Vitrin Balcafe sürprizi

Balcafe sürprizi

29.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Balcafe sürprizi

Balcafe sürprizi


Balcafe nar gibi bir yer. Çok renkli, neşeli, baştan çıkarıcı... Gidin ve unutun iş stresini, nerede olduğunuzu, toplantılarınızı... Güne pırıl pırıl devam edin


       Kısaca İkitelli dediğimiz cam binalarla kuşatılmış megaköyde kebapçıdan başka yemek yiyecek bir yer bulmak çok güç. Son günlerde kulaktan kulağa yayılan bir ismin peşine düştük biz de. Balcafe. Nerede bu Balcafe, nasıl gidilir sorularına bir türlü cevap alamadık, söylenen "harika bir yer" olduğu yolunda çeşitli ifadelerden ibaretti. İyi de nerede? Balnak binası ipucunu alır almaz elimizle koymuş gibi bulduk Balcafe'yi. Halkalı'daki Büyük Tofaş Bayii'nin önünden dümdüz devam edince sağda kırmızı tuğlalı binanın üçüncü katındaydı burası. İçeri girdiğimizde ne toz içindeki yollar, ne fabrika görüntüleri... her şey silindi aklımızdan. Sanki en yakın arkadaşımızın İstanbul dışındaki çiftlikevinin mutfağına girmiştik. Duvarlardaki renkleri yazsam tuhaf olacak, bunca renk birarada nasıl görünür diye epey zorlayacaksınız kendinizi. Hiç merak etmeyin harika görünüyor. Ben yine de dayanamayıp yazacağım renkleri; yeşil, lacivert, turuncu, somon, grinin tonları, kahverengi ve diğerleri. Duvarların güzelliği renkleriyle bitmiyor tabii, çeşit çeşit süsler asılı her tarafta. İlginç olan bu kadar objenin birarada olup da etrafta gürültülü bir görüntü yaratmıyor oluşuydu. Aslında dekorasyonu anlatmak güç, gidip görmek lazım. Balcafe'nin A'dan Z'ye yaratıcısı Füsun Aygüler. Bence şehir içine de böyle mekanlar kazandırmalı ama o "hayır" diyor. Çünkü iki çocuğu var ve zamanını onlara ayırmayı tercih ettiği için çekildiği aktif iş hayatına geri dönmeye niyeti yok.
       Cuma günü gitmiştik ve bizi bekleyen sürprizden henüz haberimiz yoktu. Saat 12.30 olduğunda programına başlayan genç müzisyen Edip Çakır gitarıyla öyle güzel şarkılar söyledi ki, haftasonu tatili sanki o anda başlamış gibi hissettik. Salı günleri de piyano eşliğinde yeniliyormuş öğle yemekleri.

       Balcafe'nin mutfağında poğaçadan karışık pizzaya kadar her çeşitten bir tutam var. Aklınızı karıştıracak kadar çok seçenek yok. "Bu iyi" dedik, oku oku bitmez tükenmez mönülerle başım dertte çünkü, karar vermek zor oluyor. Standart mönünün dışında bir de günün mönüsü varmış her gün değişen. Müdavimleri için faydalı bir durum bu tabii. Arkadaşımın siparişi günün mönüsündeki Balcafe kebaptı. Ben de Anne Köftesi istedim. Söyleyebileceğim tek şey köfteler köfte lezzetindeydi. Tadı, tuzu, baharatıyla gerçek bir köfte yedik. Böyle bir lezzeti bulmak aslında hiç kolay değil. İçine başka baharatlar katıyorlar ya da olması gerekenleri katmıyorlar, ortaya garip bir tat çıkıyor. Bir de kullanılan kıymanın Füsun Hanım'ın Florya'daki özel kasabından geliyor olması etkilidir bu lezzette diye düşündüm. Çikolatalı sufle ise taze krema ve pudra şekeriyle servis edildi ve tadı ortamla, müzikle ne güzel örtüştü. Balcafe'nin bir de servis tabaklarına bayıldım. Rengarenk ve kocamandılar. Üstelik en basit bir sipariş bile tabak süslenerek servis ediliyordu. Böyle özenli servislere hayranım. Mekanın kendisinden yayılıp bizi saran o rahat, sıcak havayı da ekleyince, günün ikinci yarısına pırıl pırıl bir enerjiyle başladık. Elinize sağlık Sevgili Füsun Aygüler.





       Adres: Merkez Mah. Dereboyu Cad. No:54 Halkalı Tel: (0212) 696 14 15