Vitrin Bu hafta

Bu hafta

09.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu hafta

Bu hafta


Her istediğini yapabilmek inanılmaz bir şey. Artık aynaya bakmak zorunda değilim"


       FİLM
       Her istediğini yapabilmek inanılmaz bir şey. Artık aynaya bakmak zorunda değilim"
       Görünmez olabilseniz neler yapardınız? Neler yapmazsınız ki. Bilinçaltında yatan özlemlerini toplum kurallarına ters düşmemek adına hayata geçiremeyen insanoğlu için görünmezlik iyi bir fikir aslında. Ne yazık ki gerçekleri kabul edip bunları yalnızca filmlerde seyretmekle yetinmek zorundayız. İşte bu hafta vizyona giren Hollow Man, bu filmlerden biri. Görünmezlik bugüne kadar birçok filme konu oldu. Bilimadamı görünmezliğin formülünü buldu. Başlarda bu durum çok hoşuna gitti ve her istediğini yaptı fakat daha sonra ahlâki değerlerin farkına vardı ve bir daha buna kalkışmaya tövbe etti. Hollow Man’de de olaylar yetenekli ve ihtiraslı bir bilimadamı olan Sebastian Caine’in tam görünmezliği sağlayan bir serumu geliştirmesiyle başlıyor. Elde ettiği bu muhteşem güç Caine’in ahlaki değerlerinin yok olmasına sebep oluyor. Hayvanlar üzerinde başarılı sonuçlar veren formülü Caine, Pentagon’un kurallarını hiçe sayarak kendi üzerinde deniyor.
       Caine başlarda çalışma arkadaşları Teğmen Linda McKay ve Teğmen Matthew Kensington ile formülün etkilerini gidermeye çalışsa da daha sonra megalomani krizlerine girerek yeni gücünü istediği şekilde kullanmaya başlıyor. Kişiliğinde şeytani değişmeler olan Caine artık çalışma arkadaşlarının varlığını kendisi için bir tehdit olarak görmeye başlıyor. Bundan sonra bir belirsizlik ve gerilim başgösteriyor. Korku - gerilim türündeki filmin yönetmeni Basic Instinct’in yönetmeni Paul Verhoeven. Başrollerde, A Few Good Man, JFK ve Wild Things’den tanıdığımız son derece karizmatik aktör Kevin Bacon, Leaving Las Vegas’la oskara aday gösterilen Elizabeth Shue ve Josh Brolin var. İçinde bol bol görsel efekt bulunan film bu türden hoşlananlar için iyi bir örnek ayrıca oyuncu kadrosu da seyredilmeye değer.

       GÖSTERİ
       Aya İrini’de Alman nidâları
       Yapı Kredi Sanat Festivali 2000 Eylül programı Aya İrini Müzesi’nde bugün ve yarın sahnelenecek Frankfurt am Main Oda Orkestrası’nın konseriyle devam ediyor. Rus asıllı keman virtüözü Boris Belkin’in solist olarak katılacağı konser programında Vivaldi, Mozart, Bach ve Mendelssohn’un keman konçertoları ve senfonik eserler yer alıyor.Frankfurt Main Oda Orkestrasının daha önce Avrupa’nın birçok ülkesini kapsayan bir Avrupa turnesi olmuş. Konserin bilet fiyatları 4 milyon ile 7 milyon 500 bin arasında değişiyor. Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamındaki diğer bir klasik müzik konseri 12 Eylül’de Aya İrini’deki Jochen Kowalski Şan Konseri. Opera sanatının en etkileyici erkek alto sesi olarak kabul edilen Kowalski, konserinde Mozart, Çaykovski ve Schumman’ın eserlerini seslendirecek. Sanatçıya piyanoda Shelly Katz eşlik edecek. Bilet fiyatları ise 7 milyon 500 bin ile 10 milyon arasında değişiyor.
       Klasik müzik meraklıları Aya İrini’nin mistik havasında verilecek bu müzik şölenini izlemesi gerek. Konserlerin biletleri Yapı Kredi Yayınları Galatasaray Kitabevi, Akmerkez Vakkorama ve Suadiye Vakkorama’da satışa sunuldu.

       KONSER
       Melankoliden zarar gelmez
       Portekiz dilinde ‘ kader ‘ anlamına gelen’ fado’ Portekiz halk şarkılarının tadını Türk izleyicisi de alacak. Fado konusunda ülkesinde ün yapmış Portekizli sanatçı Dulce Pontes 15 Eylül’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda ülkesinin en güzel fadolarını seslendirecek. Sanatçının seslendireceği Portekiz halk şarkıları daha çok kadınlar tarafından söyleniyor ve ruhun kendini ifade biçimi olarak görülüyor. İnsanları hafif melankolik bir havaya sokan bu halk şarkılarını seslendiren Dulce Pontes, 1991’de Roma’da Eurovision Şarkı Yarışması’na, Portekiz’i temsil etmek için aday gösterilmiş. Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamındaki bu konserin biletlerine Yapı Kredi Yayınları Galatasaray Kitabevi, Akmerkez Vakkorama ve Suadiye Vakkorama’dan ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatları 7 milyon 500 bin ile 15 milyon lira arasında değişiyor.

       ALBÜM
       Kışa dansla giriyoruz
       Müzikseverler önümüzdeki günlerde iki yeni dans müziği albümüyle buluşacak. Bunlardan biri, hem sesiyle hem fiziğiyle Shakira’ya rakip olacak latin güzel Gizelle D’Cole. Bir başka latin sanatçı Elvis Crespo ile birlikte seslendirdiği Come Baby Come şarkısıyla tanıdığımız Gizelle, bu ilk albümüne kendi ismini vermiş. Birbirinden hareketli pop, salsa ve diğer dans müziği parçalarının yer aldığı albüm, Grammy ödüllü Rick Wake’in desteğiyle hazırlanmış. Şarkı söylemenin yanı sıra dans yeteneği de olan Gizelle kendine Janet Jackson ve Madonna’yı örnek alıyormuş.Diğer dans müziği albümümüz ise İspanya’dan. Cafe Mambo - The Real Sound Of İbiza isimli albüm İspanya’nın en ünlü tatil mekânı İbiza Adası’nın çılgın gece hayatından geliyor. İbiza gecelerinin tüm çılgınlığı bu albümdeki parçalarda var. Albüm, Chill Out Mix ve Pre Club Mix isimli iki CD’den oluşuyor. İyi eğlenceler.

       KİTAP
       En cilveli cariyenin hikâyesi
       ‘Sana gönderdiğim Nurbanu, gelmiş geçmiş cariyeler içinde güzellikte misline az rastlanır cilve edada mümtaz, naz ve niyazda serefraz bir afettir.’
       Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun 700. yılı olmasından kaynaklanıyor olsa gerek Osmanlı hanedanıyla ilgili kitaplar en çok satanlar içinde ön sıralarda. Ann Chamberlain’in Safiye Sultan serisi buna en güzel örnek. Geçtiğimiz haftalarda Osmanlı’ya ilişkin bir kitap daha gözümüze çarptı. Teoman Ergül, Nurbanu adlı kitabında Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu 2.Selim ile Yahudi kökenli cariye Nurbanu arasındaki büyük aşkı anlatıyor. Annesi Hürrem Sultan’ın kendisine yazdığı mektupta Nurbanu’dan övgüyle bahsetmesi daha önce kadınlara pek düşkün olmayan Selim’i meraklandırır. Nitekim Nurbanu’yu gördüğünde daha ilk geceden annesinin ne kadar haklı olduğunu anlar. Daha sonraları da kendisine bir erkek evlat verememesine rağmen Nurbanu’dan kopamaz. Sarayda tahta çıkma ihtimali en zayıf şehzade iken kardeşleri Mustafa ile Bayezid’in ortadan kaldırılmasıyla tek varis haline gelen Selim’e destek güçlü, akıllı ve son derece güzel cariye Nurbanu’dan gelir. Roman özelliğinin yanı sıra tarihi bir kaynak özelliği de taşıyan kitap, Osmanlı tarihine ilgi duyanlar için iyi bir örnek. Taht kavgaları, saray içindeki ve dışındaki insanların sosyal yaşamları, çekişmeleri, aşkları, cinsel yaşamlarıyla ilgili birçok ayrıntı çeşitli kaynaklardan yararlanılarak anlatılmış. Sonda bir ders kitabı edasıyla, yabancı kelimeler için bir sözlük de mevcut. Kitap, yazar Avukat Teoman Ergül’ün ilk romanı olması özelliğini taşıyor. İnkılap Kitabevi’nden çıkan Nurbanu, Osmanlı tarihi bilgisiyle dolu okunması zevkli bir kitap.



Kaynak: D&R



Kaynak: D&R



Kaynak: D&R



Kaynak: D&R