GATA'nın açılış töreninde konuşan Tabip Tuğgeneral Işımer'den dinci akımları sert sözlerle uyardı
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin
eğitim - öğretim yılının açılış töreninde öğrencilere "Atatürk'üm ve Türkçem" başlıklı ilk dersi veren Diş Tabip Tuğgeneral Yalçın Işımer, yeni kurulan bazı üniversitelerden mezun olacakların "Arap milliyetçiliğini benimseyeceğini" belirterek, "Bu adamları belleyeceğiz.
Son zamanlarda Atatürk'e ve TSK'ya dil uzatanları bir şekilde belleyeceğiz" dedi.
Işımer'in Arapça ve Farsça'yı yerden yere vurup tarihsel gelişimi içinde Türkçe'nin önemini vurguladığı, Genelkurmay İkinci Başkanı Edip Başer, komutanlar ve GATA öğrencilerince uzun uzun alkışlanan dersinin ilginç bölümleri şöyle:
* Mehmet Akif ve El - Ezher kafalılar: Atatürk, ibadetin Türkçe yapılması, Kuran'ın Türkçeye çevrilmesi için Arapça'yı iyi bilen Mehmet Akif'le görüştü. Akif, Mısır'daki El - Ezher Üniversitesi'ne gitti. Orada danıştığı Rıza Raşit "Kuran'ı Türkçeye çevirmek isteyenler dinsiz ve kafirdirler" dedi. Üç yıl kalan Mehmet Akif, başına giymekten sakındığı şapkayı elinde tutarak İstanbul'a gelmiş, Atatürk'e Kuran'ı Türkçe'ye çeviremeyeceğini bildirmiştir.
Atatürk'ün ricasını yerine getirmedi diye onu aziz kılanlar şimdi Mehmet Akif Üniversitesi kurma çabasındalar. O üniversiteden çıkacak kafalar, El - Ezher kafalı adam olacaklar, Arabın adamı olacaklar. Arabın adamı olmak adamlık değil. Biz bu adamlara "adam sen de" deyip geçmeyeceğiz, bunları belleyeceğiz. Son zamanlarda Atatürk'e ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne dil uzatanları bir şekilde belleyeceğiz.
* Çağdışı Milli Eğitimciler: 1500 yıl öncesinin kurallarıyla yaşamamızı isteyenler kendileri gibi çağın dışına itilmemezi dileyenler cennette Arapça konuşulacak diye bizi kandırmaya çalışıyorlar. Ümmet olmanın yolunu, Arap toplumu içerisinde erimeye, o ortamda özümlenmeye yöneltmek istiyorlar.
Bizdeki çağdışı kişilerce yönlendirilen milli eğitimciler Türkçe'ye özense, özendirse, Türkçe ile özdeşleşse o kadar ulusallaşırız.
Tanrı her şeyi bilir. İngilizce, Çince, Japonca gibi tüm lehçeleriyle Türkçe'yi de bilir. Tanrı, Arabistan sınırlarının çok ötesine taşmıştır. Atatürk'ün önerdiği doğrular doğrultumuzdur. Özellikle son zamanlardaki akımlara karşı uyanık ve dikkatli olmalıyız.
* Fethullah'ın okulları: Son zamanlarda açılan okullarda özlerine dönüyor gibi görünseler de açılan okulların ortak özelliği Arapça - Farsça'ya bulaşmış Türkçe öğrenilmesi (Fethullah'ın okulları). Tutsak benlikleri Arapça'ya, Farsça'ya o kadar tutsak olmuş ki, tutsak olduklarının bile farkında değiller. Biz Türkçemizi seviyoruz. Türkçe ninninlerle büyüdük, güldük, sevdik, yazdık. Dualarımız da Türkçe olacak. Tanrı'ya özdilimizle ulaşmak daha kolay olacaktır.
* Türkçe Kuran - Türkçe İbadet: Kaşgarlı Mahmut, peygamberin "Türk dilini öğreniniz çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır" dediğini aktarıyor. Türk'ün adını Tanrı vermiş, ona "kendi ordum" demiş. Din adamlarımız Mahmut'a katılsaydı Tanrı'yı Türkçe konuşturabilirdi.
Din adamları 1000 yıl boyunca Kuran'ı Türkçe'ye çevirtmemiş, ibadetin Türkçe yapılmasına rıza vermemiştir. Atatürk'ten başka hiçbir
devlet adamı neden Türkçe değil de Arapça diyememiştir, bugün de diyememektedir? Tanrı, kişilerin bireysel ihtirasını ulusal çıkarların önüne koymasın. Amin!
Ateş Paşa'dan sert sözler
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş de, Kara Harp Okulu açış konuşması'nda "çok az da olsa" bazı kişi ve grupların 17 Ağustos'taki deprem felaketini "kendi amaç ve çıkarları için kullanmaya çalıştıklarına" dikkati çekti ve "Devleti parçalamaya ve yıkmaya yönelik bu örgütlü gayretler, mutlaka sonuçsuz kalacaktır" dedi.