Bas pedala kaçalım

Sinan Biçici Özellikle tatil günlerinde birçok kişi bisikletine atlayıp soluğu sahil yollarında alıyor. Doğa turları ise, kent dışına çıkmak isteyenlere yemyeşil parkurlarda pedala basma keyfi yaşatıyor. İstanbul'da bisikletle dolaşmak artık hiç kolay değil. Ama böyle bir zevkten de mahrum kalmamak için buna bir çare bulmak gerek değil mi? 48 yaşındaki Yavuz Oymak, İstanbul trafiğinin tüm sıkıntılarına rağmen ulaşımını bisikletle yapmayı tercih edenlerden. "Bisiklet üzerinde kendimi diğer araçlardan daha rahat hissediyorum. Yağmurluk giyiyorum, kask ve gözlük takıyorum. Havanın durumuna göre gerekenleri yapıyorum. İşe gidip gelmemin yanı sıra çocuğumu da özel koltuğunda bisikletle gezdiriyorum," diyen Oymak, kendisi için bisiklete binmenin yürümek kadar doğal bir şey olduğunu belirtiyor. Herkes Oymak gibi yaz kış şehir içinde bisiklete binme taraftarı olmayabilir. Yine de bu güzel havalarla birlikte bisiklet keyfi yaşamak isteyenler için en uygun yer sahil yolları. Hem bisiklet yolu var hem de denizin temiz havası ve güzelliğiyle bisiklet keyfi daha bir eğlenceli oluyor. 21 yaşındaki İpek Zeyrek de sahil yolunda bisiklet keyfi yapanlardan. "Üniversite hazırlık derslerimi bitirdim ve kendimi bisiklete verdim. Yaklaşık 5 yıldır bisiklete biniyorum. Genellikle Kartal'dan Bostancı'ya kadar gidiyorum, yolda denizi ve adaları seyrediyorum. Benim için stres atmanın en güzel yolu bisiklete binmek," diyen İpek, sınav heyecanından da bu yolla sıyrılabildiğini anlatıyor. Can Yılmaz (24) ise iki tekerlekli araçların tutkunu olduğunu belirtiyor: "Daha önce motosikletim vardı. Şu anda sadece bisiklete biniyorum, benzin sorunum da olmuyor. Bu güzel havalarda tüm sıkıntımı, sorunlarımı unutuyorum. Ardımda bıraktığım rüzgar günlük yaşamın dertlerini de alıp götürüyor." Bisiklete binmeyi bir kat daha güzel hale getiren de doğada yapılan bisiklet gezileri. İstanbul'da yaşayanlar için hem yeşille içiçe olmak hem de trafik derdi olmadan rahatça bisiklete binmenin püf noktası bu turlar. Yeşilin, doğanın içinde bisiklet keyfine ulaşmak hiç de zor değil. Genellikle 10 - 15 kişilik gruplarla Polonezköy, Belgrad Ormanları gibi ormanlık bölgelerde, uygun parkurlarda yapılıyor geziler. Parkurlar belirlenirken katılımcıların deneyimi ve tercihi, hava koşulları gibi unsurlara dikkat ediliyor. Sabah araçlarla turun yapılacağı yere gidiliyor ve bisikletlere atlanarak patikalarda, yeşilin olabildiğince cömert olduğu yerlerde keyif başlıyor. Çay ve yemek molalarında da dinlenirken temiz havayı soluyabilirsiniz. Yeşil Bisiklet haftasonları Polonezköy ormanları, Şile yolundaki Yeşilvadi, İshaklı, Anadolu Feneri gibi yerlere gezi yapıyor. Parkurlar çamurlu, inişli çıkışlı, kimi zaman zorlayıcı ama dağ bisikletleriyle çok eğlenceli olabilecek yerler. Eğer kendi bisikletiniz yoksa Yeşil Bisiklet size sağlayabiliyor. Kendi bisikletinizle katılıyorsanız bisikletin vites, fren gibi ayarları da burada kontrol ediliyor. Gezi bedeli 6 milyon, bisiklet kirası ise 2 milyon lira. Belgrad Ormanları'nın patikalarında bisiklet sürmenin tadına doyamayanlardan biri olan 24 yaşındaki İnan Güngören gezisini şöyle anlatıyor: "Bir kere doğanın, yeşilin içinde olmak, kentten uzaklaşmak çok güzel. İkincisi dağ bisikletinin ne işe yaradığını da kırlarda, inişli çıkışlı patikalarda anlayabiliyorsunuz. Asfalt yolda dağ bisikletiyle gezmek hiç hoşuma gitmiyor çünkü. Yorulunca gölgede yemek molası vermek, insanlarla bu duyguları paylaşmak da ayrı tatlar veriyor." Atilla Bisiklet Kliniği de her pazar doğa turları düzenliyor. Aynı zamanda bisiklet yarış takımı da uygulamalı sürüş teknikleri dersi veriyor. Bütün bisiklet sevenleri şehir içinde tutmak mümkün değil. Mehmet Nemutlu Antalya - İzmir hattını bisikletle gezmenin keyfini anlatıyor: "Bisikletle bir yere ulaşırken yavaş yavaş kendinizi o yöreye hazırlıyorsunuz. Oranın rengini, kokusunu direkt olarak hissediyorsunuz. Diğer araçlarlara binip ulaşacağım yere varınca araçtan inmek bana yapay geliyor. İnsan o coğrafyaya yabancılaşıyor". Bandırma - Çanakkale - Ayvalık - İzmir - Bodrum yollarını da bisikletiyle aşan Nemutlu, "Hem o yöreyi gerçekten hissetmek hem de bisiklete binmenin gerçek tadını almak için uzun yolculukları bisiklet sevenlere öneriyorum," diyor. Evet, bisiklete binme ve rotamızı çizme zamanı.