VitrinBarda göbek havası

Barda göbek havası

15.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Barda göbek havası

Barda göbek havası


Metalciler, rockçılar ve entellektüeller, her çarşamba Peyote'de Selim Sesler ve Grup Trakya'nın Sesi ile göbek atıyor.


Saat 23.30. Beyoğlu'nda küçük bir bar: Peyote. Akşam geceye karışırken, bar müşterileri yavaşça çakırkeyften sarhoşluğa doğru geçiyor. Derken bir klarnetten kıvrak ezgiler yayılmaya başlıyor ortalığa. Barın kimi metalci, kimi rockçı müşterileri hızlı dansla, göbek dansı arası bir salınma içinde. Kimi istese de beceremiyor göbek dansını... Kolay iş değil göbek dansını usulünle yapmak ama Selim Sesler ve Grup Trakya'nın Sesi'ni de göbek atmadan dinlemek mümkün değil.
Eskiden bir pavyon olan Peyote, 1998'de bir bar olarak düzenlenmiş. İşletmecisi Hasan Gülhan, eski taş plakların çalındığı ve etnik müziklerin yer aldığı bir mekan oluşturmuş. Gülhan, müzik zevki gelişmiş bir müşteri kitlesini Peyote'ye çekmeyi amaçlamış. Ama programını seçerken kuralı yok, son derece çılgın. O kadar çılgın ki, alternatif müzik dinleyicisine Roman havasını dinletmeye karar vermiş. Diyor ki: "Selim Sesler, Andon'da çalıyordu. Gittim dinledim. Bizim mekanımız biraz marjinal ama ben sizi de orada görmek istiyorum dedim. İnsanlar önce böyle bir mekanda garip diye düşündüler. Ama artık rock, blues, metal dinlemekten sıkılmışlardı. Bir atraksiyon yaşamak benim müşterime eğlenceli geliyor." İsabetli olmuş bu seçim ki Peyote çarşamba akşamları dolup taşıyor.
Eski bir pavyondan bozma bu mekanda çalan grup öyle sıradan bir grup değil. Geçtiğimiz günlerde Kalan Müzik'ten "Keşan'a Giden Yollar" adıyla çıkan albümleriyle epeyce tanındılar. Selim Sesler ve Grup Trakya'nın Sesi bizden önce Kanadalı bir müzikolog tarafından keşfedilmiş. Kanada'da albümleri çıkmış. Uluslararası festivallerle rüştünü ispat ettikten sonra, biz tanış olduk.
Selim Sesler ve Grup Trakya'nın Sesi yakında, Amerikalılara da göbek attıracak. Çünkü albümleri Mart ayında Traditional Crossroads adlı firmadan piyasaya çıkacak.

Selim Sesler

"Müzisyenim, çalgıcı değilim"
Profesyonel zurnacı bir aileden gelen Selim Sesler, önce zurna çalmayı ardından klarnet çalmayı öğrenmiş. On dört yaşındayken köy düğünlerinde, panayırlarda çalmaya başlamış. 80'lerde Roman müzisyenlerine katılarak, müzik yeteneğini geliştirmek üzere İstanbul'a gelmiş. Restoranlarda, fasıl heyetlerinde, Ferhan Şensoy tiyatrosunun müzikallerinde çalmış. Ve düğün havalarının baş yorumcusu olarak ünlenmiş. Sesler, her ne kadar tanınsa da halinden memnun değil. "Yurtdışında müzisyene değer veriyorlar, bizde adımız çalgıcı. Adam ne çalarsa çalsın müzisyendir. Ters yerde doğmuşum."