Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Boğaz’da bir mavi melek


Baltalimanı’ndaki Angel Blue (mavi melek) bir balık restoranından çok Fransız lokantası havasında. Yediğimiz mezeler de dil balığı da güzeldi


Henüz bir KİT iken, Petrol Ofisi’nin İstanbul’da Boğaz yolunda denizin kenarında bir memur kulübü vardı. Baltalimanı’ndaki bu kulüp, Petrol Ofisi özelleştirilince satıldı. Lüks mü lüks biçimde onarıldı. Acep ne olacak derken, kapısına An-gel diye kocaman bir levha asıldı.
“An-gel kelimesi de ne ola ki?” diye sorup soruşturdum. Dediler ki “1991 yılında Üsküdar’da açılan bir balık lokantasının adıdır. An... ve ... Gel adı ile ünlendi. Onun şubesidir...”
Derken kapıdaki levha, binanın görkemine yakışır biçimde süslenip püslendi. Ve de “Angel Blue” (Yani melek...hem de mavi melek!) oldu.
Her gün sabah akşam önünden geçiyorum, kapının önünde tezgaha dizilen balıklara imreniyorum ve içini merak edip duruyorum ama uzun süre Mavi Melek ile tanışamadım.
Geçen hafta Elazığlı dostlar grubu davet etti de neyin ne olduğunu görüp anlamak, yemeklerini tatmak imkanım oldu.
Baltalimanı’ndan sonra, yakın günlerde Tuzla / Manastır’da da bir Angel açılmış. Böylece Üsküdar’daki ile birlikte bu zincirin lokanta sayısı üçe çıkmış.
Bu lokantaların sahibi Örsan Tekstil’in de sahibi olan Osman Ör imiş. Osman Ör binaları alıyor, döşüyor, sonra da işletmeyi o lokantada çalışanlara emanet ediyormuş.
Baltalimanı’ndaki Mavi Melek’i; mutfak şefi Bahattin Teyin, salon şefleri Adnan Sarıçamlık ile Abdullah Pesen ve de diğer çalışanlardan Hıdır Ulaş ve İsmail Demir işletiyormuş. Açık anlatımıyla ilginç bir işletme modeli. Muhasebe sorumlusundan satın alma sorunlusuna, mutfak şefinden salon şefine herkesin eli taşın altında. Müşteri memnun olmaz ise, lokanta para kazanmaz ise suç onların. Başarılı olurlar ise de başarı onların.
Gelelim Baltalimanı’ndaki Mavi Melek lokantasına... Binanın yenilenmesine, salonun dekorasyonuna, masasına, iskemlesine, çatalına, bıçağına özen gösterilmiş. Bir balıkçıdan çok bir Fransız lokantası havasında. Salon geniş olduğu için masalar birbirine yapıştırılmamış. Güzel havalarda denizin kenarında yemek yeniliyormuş.
Balık dışında bu lokantada et olarak sadece ızgara köfte yenilebilirmiş. Lokantanın özelliği ise sıcak deniz ürünü mezeleriymiş.
Angel zinciri lokantalarda balık lahmacunu, balık mantısı, pazıda karides, balık kokoreç, balık paçası, balık döneri gibi farklı yemek çeşitleri bulunurmuş.
Biz balık içli köftesi, balık üçleme, balık çökertme, pazı püreli balık simit, somon teriyaki gibi farklı mezeleri denedik.
Lakerda lezzetli idi. Sübye yahni güzeldi. Şimdilerde Bodrum’da dil balığı mevsimi. Bodrum’dan getirttikleri dil balığını, derisini çıkarmadan, deriyi limon ile iyice ovarak tereyağında kızartmalarını rica ettik. Kurumamış, çok çok lezzetli bir dil balığı yedik.
Otlu mezeleri ile farklı turşu ve salata çeşitleri de varmış ama onları tatmadık.
Servisin düzgünlüğünden, lokantanın havasından ve mutfağın lezzetinden memnun kaldık. Listeye göre sıcak mezeler kişi başı
2-8 TL, soğuk mezeler 1,5-7 TL. Balığı fiyatını sorarak ısmarlıyorsunuz.
İçkisiz, kişi başına akşamları 50-60 TL, öğle saatlerinde 40-50 TL ile masadan kalkmak mümkün imiş. Kaliteli şarapların şişesi 35-80 TL arasında. Pazar sabahları kişi başına 35 TL’ye uzun kahvaltı veriyorlarmış.