SCHUSTER ÜZERİNE BİR ANALİZ

Ediz Sırapınar imzalı söz konusu yazıda “Schuster’in üç haftalık oyuncu tercihlerine bakıyorsunuz; sadece Ernst ve Quaresma eksiksiz oynayabilmiş. Rotasyona kimse karşı değil ama bu kadar değişim Beşiktaş’ı ileriye götürmez aksine yerinde saydırır...” denildi. Ediz Sırapınar, Karabük maçından sonra defansın daha agresif olması gerektiğinin altını çizdi; savunma hatalarından şikâyet ederek, “İyi de kusursuz bir savunma hattı oluşturmak, özellikle de sürekli ileride rakibe basmak için defansı orta alana kadar çıkarmak birbirlerini ezberleyen oyuncularla mümkün olabilir. Bunu bir hafta Ferrari-Zapo, bir hafta Ersan-Ferrari, bir hafta İbrahim Toraman-Zapo ile yapmanız hayalcilikten, hatta şımarıklıktan başka bir şey değildir...” diyor.
Cem Özışık adlı okurumuzun eleştirisi şöyle:
“1 Eylül 2010 tarihli gazetenizin spor sayfalarındaki Haftanın Panoraması köşesinde Ediz Sırapınar’ın Schuster hakkında yazdığı yazıda kullandığı bazı ifadeler beni, Beşiktaşlı bile olmadığım halde, bir sporsever olarak çok rahatsız etmiştir. Bir teknik direktörü eleştirmek gayet doğaldır fakat milyonlarca okuyucuya ulaşan bir yazıda, dünyaca ünlü olsun ya da olmasın, herhangi bir teknik direktörün yaptığı uygulamaları “şımarıklık” ve “saçmalık” ifadeleriyle değerlendirmek en basitinden yakışıksız olmuştur. Teknik analizden çok kişiliğe yönelik suçlamalara sapılmıştır. Acaba aynı sözcükleri yerli bir teknik adam için sarf edebilir miydi Sayın Ediz Sırapınar? Edemezdi, çünkü yazısının yerli teknik adamlardan tepki alacağını bilirdi. Fakat nasıl olsa yabancı teknik adam Türkçe bilmiyor diye ya da kendisine çevirisi yapılsa bile çok üstünde durmaz diye bu ifadeleri kullanmak Milliyet gibi bir gazetede yazı yazan birine hiç yakışmamıştır.”

Ombudsman’ın Görüşü:
Okurumuzun eleştirisi abartılıdır. Ediz Sırapınar’ın yorumları okurumuzun iddia ettiği gibi Schuster’in kişiliğine yönelik değil, aksine olayı teknik açıdan değerlendiren eleştirel bir yazıdır. Okurumuzun “şımarıklık” ve “saçmalık” gibi ifadeleri hakaret gibi algılaması ise zorlamadır. Beşiktaş, lige ve Avrupa kupalarına iyi başladı, yeni transferleriyle göz dolduruyor, o arada teknik anlamda eleştiriler oluyorsa buna tepki göstermek yerine yararlanmak gerekir.
Milliyet bu anlamda önemli bir referanstır.