Sakık'ı MED TV yaktı

Şemdin Sakık'ın son infaz emrine, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın izni olmadan MED TV'ye çıkarak 1998 eylem planını açıklaması neden oldu

IKDP'ye sığınan Şemdin Sakık'ın son infaz emrine, PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan izinsiz MED TV'ye çıkmasının neden olduğu belirtilirken, örgüt içinde eski kadroların tasfiyesi gündeme geldi.
Sakık'ın IKDP'ye sığınması örgütte deprem yarattı. Bir süredir örgütün tepesinde yaşanan derin görüş ayrılıkları, bu nedenle alt birimlere kadar yansıdı. Bir süre önce 'başkana bağlı olanlar' ve 'darbeciler' diye ikiye ayrılmış olan örgütteki iktidarını sürdürmek amacıyla bir çok bölge komutanını değiştiren Öcalan'ın, Sakık'ın teslim olmasının ardından yeni komutanlar belirlemek amacıyla güvendiği militanlarıyla toplantılar yaptığı öğrenildi.
PKK'nın belkemiğini oluşturan ve yedi kişiden oluşan Başkanlık Konseyi'nde, geçen yıl giderek artan görüş ayırılıkları Sakık'ın IKDP'ye teslim olmasıyla su yüzüne çıktı. Öcalan'ın 1993'te ateşkes ilan edip siyasi görüşmeler için hazır olduğunu ilan etmesine karşı çıkarak, silahlı mücadelede ısrar eden Başkanlık Konseyi üyeleri örgütte bölünmeyi gündeme getirmişti. Öcalan'ın, siyasi zeminde muhatap bulmak adına bağımsızlık isteğinden vazgeçtiğini ileri süren üyeler Şemdin Sakık, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun ve Mustafa Karasu, tepkilerini sık sık dile getirmeye başladı.
Diyarbakır - Bingöl - Muş üçgenindeki bölgenin sözde komutanlığını yaptığı 1993'te 33 erin şehit edilmesi eylemini Öcalan'dan habersiz gerçekleştiren Sakık, Suriye'ye çekilerek göz hapsine alındı. Öcalan'a, yaptığından pişmanlık duyduğunu söyleyen Sakık, Tunceli bölgesine gönderildi.
Bir süre sonra tekrar, Öcalan'ı eleştirmeye başlayan Sakık, TSK'nın operasyonlarında da militanlarının yüzde 70'ini kaybetti. Öcalan'ın, tekrar Suriye'ye çekip bizzat sorguladığı Sakık, bir süre Bekaa'da tutuldu. Ardından Kuzey Irak'a gönderilerek yetkileri alınan Sakık, 1996'da yeniden ARGK komutanlığına atanarak Akdeniz sorumluluğunu üstlendi. Burada da Öcalan'ı pasiflikle suçlamaya devam eden Sakık, Kuzey Irak'a çağrılarak altı ay göz hapsine alındı.
Öcalan'ı yine ikna edip dağlara dönen Sakık, son olarak eylül ayında Öcalan'dan izinsiz MED TV'ye çıktı. Örgütün 1998 yılı eylem planını açıklayan Sakık, şehir eylemlerine yöneleceklerini ve toplu katliamlar yapabileceklerini söyledi.
Öcalan'ın hükümet nezdinde muhatap bulmak için "şartsız görüşmeye hazır olduğunu" bildirmesinin ertesine rastlayan bu röportaj, PKK liderini kızdırdı. Harekete geçen Öcalan, Sakık'ı tekrar tutuklattı. İnfaz edileceğini farkeden Sakık, bunun üzerine IKDP'ye teslim oldu.

Yaklaşık iki haftadır IKDP peşmergelerinin elinde bulunan Sakık, Türkiye'ye iade edilmek istemiyor. IKDP'ye yakın kaynaklar, Öcalan'dan daha acımasız olan ve sürekli silahlı eylem taraftarı olan Sakık'ın, PKK'ya alternatif bir örgüt kurmak amacında olduğunu, teslim olmadan önce bu yönde çalışmalar yaptığını belirtiyor.

PKK'da 1995'te yapısal değişiklikler yaşandı. Öcalan'ın talimatıyla kurulan Başkanlık Konseyi ve Askeri Konsey adlı iki birim, örgütün bel kemiğini oluşturdu. Başkanlık Konseyi'nde yer alan Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, Murat Karayılan, Halil Ataç, Mustafa Karasu ve Numan Uçar arasında geçen yıl görüş ayrılıkları başlandı. Öcalan'ı örgütün ilkelerinden taviz vermekle suçlayan ekipte, Şemdin Sakık, Altun, Kaytan ve Karasu yer aldı. Örgütün sözde Genelkurmay başkanı olan Cemil Bayık, Rusya sorumlusu Numan Uçar ve halen Kuzey Irak'ta bulunan Halil Ataç ise Öcalan'a bağlılıklarını bildirdi.