ok yıl var ki Kumkapı’ya gitmedim. Yurt dışında finans yatırımları olan bir dostum ve eşi “Kumkapı’ya hiç gitmedik. Bizi Kumkapı’da güzel bir meyhaneye götür” dediler. Sanıyorlar ki ben tüm meyhaneleri bildiğim için, meyhanelerin hangisinin güzel olduğunu da bilirim. Telefonla Mehmet Yaşin ve Teoman Hünal’dan yardım istedim. Ve de Kör Agop’da yer ayırttım.
Bindik finansçı dostumun arabasına, vardık Kumkapı’ya. O da nesi? Sokak boyu meyhane, meyhane, meyhane... Hepsi birbirine benziyor. Sora sora Kör Agop’un yerini bulduk.
Mutfak kadın ağırlıklı
Kocaman, görkemli, iki katlı, eski bir bina. Cephesi art deco. Salonları yüksek tavanlı. İyi ki yer ayırtmışız. Havanın soğuk olmasına rağmen, kaldırım üzerine dizilen, yukarıdan ısıtmalı masalarda bile yer yok. Beni hayrete düşüren, duvar dibindeki bir masada sekizi başörtülü, ikisi başı açık 10 kadının sohbet ederek balık yemeleri. (Masalarında alkollü içecek yoktu.)
Güler yüzlü bir görevli masamızı gösterdi. Tam adamına düşmüşüz. Muammer Temiz (Tokatlı) tam 32 yıldır Kör Agop’ta çalışırmış. Ben lokantaya gidince önce mutfağa, sonra tuvaletlere göz atarım. Mutfağa girdim. Şaşırdım. Mutfak kadın ağırlıklı. Ocağın başındakine “Siz aşçıbaşı mısınız?” diye sordum. “Aşçıbaşımız Kastamonulu Dursun Yenisoy, 36 yıldır balıkları o hazırlar. Ben soğuk mezeleri hazırlarım. Hayko’nun karısı Silva’yım. Lokantayı oğlum Daniel ile yaşatmaya çalışıyoruz” dedi. Mutfağında kadın olan lokanta mutlaka farklıdır.
Yemek siparişlerimizi vermeden Kör Agop’un hikayesini öğrendik. Agop İnciyan dedesi ve babası gibi Kumkapı’da balıkçılık yaparmış. Rakıya düşkünlüğü nedeniyle sahile çıkar çıkmaz mangalını yakar, balığını kızartır, kafayı çekermiş. Arkadaşları ve dostlarıyla birlikte olmak için iki masa, dört sandalye derken işi büyütmüş. Karısı Marta da meze hazırlamaya başlayınca ünlenmiş. Karı - koca 1938 yılından sonra 16 farklı mekanda müşteri ağırlamışlar.
Agop oğlunu meyhaneci olmasın diye Fransa’ya yollamış ama oğlu dönüp babası ile çalışmaya başlamış. Agop 1978’de ölünce oğlu Hayko, karısı Silva ile işe devam etmiş. 1999’da Hayko’nun ölümü ile karısı Silva işin başına geçmiş. Şimdilerde oğlu Daniel ile müesseseyi yaşatıyor. Kör Agop ölmeden önce Kumkapı’da Osmanlı döneminde Fransız gümrük binası olan binayı satın almış. Lokanta o binada.
Mezeler pek lezzetli
Silva İnciyan’ın elinden çıkma mezeler pek lezzetli idi. Topik, yaprak sarma, pazı kavurma beğenildi. Karidesler gerçekten tazeydi. Lakerda benzeri az bulunan
tattaydı. Mezeler o kadar lezzetli idi ki balığa midede yer kalmadı. Birer çinekop yedik. Pek beğendik.
Derken efendim fasıl başladı. Kör Agop zamanından beri bu meyhanenin özel saz heyeti varmış. Tarkan (klarnet), Kadir (keman), Atilla (tef), Muzaffer (darbuka) sevilen parçaları seslendirdiler. Kişi başı 100 liranın biraz üzeri ödeme ile masamızdan kalktık.
Özay Şendir
Garipçeli Lütfi Reis'in başarısı...
4 Temmuz 2025
Cem Kılıç
Çocuk işçiliği ile mücadele
4 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Eğitimin dünü, bugünü, yarını
4 Temmuz 2025
Zafer Şahin
AK Parti’nin tek rakibi 3 harfliler
4 Temmuz 2025
Mehmet Tez
Yılın müzik olayı: Oasis bugün birleşiyor (bir aksilik olmazsa…)
4 Temmuz 2025