Vitrin Çeşitlemeler

Çeşitlemeler

17.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çeşitlemeler

Çeşitlemeler
Çeşitlemeler
Emre AKÖZ PARÇALARIN ANONSU... Geçen gün İstanbullu bir okurumuz arayıp şöyle dedi:
"Ben klasik batı müziğini severim. Gazete okurken, yemek yaparken radyo açıktır. Ancak bu türe ulaşmak artık çok zor. Eskiden TRT bol bol çalardı. Şimdi ise radyolar pop müzik ağırlıklı."
Sonra önemli bir konuya değindi:
"98.0 frekansında bir istasyon yakaladım. Sürekli klasik batı müziği çalıyordu. Çok sevdim. Ancak bir tuhaflık var bu radyoda. Hiç konuşma yok. Bir parçanın hangi besteciye ait olduğunu ya da kim tarafından yorumlandığını filan söylemiyorlar. Onun yerine parçaları art arda çalmakla yetiniyorlar. Acaba sizde bu radyonun telefonu var mı?" Okurumuzun itirazlarına katılıyorum. Gerçekten de sadece 98.0 Classic FM (Tel: 0212 697 97 97) değil, diğer birçok radyo çaldığı parça hakkında bilgi vermiyor. Halbuki insan bunları bilmek istiyor: Kasetini ya da CD'sini almak, arkadaşlarına tavsiye etmek, aynı şarkıcı ya da bestecinin diğer yapıtlarına ilgi göstermek için...
Bakalım bu yazılanların bir etkisi olacak mı? KANSIZ TIRAŞ... Çok sayıda erkeğin en önemli günlük sıkıntılarından biri de sakal tıraşıdır. Özellikle benimki gibi cildi hassas olanlar kan revan içinde kalır. Yıllar boyu neler çektiğimi uzun uzun anlatabilirim. Gençken bakkaldan tıraş bıçağı alıp makineye takardım. Ondan sonra da katliam başlardı. Neler neler denedim; nafile! Her tıraştan sonra özellikle çenemin altı kıpkırmızı olurdu. Kandan kurtulmak kolaydı ama gıdımda kabarcıklar oluşurdu. Pürüzsüz bir yanağın devamında tarla gibi bir alan... Kaç kere acele ettiğim için beyaz gömleğin yakasına kan bulaşmış, evde küçük çaplı kriz çıkmıştır. Sonra çift bıçaklı tıraş aletleri çıktı. Onlar beni biraz olsun rahatlatmıştı. Ama yine de sorun sürüyordu. Önemli bir toplantı filan olduğunda sakalımı bir günlük nadasa bırakıyordum. Çünkü 24 saatlik sakal kesildiğinde yine kanama oluyordu. Örneğin cuma günleri TRT1'de, Günden Güne programında söyleşi yaptığım için mümkünse perşembe günleri tıraş olmuyorum. Daha doğrusu olmuyordum. Bundan 10 gün öncesine dek... Gillette firması yeni bir alet çıkardı. Adı: Mach3 (Mak3 diye okunuyor). Üç bıçaklı. Tıraştan yana dertli olduğum için denemek üzere bir tane aldım. Tuhaf bir şey. Müthiş! 10 gündür aynı bıçağı kullanıyorum kan man çıkmıyor. Her gün tıraş olabiliyorum. Mutluyum.
Bu yazdıklarıma bakarak Gillette'e "kıyak" geçtiğimi düşünmeyin. İnanın hiçbir "avantam" yok. Eğer kullandığınız tıraş bıçağından memnunsanız, değiştirmeyin. Ancak benim gibi "hassas deri" derdiniz varsa bir deneyin.

ISINAN SULAR... Eşim bana kızıyor. "O yanlış, doğrusu şudur, diye yazıp duruyorsun," diyor: "Okurlar, bu adam da çok ukala, diye düşünecek." Bilmiyorum; herhalde haklı. Ancak duramıyorum! "Türkçe Off" kitabının yazarı Feyza Hepçilingirler yeni kuşağın deyimleri bilmemesinden yakınır. Haklı. İşte bir örnek. Gazetelerde yer alan termosifon ve şofben ilanının spotu şöyle: "Suyunuz ısındı." Bu bir deyim. "Ölümün yakın", "işin bitti" anlamına geliyor. Belki de espridir. Ama soğuk duş etkisi yaratıyor.

e-mail:eakoz@milliyet.com.tr
faks: 0212 5056431