Vitrin "Buy Nothing Day"

"Buy Nothing Day"

08.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Buy Nothing Day"

Buy Nothing Day
7 Mart 1998
Emre AKÖZ

Bilirsiniz, sürüyle özel gün vardır: Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Sigarayı Bırakma Günü... Bizim ünlü kurtuluş günlerimizi de katarsanız "gün" başına en az iki "özel gün" düşer! Çok ilginç özel günler vardır; mesela Dünya Emzirme Günü. İlk kez işittiğinizde şaşırıyorsunuz. Ancak özel günler öylesine fazla ki, artık kanıksadık. Şaşırmıyoruz.
Ancak geçen gün yeni öğrendiğim bir özel gün beni şaşırttı. Şaşırmamın sebebi günün ilginçliğinden değildi. Nasıl olur da ben böyle bir günün varlığından habersiz olurdum? Vitrin gibi bir alışveriş ekini yöneten kişi nasıl olur da bilmez!
Neyse, işte ayıbımın adını açıklıyorum:
Dünya Tüketmeme Günü
İngilizcesi "Buy Nothing Day" (Hiçbir Şey Satın Almama Günü) olan bu özel gün farklı adlarla da anılıyor. Örneğin İngiltere'de "Alışverişe Hayır Günü" olarak anılıyor (Durun İsveççesini de yazayım: "Kopvagrardagen").
Bu günü Kanadalılar çıkarmış. Bir alışveriş delisi olan grafiker - ressam Ted Dave'in öncülüğünde ilk kez 1992'de kutlanan Tüketmeme Günü, her yıl daha fazla insanın ilgisini çekiyormuş. 1997'de bu güne ilgi gösteren ülkelerin sayısı 15'e çıkmış durumda. Dünya Tüketmeme Günü, ABD'deki Şükran Günü'nden sonraki ilk alışveriş günü kutlanıyor. Çünkü o gün çılgın Noel alışverişi başlıyor. Tüketmeme Günü ilginç olaylara ve çekişmelere sahne oluyor. Örneğin 1997 için hazırlanan 30 saniyelik bir reklam filmini CBS ve NBC televizyonları, "ABD'nin ekonomik politikasına aykırı," olduğu gerekçesiyle yayınlamadı.
Filmde bir domuz Kuzey Amerika haritası üzerinde yalanarak dolaşırken şöyle diyordu: "Bir Kuzey Amerikalı, ortalama bir Meksikalı'dan 5 kez, bir Çinli'den 10 kez, bir Hintli'den ise tam 30 kez daha fazla tüketiyor. Durun ve biraz dinlenin... 28 Kasım Dünya Tüketmeme Günü." Bu özel gün esas olarak yeryüzünün kuzeyinde kalan, refah toplumlarında kutlanıyor. Tüketmeme Günü'nü ortaya atanlar fikirlerinin "hukuki" temelini 1992'de gerçekleşen "Çevre ve Gelişme için Rio Deklarasyonu"nda buluyorlar. Bu deklarasyonun 8. maddesi, devletleri tüm insanların yeterli refah seviyesine ulaşması için makul bir üretim ve tüketim yapısı kurmaya davet ediyor. Tüketim karşıtları ise şöyle diyor: "Dünyadaki maddi kaynakların yüzde 80'ini, dünya nüfusunun yüzde 25'i kullanıyor, zenginliğin yüzde 80'den fazlası da yine onlara ait. Bu da büyük bir dengesizlik."
Peki böyle bir günde neler yapılıyor?
Mesela büyük alışveriş merkezlerinde "etiketsiz alanlar" yaratılıyor. Buralara sandalyeler, divanlar, halılar, ayaklı lambalar konuluyor ve katılan kişiler satranç oynuyor, kitap okuyor, sökük dikiyor, muhabbet ediyorlar. Başka etkinlikler de yapılıyor. Örneğin geçen yıl Hollandalı eylemciler palyaço kılığı içinde alışveriş merkezlerinin önünde bildiri dağıttılar. Bazen de kredi kartını yırtıp atma gösterisi yapılıyor.
Tabii dükkan sahipleri, reklamcılar, market yöneticileri, sponsorlar ve genel olarak medya onlara kızıyor ve "Çarkımıza çomak sokmayın," diyorlar...
Şimdi diyeceksiniz ki "Vitrin gibi bir alışveriş ilavesinde böyle bir konunun ne işi var?" Ben de diyorum ki hiç belli olmaz, olur a böyle bir gün bizde de kutlanırsa, bazı girişimci arkadaşlar, "Tüketime dur" rozetleri, posterleri ve tişörtleri "satmaya" karar verebilirler!