Milyonlarca öğrenci ve ailesi zorlu sınav maratonunda başarılı olabilmek için gecesini gündüzüne katarken; bazı uyanıklar, kestirme yoldan en iyi okullara girmenin yolunu buluyor.
Sınav uyanıklarının başında bu yılın üniversite giriş sınavı şampiyonu Gökhan Mumcu geliyor. Lise 2. sınıfın son aylarına kadar Gemlik Celal Bayar Anadolu Lisesi'nde öğrenim gören Mumcu, eğer son sınıfı Bursa Özel Nilüfer Lisesi'de okuyup bu okuldan mezun olmasaydı, yerleştirme puanı sıralamasında değil şampiyonluk, belki ilk 1000'e bile giremeyecekti. Dolayısıyla özlemini duyduğu Boğaziçi Üniversitesi'ne girmesi zor olacaktı. Gökhan'ın yanında özellikle İstanbul'da da Fethullah Grubu'nun bazı okulları başarılı öğrencilere çengel atıyor. Bu yıl Maltepe Anadolu Lisesi ve Üsküdar Anadolu Lisesi'nden 4'er öğrenci Fatih Koleji'ne geçti. Yine bazı öğrencilerin daha yüksek puan alma umuduyla Fazilet Fen Lisesi'ne geçtiği belirtiliyor.
Başarılı öğrencileri öne çıkararak reklamını iyi yapan okullar, başarısız öğrenciyi saklamayı da iyi biliyor. Özellikle geçen yıl Fethullah Grubu'na bağlı bazı okulların üniversite sınavlarında başarısız olacağını kestirdikleri bazı öğrencileri, lise 2'den 3. sınıfa kasıtlı olarak geçirmediği öne sürülüyor. Geçen yılın ÖYS 1'incisi Özgür Balcı ve ÖSS 17'ncisi Cemal Kayacan da Fethullah Grubu'nun dershanelerinde öğrenim gördü. Bu öğrencilerden Özgür Balcı, daha önce MEF'teydi.
Yeni sınav sistemine göre okul başarısı ve ÖSS ortalamasının çok önemli bir konuma gelmesi, tabela okulları ve şaibeli nakilleri de beraberinde getirdi.
Sadece çok başarılı öğrencilerin alındığı tabela okullar, mevcut kolejlerin bünyesinde fen lisesi ya da süper lise adı altında açılıyor. Öncelikle bazı tarikat okullarında uygulanan bu yöntem giderek diğer özel okullar arasında da yaygınlaşmaya başladı. Başarılı devlet okulu öğrencileri, söz konusu okullara önemli avantajlar sağlanarak transfer edilerek, bir taşla iki kuş vuruluyor. Son dakika geçişleri, uyanık okulları en başarılı okullar kategorisine yükseltirken, uyanık öğrencileri de ihya ediyor. Bu öğrenciler, hem transfer olanaklarından yararlanıyor hem de eski okul arkadaşlarına göre, puan ve Türkiye sıralaması açısından çok daha avantajlı konuma geliyor.
Bu yılın ÖSS şampiyonu Gökhan Mumcu gibi, yüzde 100 kazanma oranıyla geçen yılın "en başarılı" özel okulu unvanını kazanan Bahçeşehir Koleji de nakil olanağından en iyi yararlanan uyanıklar listesine girdi.
Sistemden yararlanıyorlar
İyi okullara girebilmenin giderek zorlaştığı bir ortamda sistemin zaaflarından yararlanma yöntemleri de giderek çeşitleniyor. Yabancı öğrenci kontenjanından yararlanmak için uyruk değiştirenlerden, sağlık raporuyla evine en yakın okula gelenlere kadar akla gelebilecek her türlü uyanıklık sergileniyor. Ki bu yönteme başvuranlar arasında ANAYOL iktidarının Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam da bulunuyor...
Daha neler var, neler..
Yeni sınav sisteminin yarattığı en büyük haksızlıklardan bir diğeri ise, tembel öğrencilerin, aynı okuldan mezun olan çalışkan öğrencilerin başarısını gölgelemesi. Okul başarı ve ÖSS ortalaması nedeniyle, çalışkan bir öğrenci okulda ve sınavda ne kadar başarılı olursa olsun, eğer arkadaşları da aynı performansı gösteremezse, hüsrana uğruyor.
Önceki yıllarda mağdur duruma düşen fen liselerini korumak için alınan bu karar, 1999 ÖSS sonuçlarına göre bu okulları en başarılı okullar konumuna getirdi. Ancak diğer okullardaki başarılı öğrencileri ya nakile zorladı ya da mağdur duruma düşürdü.
Yeni sistemde, fen liselerinin başarılı okullar sıralamasında başı çekmesinin nedenlerinden biri de ortalamalar hesaplanırken bu okullarda sadece fen derslerinin baz alınması. Diğer liselerde tüm dersler ortalamayı etkilediği için okulun ve dolayısı ile öğrencinin Orta Öğretim Başarı Puanı ortalaması düşüyor.
Yeni sınav sisteminin büyük haksızlıklara neden olan diğer zaafları da şöyle:
* Meslek liselerinin 4 yıllık fakülteleri kazanmaları adeta imkansız hale getirildi. İmam Hatiplere ilahiyat fakültelerine girişte artı puan verilirken, diğer meslek liselerinden mezun olanlara, alanlarıyla ilgili fakültelere girişte aynı avantaj sağlanmadı.
* Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler gibi bölümlerin puan türleri değiştirilerek, yıllardır bu yönde çalışmalarını sürdüren öğrenciler mağdur duruma düşürüldü.
* Gözde devlet okullarına kayıt yaptırmak isteyenler bir iki aylık ev kiralama yöntemi ile ikametgah alma yoluna gitti.
* Çocuklarını büyük şehirlerdeki Anadolu liselerinde okutmak isteyenler, daha düşük puanlı taşra Anadolu liselerine kaydolduktan sonra nakil yaptırdı.
* Üniversite sınav sisteminin değişmesiyle birlikte bu sene lise son sınıf öğrencileri sahte sağlık raporları alarak uzun süre okula gitmediler.
* Köklü devlet üniversitelerinde iyi bir bölümü tutturacak düzeyde olmayan öğrenciler, paralı vakıf üniversitelerinin tıp, hukuk gibi normalde oldukça yüksek puanlarla öğrenci alan bölümlerine düşük puanlarla girmeyi başardılar.
* Özellikle Anadolu liselerinde eş durumundan nakil yaptırabilmek için sahte evlilikler yapıldı.
* Üniversitelerden burs almak isteyen tarikatların, öğrenciler adına sahte mektuplar yazdıkları ortaya çıktı.
* Yasaya aykırı olmasına rağmen kaçak Kuran kursları açıldı.
* Eğitim uyanıkları arasında siyasiler de yer aldı. İlkokul olmayan yerde üniversite inşaatı başlatıldı.
Uyanık şampiyon
Bu yılki sınav sisteminde puan hesaplanırken, öğrencinin Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı (AOÖBP) büyük rol oynuyor. Hesaplamada, öğrencinin mezun olduğu okulun ortalama puanı ve genel sıralamadaki yeri de önemli. ÖSYM'nin açıkladığı okulların ÖSS puan ortalamaları göz önüne alındığında, Türkiye birincisi Gökhan Mumcu'nun mezun olduğu okulun ÖSS Eşit Ağırlık'taki ortalaması 158.191. Öğrencinin nakil olmadan önce öğrenim gördüğü Gemlik Celal Bayar Anadolu Lisesi'nin ÖSS Eşit Ağırlık'taki ortalaması ise, 140.761. Yani iki okulun ÖSS ortalaması arasında yaklaşık 17.5 puanlık bir fark var. Yerleştirme sırasında her puanda ortalama bin kişinin yer değiştireceği göz önüne alındığında, eğer şampiyon öğrenci okul değiştirmeseydi, değil şampiyon olmak ilk 2 bine girmesi bile zor olacaktı.
İmam Hatipler döküldü
Zorunlu ve kesintisiz eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla orta kısımları kapatılan imam hatip liseleri, bu yılki Öğrenci Seçme Sınavı'nda başarılı olamadılar. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) açıkladığı ÖSS ortalamalarında imam hatip liseleri, sıralamada çok gerilerde kaldı.
Başarılı oldukları için kapatılmak istendiği ileri sürülen imam hatip liselerinden ilk yüze giren çıkmadı. İlk 500'e ise sadece dokuz imam - hatip lisesi girebildi.
En başarılı imam hatip lisesi, 55 öğrencinin ÖSS'ye girdiği ve eşit ağırlıklı puan ortalamasının 136.348 olduğu, sıralamada 291. olan Ankara Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi oldu.
Toker: Mağduriyet var
ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker: "Yeni sistem, önceki sistemin sakıncılarını gidermek için getirildi. Ancak görülüyor ki, yeni sistem de haksızlıklara neden oluyor. Önceki sistemde başta fen liseleri olmak üzere başarılı okullarda öğrenim gören öğrenciler mağdur oluyordu. Şimdi ise tam tersi. Yeni sistem, fen liselerinden kaçışı önledi. Çünkü; alan ağırlıklı orta öğretim başarı puanı, onları avantajlı duruma getirdi. ÖSS ortalaması düşük okullardan ÖSS ortalaması yüksek okullara nakil, çok avantajlı bir duruma geldi. Son sınıfta başka okula geçen kazanıyor. Okulunda kalan yıllarca birlikte öğrenim gördüğü arkadaşına göre binlerce sıra geriye düşebiliyor. Bu doğru, gelecek yıl bunun da önlemi alınacaktır...
Nakillerin önlenmesi ve süper öğrencileri toplayan tabela okulların dengeleri bozmasını önleyici kararların alınması bizim değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın işidir.
Orta Öğretim Başarı Puanı uygulaması ise, iyi niyetle getirilmiş bir karardır. Bazı durumlarda bazı öğrencileri mağdur ettiği doğrudur. Ama biz YÖK'ün aldığı kararları uygularız. Sistem budur denilmiştir, bunu uyguluyoruz. Değişirse, onu uygularız..."
Sistem değişiyor
Bu yıl uygulamaya giren yeni sınav sistemi, sınava başvuran 1.5 milyon adaydan 1 milyondan fazlasının mağduriyetine neden oldu. Mahkemeye başvuran ve şikayetçi olan aday sayısının çığ gibi büyümesi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, başta sınav tarih olmak üzere gelecek yıl için belirlenen pek çok konuda önemli değişikliğe gidiyor. Bakanlık ile YÖK'ün ortaklaşa sürdürdüğü çalışma çerçevesinde, özellikle meslek liselerini mağdur eden konularda yumuşamaya gidileceği ve Orta Öğretim Başarı Puanı'ndan kaynaklanan mağduriyet ve uyanıklıkların giderileceği öğrenildi. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, kesinlikle iki basamaklı sisteme dönülmeyeceğini vurgularken; sadece tek basamaklı sistemde ortaya çıkan sakıncaların giderileceğine dikkati çekti.
Fen Lisesi'ne akın
Önceki sistemde öğrencilerin dezavantajlı diyerek son sınıfından ayrıldıkları Fen Liseleri, şimdi çok gözde. Yeni sistemle birlikte, öğrenciler Ağırlıklı Orta Öğretim Başarı Puanı'nın avantajını kullanabilmek için Fen Lisesi'ne geçmenin yollarını arıyor. Yeni sistemle birlikte fen liselerinden düz liselere kaçış durmuş oldu. ÖSS okul ortalamaları daha yüksek olan fen liseleri, sınavda önemli avantaj sağlıyor.
Bu arada suni fen liseleri de türedi. Çok sayıda fen lisesi açılmasıyla geçen yıl 50 - 60 olan sınıf mevcutları 3-5 öğrenciye kadar indi. Sınıf mevcudu az olunca, öğrenci kalitesi iyiyse, başarı oranı yükseliyor.
Ne değişir?
Bir öğrenci ÖSS öncesi kendi okulundan başka okula geçince, puanı 2 ile 5 puan arasında artabiliyor. Yüksek puanlarda 1 puanla bin kişi, orta puanlarda 3 bin kişi yer değiştirebiliyor. Okulunun ÖSS ortalaması düşük olan bir öğrenci, ortalaması yüksek bir okulun öğrencisine göre aynı netleri yapmasına karşın sıralamada çok gerilerde kalabiliyor. Böylece öğrenci, üst sıradaki tercihlerine girmekte zorlanıyor. Sonuçta sistem, uyanık öğrencilere yarıyor.