AB sürecine Türk troikası

       3 Ocak 2000... Başbakan Ecevit, Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik'i kabul ediyor. Türkiye AB adaylığına nasıl hazırlanmalı?.. Nasıl bir yönetim biçimi oluşmalı ki, adaylık sürecinde sorunlar aşılabilsin?.. Konu bu.
       Diğer aday ülkelerde iki türlü yapı var. İlki, AB Bakanlığı kuruluyor ve genel sekreterlik gibi çalışıyor. Dışişleri artı ilgili birimlerin katılımıyla ortak çalışma yürütülüyor. Tek elden bir yürütme organı.
       İkinci yapı, çok parçalı bir görev şeması. Yetkiler burada toplanıyor. Aslında, yetkiler toplandığı yerde, dağılmış oluyor!..
       Bakan İrtemçelik bu iki yapı biçimini Ecevit'e aktarıyor. Çünkü, Helsinki sonrasında, devletin bu amaç doğrultusunda örgütlenmesi gerek.

"Çoklu yapıda ben olmam"

       Ecevit'le görüşmesinde İrtemçelik şunu ekliyor:
       "Bu iki model içinde bana görev verirsiniz veya vermezsiniz, bu benim işim değil. Ancak, çok parçalı bir yapıyı tercih ederseniz, ben orada olmak istemem. Çünkü, parçalı bir yönetimin zaman kaybına yol açacağına inanıyorum. Diğer AB adayı ülkelerde, tek elden yönetimin daha başarılı olduğunu gördüm."
       26 Ocak'ta, yani geçen hafta İrtemçelik yeniden Ecevit'i ziyaret ediyor ve yönetim modelini tekrar soruyor. Ecevit çok parçalı yönetim modelinin kabul edildiğini belirtiyor.
       Aynı gün, bunu teyit eden Ecevit imzasıyla bir genelge yayımlanıyor.

Zirveden çıkan sonuç

       Önceki gün liderler zirvesinde konu açılıyor ve AB için üçlü yönetime, Dışişleri Bakanı İsmail Cem (DSP), Devlet Bakanı Tunca Toskay (MHP) ve Devlet Bakanı Yüksel Yalova (ANAP) getiriliyor. Başbakan Ecevit de, AB Troikası'nın başında yer alıyor.
       Zirveden çıkan bu açıklama, kamuoyunda ilk anda "İrtemçelik dışlandı" gibi bir izlenim yaratıyor. Oysa, yukarda özetlendiği gibi, İrtemçelik kendi iradesiyle katılmıyor. Dışlanması söz konusu değil.
       Koalisyonlarda ve hatta tek partili hükümetlerde, bu gibi siyasal atamalar, genellikle farklı yorumlara yol açıyor. Bu normal. Hele de İrtemçelik'in konunun uzmanı olarak, böyle bir yapıda yer almayışı, akla bu yorumları getiriyor. Ne var ki, kendisi istemiyor.

Troika sorun yaratıyor

       Sözcük olarak, troika üç atın çektiği araba anlamında. Siyasal olarak Rus Devrimi'ne dayanıyor.
       Troçki'ye karşı, Stalin, Zinovyev ve Kamanev'den oluşan üçlü 1922'de yönetime adaylığını koyuyor. 1924 Lenin'den sonra ipler Stalin'in eline geçiyor.
       Troika genellikle sorun yaratıyor. Çünkü, çok başlı. Bakalım, bizde nasıl sonuç verecek?..



Yazara E-Posta: ydogan@milliyet.com.tr