ortaya çıkardı.

Show Haber
Çok beğenerek izliyor 12.7
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 27.8
İzliyor beğenmiyor 36.9
İzlemiyor 22.6

ATV Haber
Çok beğenerek izliyor 47.1
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 35.4
İzliyor beğenmiyor 10.3
İzlemiyor 7.2

Star Haber
Çok beğenerek izliyor 24.3
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 43.2
İzliyor beğenmiyor 17.8
İzlemiyor 14.7

Ankete göre, reytingleri yüksek çıkan bazı programlar, aslında çok fazla izlenmiyor.

Küçük İbo
Çok beğenerek izliyor 8.7
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 11.3
İzliyor beğenmiyor 7.4
İzlemiyor 72.6

Hülya Avşar
Çok beğenerek izliyor 10.7
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 21.5
İzliyor beğenmiyor 16.4
İzlemiyor 51.4

Televole
Çok beğenerek izliyor 27.8
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 27.9
İzliyor beğenmiyor 12.7
İzlemiyor 31.6

232.493 denek, TGRT'nin "çok beğeniliyor ve izleniyor" diye transfer ettiği Sibel Can'ın izlenmediğini ortaya çıkardı.

Çok beğenerek izliyor 7.4
Ne beğeniyor, ne beğenmiyor 14.3
İzliyor beğenmiyor 9.1
İzlemiyor 69.2

Müdürler ne diyor?

Ali Baransel (TGRT Genel Müdürü)
Reyting tartışmalarının ortadan kalkması için ölçümlerin her anlamda özerk bir kuruluş tarafından yapılması gerekir. Siyasi iktidarın güdümünde olmayacak, Meclis tarafından denetlenecek bir kuruluş olmalı. Reytinglerin ise Türkiye genelini yansıttığına inanmıyorum.
Reyting reklam gelirlerini yakından belirlemesi açısından önemli bir olgu. Biz de reytinge elbette önem veriyoruz. Ama yüksek reyting alacağız diye yayıncılık adına toplumun sosyal dokusunu erozyona uğratabilecek yaklaşımların da karşısındayız. Yayın akışımıza aldığımız programlar için tek ölçütümüz elbette reyting değil. Radyo televizyon yayıncılığı onurlu, ama aynı ölçüde güç ve özveri isteyen bir hizmettir. Bu işin özünde sorumluluk duygusu, zengin bilgi birikimi ve tecrübe gibi unsurlar yer alır. Meseleye sadece ticari açıdan bakmak doğru değildir. Kamu hizmeti yayıncılığı anlayışı mutlaka gözardı edilmemesi gereken bir unsurdur. Biz son olarak Barış Manço'nun programını almak için uğraşıyorduk.

Faruk Bayhan (KANAL D Genel Yayın Müdürü)
AGB ölçümlerinin doğru olduğuna inanıyorum. Yanlışlık sistemde. Türkiye'de insanlar arasında büyük kültür farklılıkları var. Bu dünyanın hiçbir yerinde böyle değil. Dört ayrı sınıf var. Bu sınıflardan D grubunun hakimiyeti sözkonusu. Böylece izlenen, ön plana çıkan programlar tartışma yaratıyor. Küçük İbo, Küçük Onur dizileri, defalarca yayınlanan yerli ve yabancı filmler ilgi görüyor, 25. kez izleniyor. İyi filmler ilgi görmüyor. Bu durumda TV yöneticileri kolaya kaçarak reyting alma yoluna gidiyor. Ortaya şarkıcı türkücü dizileri furyası çıkıyor. Emek verilerek yapılan diziler, tartışmalar ilgi görmeyince kıyamet kopuyor. Bu tartışmaların en önemli unsuru kendini televizyoncu sanan ancak başarısız olan, kanal kanal dolaşıp ilgi göremeyen insanlar, bu duruma isyan eden öncelikle onlar.
Türkiye'de sahnede olan, şarkı söyleyen, ortada olan herkesin mutlaka izleyicisi vardır. Reyting sonuçları sanatçı bazında yanlış yapmaz. Sadece C ve D grubundaki ağırlığın A ve B'ye kayması istemi var. Bu da halledilecek.
"Ben TV izlemiyorum," diyen Türk aydınlarına bir cevabım var; Türkiye tüm dünyada ABD'den sonra en çok TV izleyen ülke. Oysa gazeteler promosyonsuz satış yapamıyor. Dünyada ve Türkiye'de en hızlı gelişen sektör televizyon.
Biz yayınlayacağımız programları sadece reytinge göre seçmiyoruz. Kanal D bir kalite kanalıdır. Dünyanın her yerinde TV ölçümlerinin parasını reklamcılar verir. Bizde televizyonlar verdi. Şimdi bu durumun düzelmesi için anlaşma yolundayız. Bir bölümünü reklamcılar verecek.

Cem Şaşmaz (İnterStar Genel Müdürü):
Reyting sadece Türkiye'de tartışılan bir olay. Reyting reklamverenle yayıncı kuruluşlar arasındaki reklam tarifesinin hesaplanması ve izlenirlik oranının tesbiti için kullanılan bir ölçüt. Amerika'da sokakta bir adama reyting nedir diye sorsanız bilmez, ayrıca onları ilgilendirmez. Bu durum bizde özel TV'ler arasındaki dar rekabet ortamından kaynaklandı ve kamuoyunu bu işin içine gereksiz yere dahil ettik.
Reyting raporlarının doğruyu yansıttığına inanıyoruz. İnanmak zorundayız. Tereddüt yaşamamamız için başka bir kuruluşun yaptığı bir araştırma olması gerekiyor. Ayrıca bu tüm dünyada kullanılan bir teknik.
Reytingi sadece genel izlenme oranı olarak almamak lazım. Reyting tablosuna reklamveren açısından bakıldığında, ürününü pazarlamak için seçtiği hedef kitlesinin hangi programı izlediği ortaya çıkar. Kemal Sunal filmi 25 kere yayınlanabilir. 25. kere yayınlandığında 15 rating alabilir. Ancak bu 15'in analizi yapıldığında bunun büyük bir yoğunluğunun 0 - 7 yaş grubu olduğu, yetişkinler arasında da izleyenlerin alım gücü en düşük grup olan D grubundan olduğu ortaya çıkar. Dolayısı ile eğer siz D kitlesinin alamayacağı bir ürünün reklamını yapıyorsanız (örneğin bir Mercedes otomobil), bu reklamın hiçbir geri dönüşü olmaz. Diziler için de durum böyle.
Kanalımızda yayımlanacak programları seçerken tek ölçütümüz asla reyting olmadı. Kanala imaj sağlayacak programlara yer verdik. TRT kadar olmasa da üzerimize düşen toplumsal sorumluluğu gözardı edemeyiz. Her zaman halk ne istiyorsa onu veririz mantığından uzaktayız.
AGB ölçümlerinde neden kültür seviyesi düşük kesimlerin sevdiği programların birinci geldiği şeklindeki eleştirilere de şu cevabı verebilirim: Biz sonuçta İsviçre değiliz, bizim meydanlarımızda klasik müzik konseri verilmiyor, dört bir yandaki salonlarda bale gösterisi yapılmıyor. Bizim demografik özelliğimiz de bu. Yapımız bu ise kendimizi aldatmamızın anlamı yok.

Partini söyle, izlediğin kanalı söyleyeyim
Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin Türk toplumunun, genel olarak medya, özel olarak görsel medyayla ilgili kanaat, tutum ve davranışlarını konu alan çalışması (1997 nüfus sayımının verilerine dayanıyor) çok çarpıcı sonuçları ortaya çıkardı.
Prof. Dr. Beşir Altaylı ve uzman bir ekip tarafından yapılan bu araştırma tüm Türkiye'yi temsil etme özelliği taşıyan ve çoğunluğu büyük şehirden oluşan 20 ildeki 3500 kişi üzerinde gerçekleştirildi.
* atv, Kanal D ve Show TV en çok izlenen ilk grubu, TGRT ve Star ikinci grubu, TRT, NTV ve Kanal 7 üçüncü grubu oluşturuyor. En çok izlenen kanallar sıralamasında bunların ardından Samanyolu ve yerel TV'ler, son olarak da Kanal 6 ve HBB'nin içinde yer aldığı grup geliyor.
* Araştırma sonuçlarına göre, her kanalda farklı türdeki programların izlenme oranı yüksek. Buna göre ağırlıklı olarak izleyicinin hangi türdeki programı hangi kanalda izlediği ortaya çıkıyor.
Açık oturum ve tartışma programları: atv, Kanal 7, Kanal D, Show TV.
Belgesel: Samanyolu, NTV, TRT.
Çocuk Programı: Kanal D, atv, Show TV.
Haberler: atv, Kanal 7, Kanal D, Show TV.
Eğitim - Kültür: TRT, atv, NTV, Kanal D, Kanal 7.
Dini programlar: TGRT, Kanal 7, Samanyolu.
Ekonomi: NTV, atv.
Güldürü programları: Kanal D, Star, atv.
Spor programları: Show TV, Kanal D, atv, Star.
Müzik eğlence: Diğer kanallar (Kral TV ve Genç TV), atv, Kanal D, Show TV.
Magazin: Kanal D, Show TV, atv.
TV filmleri ve diziler: Star, Show TV, atv, Kanal D.
* "Evinizde tek kanal olsa hangisini tercih edersiniz?" sorusuna yanıt veren denekler şöyle bir sıralama oluşturdu: atv, Kanal D, Kanal 7, TRT, Show TV, Star, TGRT, NTV.
Bu sonuç aynı zamanda en çok beğenilen kanal sıralamasını da ortaya koyuyor.
* TV kanallarının haberlerine güven konusunda ilk sırayı TRT alıyor. Onu sırasıyla TGRT, Kanal 7, atv, NTV, Kanal D ve Samanyolu izliyor.
Haberlerine en az güven duyulan kanallarda ise, Show TV yüzde 64 ve Star yüzde 40 güvenmeme oranı ile güvenilirlik sıralamasında en altlarda yer alıyor.
* TV'de en çok yer verilmesi istenen program türlerinde ilk sırayı yüzde 17'lik oranı ile eğitici, öğretici ve toplumu bilgilendirici türde programlar alıyor. Bu program türünden sonra en çok istenen türler şöyle: Müzik ve eğlence (yüzde 8), belgeseller (yüzde 7.2), spor (yüzde 6.2), kaliteli yabancı film ve diziler (yüzde 4.9).
* Ekranda en az görülmesi istenen program türü ise yüzde 0.1'lik oranı ile çocuk programları.
* Aynı bölümde yer alan "rahatsızlık veren program" türüne ise ankete katılanların yüzde 29.5'u "müstehcenlik", yüzde 16.2'si "şiddet", yüzde 16'sı "aşırı reklam", yüzde 9.3'ü "belirli simalar" cevabını verdi.
* İzleyicinin haber toplama tekniklerine ve haberi veriş tarzına ilişkin tutumlarına gelince, gizli kamera ile bilgi toplanmasını "çok doğru" bulanlar yüzde 11.3, "çok yanlış" bulanlar ise yüzde 36.7.
* İzleyicinin en çok yanlış bulduğu nokta, haberlerin içinde suçu kesinleşmemiş zanlıların teşhir edilmesi. Ankete katılanların yüzde 90'ın üstündeki bir kesimi bu davranışı yanlış buluyor.
* atv ve Kanal D'yi kadınların izleme oranı erkeklerden biraz fazla. Show TV ve Star'ın ise izleyicisinin büyük kısmını kadınlar oluşturuyor. TGRT izleyicisinin büyük bölümü ise erkek.
* Yaş grubuna göre izlenme oranına bakıldığında atv ve NTV'yi her yaş grubu, Kanal D'yi daha çok genç yaş grubu, Kanal 7'yi orta yaş ve üzeri grup, Show TV'yi 20 yaş altı grup, Star'ı 25 yaş altı grup çoğunlukla izliyor. TRT'yi izleyenlerin büyük bölümünü 60 yaş ve üzerindeki grup oluşturuyor.
* atv, Star, TRT ve Kanal D'yi her eğitim düzeyinden kişiler izliyor. Eğitim düzeyi yüksek kesimin en çok rağbet ettiği kanallardan biri NTV. Show TV'de ise eğitim düzeyi yükseldikçe izleme oranı düşüyor.
* Parti tercihi ve kanallar arasındaki ilişkiden çıkan sonuç ise şu: atv'yi CHP, DSP; Kanal D'yi ANAP, CHP, DSP; Kanal 7'yi FP, DYP ve MHP; Samanyolu'nu FP, MHP ve DYP; Show TV'yi DSP, DYP ve ANAP; Star'ı ANAP ve DSP; TGRT'yi FP, DYP ve MHP'liler ağırlıkla izlemekte.
* Gazete ve televizyon ilişkisine göre, atv, Kanal D, Show TV ve Star izleyicileri Sabah, Hürriyet ve Milliyet'i tercih etmekte. atv izleyicileri bunlara ek olarak dördüncü sırada Cumhuriyet, NTV izleyicileri Hürriyet ve Milliyet'le birlikte Cumhuriyet, Radikal ve Türkiye gazetesini okumakta. TRT izleyicileri Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet ve Türkiye gazetelerini, TGRT izleyicileri ise Türkiye, Zaman, Sabah ve Hürriyet gazetelerini okuyor.