Buyur buradan küreselleş!

Geçen gün markete gittik. Aldıklarımızın karşılığını kredi kartı ile ödeyecektik. Mümkün olmadı. Bankada param vardı... Market kredi kartı kabul ediyordu... Telefon hatlarında bir bozukluk yoktu... Yine de ödeyemedik. Çünkü yanımızda hiç nakit para yoktu. Eğer gittiğimiz yer küçük bir semtin orta boy bir marketi olmasaydı kös kös dönecektik. Bizi tanıdıkları için kolaylık gösterdiler; "Akşam ödersiniz," dediler. Torbaları yükleyip, evin yolunu tuttuk.

Çerrnobil etkisi
"Böyle sıradan bir olayı niye yazıyorsun," diye soracaksınız. Çünkü sonradan öğrendiğimize göre bu blokajın nedeni "Çernobil" adlı bilgisayar virüsüydü. Hatırlarsınız Ukrayna'da (O vakitler Sovyetler Birliği), Çernobil'de bundan 13 yıl önce bir nükleer sızıntı olmuştu. İddiaya göre Çernobil virüsü de bu olaya atfen programlanmıştı. Bilgisayarları tarumar eden, içlerinde yüklü bulunan bilgileri silen, çalışamaz hale getiren bu virüs, gerçekten büyük bir yıkıma neden oldu.
Peki bu virüsün kaynağı neydi? Rus ajanları mı? Eli silahlı teröristler mi? Hiçbiri. Tayland'dan yayıldığı söylenen virüs ülke, sınır, millet, ırk, kültür tanımıyordu. Korunmasız her bilgisayara bulaşabiliyordu. Şimdi dikkatinizi bir nokataya çekmek istiyorum. Bu yazıyı okuduğunuza göre belli ki siz bir gazete okurusunuz. O halde köşe yazarlarının globalleşme konusunda ikiye ayrıldığını bilirsiniz. Kimi hararetle globalleşmeyi (küreselleşme, dünya ile bütünleşmeye gitme) savunurken, kimi bu sürece kuşkuyla bakıyor, eline geçen her fırsatta eleştiriyor. Halbuki yaşadığımız bu olay istesek de istemesek de globalleşme denilen olgunun bir parçası haline geldiğinizi gösteriyor. Sıradan bir vatandaşsınız. Öyle globalleşmeyle, dünya siyasetiyle, kültürlerin çatışmasıyla falan alakanız yok. Kosova'nın yerini daha yeni öğrendiniz. Amerikan başkanlarının dört yılda bir seçildiğini ancak Monica olayıyla fark ettiniz.
Ama işte şimdi sadece ve sadece küçücük bir kartla, hayatınızı kolaylaştıran, sizi tomar tomar para taşıma zahmetinden kurtaran o minicik kart sayesinde global köyün bir parçası oluverdiniz.

Haber geldi
(Çarşamba 16:00... Yazının tam bu noktasında eşim telefon etti. Nişantaşı'nda dolaşıyormuş. Dükkanlarda müşterilerle kasiyerler arasında gerilim doğmuş. Kredi kartı cihazları cevap vermiyormuş. Herhalde perşembe günkü gazetelerde okudunuz.)
Ne diyorduk? Evet, küreselleşme... Bundan sonra sakın, "Vatan, millet, sakarya... Küreselleşme, emperyalizmin diğer adıdır. Globalleşmeye karşı göğsümüzü siper edeceğiz," türünden yazılar yazıp, söylevler çekenlere kulak asmayın. Modern teknolojiden yararlandığınız anda (cep telefonu, internet, kredi kartı vs.) globalleştiniz demektir.
Artık bilgisayar virüsleriyle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu kadar basit!

e-mail:eakoz@milliyet.com.tr
faks: 0212 5056431