Uyuşturucu parası Apo'ya

PKK'nın iki numaralı adamı Şemdin Sakık ifadesinde örgütün mali kaynakları hakkındaki soruları yanıtlarken "1993 yılı sonlarına kadar halktan toplanan vergi, yol kesme ve cezalandırma adı altında alınan paralar köylerin boşaltılması, alan kontrollerinin yaygınlaştırılması sonucu finans kaynakları azalmıştır" dedi.
Sakık, PKK'nın mali kaynaklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"Tedbir olarak PKK mali konuları merkezden yönetmeye başlamıştır. Genelde uyuşturucu trafiğinin noktalandığı ve dağıtımının yapıldığı Avrupa ülkelerinde Kürt mafyasının etkin olması, uyuşturucu dağıtımının da bunların elinde olması nedeniyle haraç olarak alınan paralar PKK'ya aktarılmıştır. Paralar Almanya'da toplanıp kurye vasıtasıyla Şam'a Abdullah Öcalan'a aktarılmıştır. Avrupa'daki Kürtlerden para toplanmıştır. Türkiye genelinde vergilendirme adı altında toplanan paralar ile finansman sağlanmıştır. PKK'nın Avrupa'daki temsilcileri, MED TV çalışanları PKK'nın parası nedeniyle bu faaliyetlerini sürdürmektedirler. Haşikan, Reşikan, Kanikan aşiretleri ile örgüt sıkı ilişkiler içerisinde olup her türlü maddi destek bu aşiretlerce sağlanmaktadır."

Sakık, kendisine yöneltilen "PKK gözüyle RP'ye bakış" yönündeki sorular üzerine, ifadesinin 90 ve 91. sayfalarında şu değerlendirmeleri yaptı:
"RP'nin tabanı imam hatip liselerine dayanmaktadır. Örgüt din tabanının önünün açılmasını kendisine karşı bir hareket olarak görür. RP'nin Türkiye'deki etkinliğinin bu nedenle yükseldiğini değerlendirir."
Güvenlik yetkililerinin, Erbakan ve RP'nin kapatılmasından önceki yükseliş döneminin PKK tarafından nasıl değerlendirildiği sorusuna Sakık, "Türkiye'de sosyal demokratlar görevlerini yerine getirmemiştir. Hükümetleri sisteme uyamamıştır. Almanya'da bulunan İslami hareketin ve İran'ın İslam rejimini Türkiye'ye ihraç etmek istemesi, Arap ülkelerinin RP'nin iktidara gelmesi için maddi olarak desteklemesi" olarak değerlendirdi. Sakık, RP'nin kapatılmasını ise, PKK gözüyle şöyle değerlendirildiğini açıkladı:
"RP ve Necmettin Erbakan'ın iktidara gelince Ortadoğu'ya yönelmesi, sistemin İslami harekete dönüşmesi, Erbakan'ın radikal İslam ile devlet arasında kalıp ülke sorunlarına çözüm getirememesi, RP'nin çöküşü olarak değerlendiriliyor."

Sakık, ifadesinde RP, Erbakan ve irtica arasındaki ilişkinin ise PKK kadroları tarafından değerlendirilmesini şöyle yaptı:
"Örgüt, RP ve Erbakan'ın radikal İslam ve İran tarafından desteklenmesi nedeniyle kendi bünyesinde irticaya da yer vermek zorunda kaldığını, Erbakan'ın iktidara gelmesinden sonra irticanın isteklerine karşı zorlanıp parti içerisinde tavizler vermek zorunda kaldığını, RP'nin kapatılmaması durumunda irticanın isteklerini yerine getirebilmek için değişik çözümlere yönelebileceği, bu çözümlerden birinin de Cezayir örneği olduğu gibi silahlı mücadele olduğunu görmektedir."
Sakık, irtica ile PKK arasında bir işbirliği yolundaki bir soruyu ise, "İrtica ve PKK karşı karşıya kalmaları durumunda PKK'nın irtica ile anlaşma yolunu arayacağını, irtica ile anlaşması durumunda örgüt tabanını Türkiye içerisine yayabileceğini, PKK'yi İran'ın çıkarları için Türkiye'de irticanın güçlenmesi için işbirliğine gidecekleri, benim görüşüm irticaya karşı alınan tedbirler uygun olup zamanında alınmıştır. Yoksa irtica yeterli gelişimini sağlayıp Türkiye'de devreye girecekti" şeklinde yanıtladı.