Vitrin O da istiyor

O da istiyor

14.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

O da istiyor

O da istiyor
14 Kasım 1998
Emre AKÖZ

Milliyet'ten arkadaşımız Nurettin İğci son olarak "Laf Ola Beri Gelmeye" (Kendim Yayınları) adlı dokuzuncu kitabını yayınladı. Bu kitapta İğci, aşağıda da örneklerini vereceğimiz gibi; ilginç, tuhaf, çarpıcı haberlerin kendisinde yarattığı izlenimleri esprili bir dille okura sunuyor. İşte örnekler:
* Altın tozlu krem üretilmiş. Hortlarken yurdun dört bir yanında verem, ben bu kremden alıp da nereme sürem?
* Yeterince süt üretmiyormuşuz. Allah Allah! Oysa ülkede inek enflasyonu var.
* Türkiye'de 12 bin dönerci varmış. Kimsenin verdiği sözü tutmadığı, zırt pırt döndüğüne bakılırsa, geri kalanlar da fahri dönerci.
* Boğaz'daki köprülerden geçişe zam gelecekmiş. Eyvah! Memlekette ayı patlaması olacak.
* Bu haftanın zam şampiyonu salatalıkmış. Allah Allah! Hıyardan geçilmeyen bir memlekette nasıl oluyor bu?
* Malboro'nun kovboyu, bizim tarlaları sevmiş. Gönlünce at koşturuyor, sevmez mi?
* Hazine arazileri yama olacakmış. Daha önce mafyaya mama olmazlarsa tabii. Nurettin İğci'nin kitabında bunlardan daha sürüyle var. Ülkenin sessiz insanlarının olaylar karşısındaki tepkisini, çaresizliğini ve sızlanmasını gayet güzel dile getiriyor İğci. Şimdi gelin bir benzerini biz de deneyelim. Ancak biz bir alışveriş ilavesinin ruhuna uygun olarak gazetelerde yayınlanan ilanlar arasında dolaşacağız. İşte bir sabit gelirlinin izlenimleri...
* Taksit varmış faiz yokmuş... Allah taksitlerimizi affetsin.
* Arabanın avantajı ortadaymış... Belli ki dezavantajları bagajda.
* Bilmemne bankası gittikçe açılıyormuş... Nü - Bank hizmetinizde.
* Adamlar Türkiye'yi ev sahibi yapıyormuş... Bize de herhalde tuvaleti verirler.
* "Cumhuriyet" filmi gösterime girmiş... Ben size olay bir kurgudan ibarettir dememiş miydim?
* Dünyanın önde gelen taşımacılık şirketi yüzünü değiştirmiş... Desenize eşya filan taşıtmak astarı yüzünden pahalıya gelecek.
* Söz konusu otomobil baştan çıkarıcı 18'likmiş... 18 yaşındaki otomobilin nesi baştan çıkarıcı olabilir?
* Ölçün, biçin, hesaplayın... Hepsini yaptık, bir buçuk milyar lira kısa geldi. Bizimkiler tabii ki İğci'ninkiler gibi profesyonelce değil. O nedenle kısa keselim ve sadede gelelim. Bir açıdan reklamlar piyasanın nabzını tutar. Çünkü birçok firma, değil ortasına düşmek, krizin ucu dahi görününce reklam bütçesini kısar. Araştırma şirketlerinin verileri, reklama devam eden şirketlerin, kriz sonrasında büyük atağa geçtiklerini, pastadan daha büyük pay almaya başladıklarını göstermesine rağmen bu eğilim fazla değişmez. Yani özetle reklamın canlı bir piyasanın göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan, yukarıda Nurettin İğci'den ilham alarak göstermeye çalıştığımız gibi, işin (yani paranın) bir de arka yüzü vardır: Reklamı yapılan ürünleri almaya gücü yetmeyenler olup biteni, karnı aç sokak çocuklarının lokanta vitrinlerine yalanarak bakması gibi gıptayla izler. Gıptayla, yani "Ben de isterem" diyerek....

e-mail: eakoz@milliyet.com.tr
faks: 0212 5056431