Sınıf toplanamadı

  "Ateş Hattı"nda "Hababam Sınıfı"... Aslında Halit Akçatepe ve Münir Özkul. Ve filmin çekildiği mekanda iki oyuncu ve filmin müziklerini besteleyen Melih Kibar. Reha Muhtar'ın bir özelliği, ne olursa olsun programına istediği konuğu getirtebiliyor. Ben açıkçası Kemal Sunal, Şener Şen, Tarık Akan gibi oyuncuları da beklerdim. Filmlerdeki Münir Özkul ile stüdyodaki Münir Özkul çok farklı. Ben filmlerdeki o tatlı sert, esprili Mahmut Hoca olarak kalmasını isterdim. Filmin çekildiği mekanda piyano vardı. Üstünde Ertem Eğilmez ve Adile Naşit'in fotoğrafları. Hani bu oyunun unutulmaz yazarı Rıfat Ilgaz? Programda uzun süre bekledim sözü edilsin diye. Reha Muhtar "siz yarattınız" deyince Halit Akçatepe dayanamadı "Rıfat Ilgaz" demek zorunda kaldı. Düşünce güzeldi. Bir daha tekrarı olmayan filmler, bir daha geri gelmeyecek yönetmen bir daha yazılamayacak bir senaryo... Bunu yakalamak güzeldi. Gönül, belki de ilk ve son defa bu sınıfın canlı yayında olabildiğince tam kadro belgelenmesini istedi.

  Bazı kanalların bazı filmleri, onların neredeyse kimliği gibi oldu. "Amerikalı" Star için böyle (çarşamba gecesi yine vardı).

  "Kadir Gecesi havai fişek gösterisi olur mu?"... Kanal 7'de ana haberlerde tartışma bu konu üzerineydi. Eminönü Belediye Başkanı (RP'li) havai fişek gösterisi yapmıştı. Komşumuz İran'da sigara içene saldıran ve sonuçta kan ile biten bir olayın yakınlarına denk geldi bizdeki havai fişek gösterisi. Türkiye ile İran arasındaki farkı net koyan iki örnek. Birinde dogmatik, diğerinde kendini aşan, rahat bir yorum.

  Doğan Güreş çarşamba gecesi TV'de; "ırkçılık fanatizmi" dedi. Nasıl yani? Zaten fanatizm ile ırkçılık birbirinin içindedir. Fanatik olmayan bir ırkçı ya da ırkçı olmayan bir fanatik olur mu?

  Üç büyük dinin buluştuğu Kudüs ve Müslümanlar ile Süryanilerin birlikte yaşadıkları kültürlerin kaynaştığı Mardin... Biri atv'de diğeri TRT 1'de iki belgesel ("Haberci" ve "Bir Mekan Binbir Taş Mardin")... Ne güzel örtüştü.