Saman alevi canlanma

Saman alevi canlanma
CAN KANTAR

Perakende sektöründeki gelişmeler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla sürüyor. ABD’de ve Japonya’da son yıllarda bireylerin tasarrufa yönelmesi nedeniyle, perakende sektöründe ciddi tıkanıklıklar yaşanıyor. Buna bir de, içteniçe yaşanan krizle birlikte genel ticaret hacmindeki daralma da eklenince, tüm dünyadaki perakendeciler zor günler yaşamaya başladı.
Bu tıkanıklığı aşmak için çeşitli formüller üretiliyor. Yurtdışındaki örnekleri, ani bir kararla, kısa sürede uygulamaya konuldu ve bitti. Bütün tüketiciler ’Batan geminin malları’ gibi hücum ettiler ve indirim kampanyası sona erdi. Beklenti yaratılmadı.
Bizde ise, bu iş tam bir Doğulu mantığı ile gerçekleşiyor. Bütün perakendecilerin bir derneği varken, kampanya ne alakası varsa bir ilçe belediyesinin öncülüğünde yapıldı. Yapılmasın demiyorum, ama organize olunamadan yapılmış olması, dezavantajlar doğuracak. Bugün burada, yarın arka mahallede, öbür hafta karşı sokakta. Bunun birçok sakıncası var. Öncelikle dar kapsamda olduğu için yığılma oluyor. ’O yaptı ben de yapayım, müşterim oraya gitmesin’ mantığıyla perakendeciler istemeye istemeye indirim kampanyaları düzenlemeye başladı. Tüketiciler bu durumdan faydalanmaya çalışırken, diğer taraftan, ’meğer ne kazık yiyormuşuz’ diye düşünüyor.
Perakendeci mutlu gözükse de, sonrasından endişeli. Firmalar günü kurtarmış oluyorlar, ama daha sonra ’50 milyona sattığım ürünü nasıl 100 milyona satarım’ diye düşünmeye başlayacaklar. Tüketiciler ise haklı olarak kampanyaları kaçırmış bile olsalar, yine düşer diye ihtiyaçlarını beklemeye alacaklar. Alın size öncekinden daha büyük bir durgunluk. Bir günde 1 haftalık ciro yaptım diye sevinenler, daha sonra sinek avlayacaklar. Bu şekildeki palyatif çözümler piyasayı daha da daraltmış olacak.
Ben asla bu tür indirim kampanyalarına karşı değilim. Ama keşke böyle alaturka bir mantık ile günübirlik kararlarla yapılmasaydı!... Bu kampanyalar, organize olarak tüm ülkeyi kapsayan aynı zamanda küçük esnafında yararlanabileceği şekilde, hiçbir tüketicinin ’fırsatı kaçırdım’ demeyeceği, geniş bir ürün yelpazesinde uygulanacak bir şekilde, beklenti yaratmadan ve önceden belirlenen günler arasında yapılsaydı, daha iyi olurdu diyorum. İnşallah gün geçtikçe iş, içinden çıkılmaz bir hal almaz ve tüketicideki inanılırlığı zedelenmez. Çünkü o zaman yara, daha da derin olur...