The Others TV kapalı, radyo dinleyin

TV kapalı, radyo dinleyin

17.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

TV kapalı, radyo dinleyin

TV kapalı, radyo dinleyin


  Kablo gerçekten rezaletlerden son perdeleri oynuyor. Best TV vardı bir zamanlar. Klip yayımlar, arada da program yapardı. Şimdi yok. Onun yerine Best FM var. Kablolu yayın, bana TV seyrettireceğine radyo dinletiyor. Ve sormuyor "Kardeşim bu nedir? Sen bu kanalı TV yayını yapacağım diye aldın, şimdi radyo yayını yapıyorsun"? Bu arada HBB yok. Niye? Borcu varmış. Tek stüdyoda yayım yapan TV kanalları var. RTÜK sormuyor mu "Kardeşim senin kapasiten, teknik altyapın nedir"? bTV yayınlarına bakın. Üstte klip, altta alt yazılar ile sabahtan akşama kafa ütülüyor! Bu mudur yayıncılık? Türk Telekom'dan ya da RTÜK'ten seyreden yok mu kablolu yayınları? Abonelere böyle yayın seyrettirmeye hakkınız yok.

  "32. Gün"de Enver Altaylı... Soner Yalçın ince ayrıntılardan ipuçları çıkaracak. Yani "aynı dilden" konuşuyor. Ama araya Cüneyt Özdemir ve Mehmet Ali Birand girip "efendim şimdi şu konuya geçelim" deyince, Altaylı rahatlıyor. İki tarafın da hazırlıklı olduğu bir ortamda bırakacaksın konuşacaklar. Çünkü cümlelerin içindeki sözcüklerden takip ediyor konuyu bilen. Mesela Ruzi Nazar'ın kim olduğunu bilmediğini söylüyor Altaylı. Daha sonra şöyle bir tablo çiziyor; "Nazar, 1963 yılında Fethi Tevetoğlu, Ajlan Sayılgan'a (zamanın hızlı milliyetçileri) gidermiş. Kendisi de gitmiş. Aynı Ruzi Nazar'ın "Amerikan sefaretinde ikinci adam" olduğunu da söylüyor Altaylı... Yan yana koyun söylenenleri ve sonra da "Vallahi CIA ajanı olup olmadığını bilmiyorum" diyene inanın. Mesela bunu kaşıyabilirlerdi, kaynadı. Çünkü acele işlenmesi gerekiyordu konuların. Soner Yalçın ile Enver Altaylı'yı karşı karşıya bırakacaksın, hamlelerini yapacaklar.