The Others ‘Turbo’ sorgusu

‘Turbo’ sorgusu

05.11.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Turbo’ sorgusu

‘Turbo’ sorgusu



Okurlar dikkatli. Sadece okumakla yetinmiyor, satır aralarını örten perdeleri de aralamaya çalışıyorlar. Bir haber hangi niyetle şöyle veya böyle sunuldu? Ne mesajı veriliyor? gibi kuşku içeren sorular hiç eksik olmuyor.
14 okurumuz, Milliyet’in 28 Ekim tarihli sayısında Geceleri Uyuyamıyorum manşetiyle sunulan bir röportaja işte böyle bir kuşkuyla yaklaştılar. Türkiye kamuoyunu uzun süre meşgul eden, Bağdat Caddesi’nde sürat tutkunu bir genç sürücünün iki genci ezerek öldürmesi olayıyla bağlantılı bir röportajdı bu. Manşete yansıyan sözler, 31 Ekim günü bu suçtan altı yıl hapis cezasına mahkum olan Baran Balcıoğlu’na aitti.
İbrahim Uzun, "Çocuğun duyguları ve pişmanlığı adeta ‘Bu çocuğa da yazık’ havasıyla verilmiş. Ama bir yandan da ona ‘turbo Baran’ diye hitap edilmiş. Bir yanda iltifat, bir yanda hakaret. Bu haberin mantığı nedir?" diye sormuş.
Hayrünnisa Çölgeçen, Turgut Alp ve Fuat İnce’nin görüşleri: "Mahkeme kararının arifesinde bu röportajın manşetten verilmesi akla başka şeyleri getiriyor. Amaç, karar aşamasında yargıçları etkilemek miydi? Bu röportajın özel haber niteliği yok. Trafik canavarlığının simgesini kamuoyunda acındırarak cezasını azaltmaya çalışmak doğru olmamalı."
Diğer okurlara göre de haber "Baran yanlısı".
Bir okur ise farklı eleştiri getirmiş: "Manşet altındaki spotta, Balcıoğlu için ‘iki kişiyi öldüren’ ifadesi var. Dava sonuçlanmadan mahkum edilmiş."
Milliyet Haber Müdürü Doğan Akın’ın yanıtı:
"Bu kaza, ve dava süreci, trafik kazalarındaki kayıpları sembolize eden bir olay haline gelmişti. Ancak bu süreçte Balcıoğlu, hiçbir basın - yayın kuruluşuna neler hissettiğini, olaydaki payını anlatmamıştı. Yani "söyleşinin özel tarafının bulunmadığı" iddiası, habere önyargıyla yaklaşıldığını ortaya koyuyor."
"Haberle davanın seyrinin etkilenmeye çalışıldığı iddiası Milliyet’e de, mahkemeye de haksızlık. İki yıllık dava sürecinde mahkemede belirgin bir kanaatin oluşmadığı söylenemez. Savunma çabası bir yana, spotta dikkatten kaçan ‘iki kişiyi öldüren’ ifadesi dava sonuçlanmadan sanığa yapılmış bir haksızlık bile sayılabilir."
"Hız merakı yüzünden ‘turbo’ lakabıyla anılan bir kişinin, olayın üzerinden çok uzun süre geçmesine karşın; ‘geceleri uyuyamıyorum’ demesinin, kendi lehine bir görüntü yarattığı iddiasına gelince: Bu iddianın, ‘okuduğunu anlamak’ ve Türkçe bilgisi konularında bir sorunu belli ettiği inancındayım. Milliyet, kazada yaşamını yitiren gencecik iki insana içi yanarak, ancak olayın diğer tarafına da söz hakkı tanıyarak, gazeteciliğin güzel örneklerinden birini verdi".