Yazarlar 1998'den beklemediklerimiz

1998'den beklemediklerimiz

31.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

1998'den beklemediklerimiz

1998den beklemediklerimiz

Talat HALMAN

BİR acayip yıldı 1997: Altı kaval üstü şeşhane'den beter, ilk yarısı çılgın, ikinci yarısı yılgın. Bu şom yıl sona ererken Ağababamız AB'den öyle bir şamar yedik ki dünyamız yıkıldı.
1998'den pek umutlu olamayız. Belki de tek umut şu: Yeni yıl, 1997'den beter olmasın, 1997'yi aratmasın da...
Neler olmayacak dersiniz 1998'de? Ben, naçizane diyorum ki şunlar gerçekleşmeyecek:
* AB belimizi bükünce ABD'ye bel bağladık ama, Amerika ne yardım sağlayacak, ne yatırımlarını artıracak, ne de kredi verecek. Tekstil maddelerimiz için gümrük engellerini kaldıracak mı? Hiç ümitlenmeyin. Bize abilik yapacak mı? Belki. Ancak insan hakları ihlallerimiz sona ererse, PKK'nın taleplerini kabul edersek, Kıbrıs için Washington'un ve Atina'nın isteklerini yerine getirirsek, Irak'a ve İran'a karşı Beyaz Saray ile Pentagon'un emirberi olursak vs. vs. vs. ABD, dostumuz ve müttefikimiz ama, yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda... AB gibi düşman değil. Ama birçoğumuzun sandığı "can dostumuz" değil.
* Arap dünyası (genellikle Müslüman alemi) Türkiyemizle yarenlik etse bile bize yar olacağını beklemeyin. TC, İsrail ile işbirliği yaptıkça, laik devlet ideolojisini sürdürdükçe, cinci hocaların dinci partisini hırpaladıkça "Müslüman kardeşlerimiz" bize karşı celallenecek. İslam aleminden anlayış, destek, dayanışma bekleyemeyiz.
* AB ("Ayıp Birliği", "Ayrımcı Başbelaları") hem bizi kendi kabilesinden dışlayacak, hem de "tarihin intikamı"nı almak için hakaretler yağdıracak.
* Türkiyemiz, Güneydoğu'da bir çözüm bulmaya, insan hakları ihlallerinden vazgeçmeye, temel hak ve özgürlükleri gerçekleştirmeye, demokrasinin gereklerini yerine getirmeye çalışmayacak.
* Başta hangi hükümet bulunursa bulunsun, enflasyona çare aranmayacak. Hiçbir parti, yoksulların dertlerine derman aramayacak. Dış borçların affı için ya da hiç değilse yeni bir ödeme takvimine bağlanması için herhangi bir girişim yapılmayacak.
* Ormanlarımız yanacak, havamız ve sularımız kirlenecek, kültür varlıklarımız hırpalanacak, işçilerimiz horlanacak.
* Alkışlarla uğurladığımız Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden'in özlediği "hukuk devleti"ne ulaşamayacağız.
* Mafya ve çeteler iğrenç egemenliğini yitirmeyecek. Onlarla hıyanet işbirliği yapan bazı siyasetçiler, adalete teslim edilseler bile palamarı çözecekler.
* Vergi reformu yapılmayacak; vergi kaçakçıları ne mahkum olacak, ne de borçlarını ödeyecek. TC vergi toplamak bakımından en zayıf devletlerden biri olmak kaderinden kurtulamayacak.
* Ve nice alanlardaki yaman dertlere siyasetçiler çare bulamayacak.
1998, ne yazık ki, Türkiyemizin yeni bir badireler, bocalamalar, buhranlar yılı olacağa benzer.
Yine de, düşmanı bol, dostu kıt Türkiyemiz, yetersiz yönetime, iç ve dış sömürgenlere, vatan hainlerine rağmen, halkın çalışkanlığı ve üretkenliği sayesinde ilerleyecek. Buna haklı olarak sevinebiliriz. Yılbaşında coşkuyla eğlenirseniz yerden göğe kadar haklısınız: Türkiye, tek başına mucizeler yaratan bir ülke...
İçerdeki önderlerden ve dışardaki eski yeni dostlardan bize hayır yok. Ama atılımlar yapacağız. Bileğimizin gücüyle, alnımızın teriyle 1998'de de dev adımlar atacağız. Kutlu olsun yeni yıl.


Yazara Email T.Halman@milliyet.com.tr