Şener’in gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin öldürülmesine azmettirdiği gerekçesiyle aranan Mehmet Şener'in gıyabi tutukluluğu, "yasal zaman aşımı süresi dolduğu" gerekçesiyle kaldırıldı. İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan, "Devletimiz kaçanı da, kaçıranları da seyretti. Bu nedele bu sonuca şaşırmadım" dedi.
İpekçi'nin 1 Şubat 1979'da silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin, Şener hakkında, 11 Temmuz 1979'da "cinayetin planlamasında bulunduğu, cinayete teşvik ve tahrik ettiği, olayda kullanılan silahı temin ettiği ve bu silahı eylemden sonra sakladığı" iddiasıyla gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. Ancak 20 yıl bir ayı aşkın süredir yakalanamadı. Şener'in avukatı, bir süre önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak müvekkili hakkındaki gıyabi tutuklama kararının "yasal zaman aşımı süresi dolduğu" gerekçesiyle kaldırılmasını istedi. Avukatın talebini kabul eden İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Şener'le ilgili soruşturma konusunda da takipsizlik kararı verdi.
Kazan:"Şaşırmadım"
Avukat Kazan, takipsizlik kararına şaşırmadığını, İpekçi suikastı ve Mehmet Ali Ağca'nın kaçırılması olayının zaman aşımı tehdidiyle karşı karşıya olduğunu daha önceden birçok kez ifade ettiğini anamsıtarak şöyle konuştu:
"Devletimiz kaçanı da, kaçıranı da seyretti. Ağca'nın kaçırılması bile zamanaşımıyla çok önceden, 1980'li yıllarda çözüldü. Bu da başka bir halkası. Böyle bir cinayet için bu halkaların her biri bir hukuk devleti için büyük ayıptır."
İpekçi suikastininin Ağca dışındaki tüm sanıkları, delil yetersizliği, kaybolan kanıtlarla aklandı. Son sanık Şener de zamanaşımıyla davadan kurtulduErcüment İşleyenGazetemiz Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin 1 Şubat 1979 tarihinde öldürülmesinden sonra polis soruşturması ve savcılık iddianamelerinde toplam 37 kişinin adı geçti.
Yetkililer, siyasetçiler, polis müdürleri ve savcılar yaptıkları sayısız açıklamada, sık sık cinayetin ardındaki sis perdesinin aralandığını müjdelediler.
Ancak son olarak Mehmet Şener'in gıyabi tutukluluğunun da zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle kaldırılmasıyla geriye sadece İtalya'da cezaevinde yatan Mehmet Ali Ağca kaldı. İpekçi cinayeti dosyası da yanıt bulamayan yüzlerce soru ile birlikte rafa kaldırılıp unutulmaya terk edildi.
Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırılıp yurtdışında saklanması ve Papa'yı vurana kadar Avrupa'da elini kolunu sallayarak dolaşmasının arkasında "kusursuz işleyen dev bir organizasyon" bulunduğu herkes tarafından kabul edildi. Ancak aradan geçen 20 yıl içinde iddianamelerde adı geçen sanıklardan bazıları delil yetersizliğinden beraat etti, kimi zaman iddiaların kanıtlanması aşamasında devreye giren gizli eller delilleri ortadan kaldırdı ve 20 yıl dolduğu için artık zamanaşımı süresinin yasal güvencesi devreye girmeye başladı.
İpekçi cinayetinde tetiği çeken Mehmet Ali Ağca'ya yardım ettiği ileri sürülen Oral Çelik'ten Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırılmasına yardım ettiği iddia edilen Abuzer Uğurlu'ya, sahte pasaportla yurtdışına çıkarılmasında adı geçen Haluk Kırcı'dan Avrupa'da ilişkide bulunduğu Bekir Çelenk'e kadar tüm sanıklar teker teker aklandı. "Kusursuz organizasyon" diye tanımlanan uluslararası çete sadece Ağca'dan ibaret kaldı.
Yasal zamanaşımının dolması sonucu gıyabi tutukluluk kararı kaldırılan Mehmet Şener hakkında da İpekçi cinayeti nedeniyle "taammüden adam öldürmek ve bu suça iştirak"ten dava açılmıştı.
Papa suikastına da adı karışan Mehmet Şener, 1982 yılında İsviçre'de üzerinde Durmuş Unutmaz adına düzenlenmiş sahte bir pasaportla yakalandığında yanında Abdullah Çatlı vardı. Türkiye'ye iade edilmek istemeyen Şener İsviçre'de sorgulanıp delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı. Yurtdışında yaşadığı bilinen Mehmet Şener'in İpekçi cinayeti, Papa suikastı ve arkalarındaki karanlık güçleri açığa çıkartacak çok önemli bilgilere sahip olduğu biliniyor.