The OthersSinirli Tibuk yine sinirlendi

Sinirli Tibuk yine sinirlendi

30.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sinirli Tibuk yine sinirlendi

Sinirli Tibuk yine sinirlendi


Liberal Demokrat Parti Başkanı Besim Tibuk, 27 Mayıs İhtilali’nin ele alındığı canlı yayında kendini kaybetti.. Bol bol “alçak, iğrenç" gibi kavramların geçtiği yayın gergin bitti


Kanal 7’de önceki gece yayınlanan 27 Mayıs İhtilali’nin ele alındığı “Zahid Akman’la Siyah Beyaz" programı, Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besim Tibuk ile Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahir Hatipoğlu arasında yaşanan sert tartışmaya sahne oldu.
Tibuk, Menderes’e idam öncesi yapılan prostat kontrolünü gündeme getirip Yassıada idamlarını “alçak ve iğrenç" diye niteleyince Hatipoğlu, “Cumhuriyet devrimi sizin gibi kafaları ezmek için yapılmıştır. 27 Mayıs da yapılacaktır" dedi.

Tartışma başlıyor

Tibuk, bunun üzerine Hatipoğlu’na, “Sen kimsin de benden daha iyi cumhuriyetçi olacaksın" diye çıkıştı.
Canlı yayında Tibuk ile Hatipoğlu arasındaki tartışma şöyle gelişti:
Tibuk: 27 Mayıs’ın kötülüğü nerede? Yassıada olayı iğrenç bir olaydır. Siz bana Yassıada gibi bir alçaklığı tarihte bulun, ben size ödül vereceğim.
Hatipoğlu: Alçak sözcüğünü az kullanın, yanlış deyin.

Herkesin önünde olur mu?

Tibuk: Yassıada kadar yanlış, bir milleti aşağılayan, hukukun ayaklar altına alındığı bir ülkenin tarihinde ağır leke olmuş bir olay dünya tarihinde varsa Yassıada taraftarı hocalar da araştırsın, mükafat vereceğim. Hollywood’dan senarist bulup, böyle iğrenç bir olayı tasarla desen tasarlayamaz. Rahmetli Menderes’in idama nasıl götürüldüğünü biliyor musunuz? Bunu anlatmam lazım. İntihar etmeye çalışmış, komadayken sabah uyandırıyorlar, idam edecekler. Aman kimse müdahale etmesin diye. Dış ülkelerden baskı var. Tam bir rezalet. Sabah doktorlar gidiyor muayene ediyorlar. ‘İyisin’ diyorlar. Sonra da tuvaletini yapacak, ‘Önümüzde yap’ diyorlar, aşağılıyorlar. Derken muayene bitiyor, sağlam raporu veriyorlar. ‘Seni hastaneye götüreceğiz’ diyorlar. Halbuki İmralı’ya götürüp asacaklar. Saat 14.35’te astılar. Türk tarihinde öğleden sonra hiçbir idam olmamıştı. Tam çıkarlarken doktorun biri prostat muayenesi yapmadık diyor.
Şimdi Menderes çok mahçup bir insan. (Ses tonu iyice yükseliyor) Bir sürü subayın, 6 - 7 doktorun önünde nasıl yapılır prostat muayenesi bana söylesene. Allah’ını seversen söyle.. Bu adam idama gidiyor, prostat muayenesi yapıyorlar, pantolonunu indiriyorlar.

Hepsi şişirme

Hatipoğlu: Hissi konuşuyorsunuz, duygu sömürüsü yapıyorsunuz.
Tibuk: Bırak şimdi bunları kardeşim. Bunlar yapılmış mı, yapılmamış mı?
Hatipoğlu: Siyasi propaganda yapıyorsunuz. Bunlar ayıp şeyler, bırak prostatı falan bunların hepsi uydurmadır. Demokrat Partililer’in bir kısmından oy almak için söylüyorsunuz. Bunlar söylenemez kardeşim. Ayıp şeyler bunlar. Yapıldığı da yok zaten, bunların hepsi şişirme.
Tibuk: Uydurma mı dedin, anlamadım. DP’den oy moy yok. Ayıp da değil. Teybi getireyim mi? Komutanın teybini.
Hatipoğlu: Eee getir. Baştan beri konuşmanızın ölçüsünü bilemiyorsunuz. Alçaklıktan şundan bundan prostattan bahsediyorsun. Ayıp denen bir şey var be.
Tibuk: Bir dakika. Bir katliama ne diyeceğim?
Hatipoğlu: İdama ben de karşıyım, ama bir idamın bu safhalarını burada anlatmanın da yeri değil. Öyle olsa bile burada konuşulmaz. Yazıyorsanız kitap yazın.
Tibuk: O zaman sizin gibi 27 Mayıs’ı metheden programlar yapalım. Kamuoyu niye bilmiyor bunu?
Hatipoğlu: Zaten size 27 Mayıs gibi devrim gerekiyor şimdi. Bu kafalar için, cumhuriyet devrimi sizin gibi kafaları ezmek için yapılmıştır. 27 Mayıs da yapılacaktır.
Tibuk: Siz benden daha cumhuriyetçi olabilir misiniz? Siz kimsiniz benden daha iyi cumhuriyetçi olacaksınız.
Hatipoğlu: Olamazsınız. Cumhuriyetçi adam aydınlatmacı olur, özgürlüğü savunur. Eşitlikçi olur. Hukuk, insan haklarını savunur. Halkçı, devrimci olur.

Bunlar ayıp şeyler

Tibuk: Siz benden aydın mısınız? Ne demek devrimcilik. Ben halkın aleyhine niye yapacağım onu.
Hatipoğlu: Halkın lehine devrimci olacaksınız.
Tibuk: Ne biliyorsun halkın lehine olduğunu? Ben bilirim. Ben politikacıyım. Benim kararım bu.
Hatipoğlu: Politikacı bilseydi ülke batmazdı, bilmiyor.
Tibuk: Hayır efendim, politikacının kabahati 3. - 4. seviyededir. Şimdi bakın bu tartışmayı yükseltmek istemiyorum.
Hatipoğlu: Böyle şeylere girmeyin, bunlar ayıp şeyler.
Tibuk: Fatin Rüştü Zorlu’ya yapılanları biliyor musunuz?
Hatipoğlu: Efendim ihtilal koşulları içinde yapılmıştır. O zaman ‘ihtilale karşıyım’ de bitir.