The Others Siyasi yaşam: Sarsılan dünyada siyaset

Siyasi yaşam: Sarsılan dünyada siyaset

07.05.2016 - 18:02 | Son Güncellenme:

Türkiye ve dünya Davutoğlu depremi ile sarsılıyor. Bir süreden beri dolaşan söylentilere karşın, bu kadar kısa sürede, böylesine köklü bir değişikliği kimse beklemiyordu sanırım.

Siyasi yaşam: Sarsılan dünyada siyaset


Türkiye ve dünya Davutoğlu depremi ile sarsılıyor. Bir süreden beri dolaşan söylentilere karşın, bu kadar kısa sürede, böylesine köklü bir değişikliği kimse beklemiyordu sanırım.
Siyasi değişimler elbette ülke koşullarına uygun olarak yaşanıyor. Sarsıntılı, sorunları derinleşmiş, çözüm üretmek konusunda yetersiz kalmış ülkelerde siyasi sarsıntılar da daha derin yaşanıyor. Buna karşın, istikrar kazanabilmiş ülkelerde, siyasi değişimler uzun zamana yayılıyor ve günlük hayatta fazla etkili olmuyor.

Haberin Devamı

Farklı çözümler
Türkiye’nin sorunları o kadar büyük ve derin ki, bu sorunlar ve çözüm yolları konusunda benzer fikirlere ve çözüm yollarına sahip olmak, ayni oranda güçlükler taşıyor. Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki farklıklar ise bir süreden beri dıştan bile gözlemlenebiliyordu. Başbakan Davutoğlu’nun görevden ayrılması çok farklı değerlendirmelere neden oluyor. Ne var ki, Davutoğlu’nun Türkiye’nin sorunlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha farklı yaklaşmasının, bu değişikliğin ana nedeni olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Kuzey Kıbrıs’ta da, yıllarca önce olduğu gibi sorunları geçiştirmek mümkün olsa, belki de biz de üç yılda üç farklı hükümete tanık olmazdık. Hükümet etme uğruna bile olsa siyasiler orta yolcu çözümlerde buluşur siyasi hayatı olağan bir şekilde devam ettirmenin yollarını arar ve bulurlardı.

Haberin Devamı

Güçlü liderlik
Türkiye’de yaşanan siyasi gelişme, zor dönemlerde güçlü siyasi liderliğin önemini de ortaya koymaktadır ama...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi gücü, başbakan ile yaşanan sorunun fazla uzamadan sonuçlanmasını getirdi. Davutoğlu’nun ortaya koyduğu yaklaşım ve görevden sorunsuz bir şekilde çekilmesinin önemli bir nedeni de Erdoğan’ın liderliğinin tartışılmazlığıdır.
Siyasi krize karşın döviz fiyatlarında ve borsada büyük sarsıntılar olmaması da güçlü liderlik altında siyasi öngörülebilirliğin varlığı ile açıklanabilir sanırım.
Sonuç olarak, siyasi sorunların ve çevre ülkeler ile çatışmaların derinleştiği ülkelerde siyasi liderler güç kazanırken, güçlü siyasi liderlerin istikrara katkısı da küçümsenemeyecek oranda artıyor. Bu gibi ülkelerde “güçlü liderlik” bir gereksinme olarak ortaya çıkıyor.

Demokrasi sorunu

Güçlü liderlik, çoğu zaman demokratik sorunların varlığının da işareti sayılır. Yakın gelecekte Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu doğrultuda yönelik eleştirilerin artacağına ve Erdoğan’ın giderek artan oranda batı medyasının hedefi olacağına kuşku duymuyorum doğrusu.
Bunun iç politikada yansıması ise, aydınların ve siyasi hiyerarşi içinde yükselmek isteyenlerin sert muhalefetine karşın, sorunlar altında ezilen kitlelerin liderlerine daha fazla ve daha güçlü bir şekilde sahip çıkması olacaktır. Sorunların altında ezilme tehlikesi olan halk kitlelerinin, sorunların çözümünü güçlü ve kararlı liderlerde aramalarına şaşmamak gerekir.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Bilinen yöntemler, siyasi sorunlara veya daha genel olarak da ülke sorunlarına çözüm üretemiyor. Dünya giderek farklılaşıyor ve bu farklılaşma baş döndürücü bir hızla devam ediyor.