Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları


Çamlar arasında bir lokanta

My Marina’da servis ve yemeklerden memnun kaldık ama hesaptan pek değil...

Ekincik Marmaris ile Göcek arasındaki bir koyun ve köyün adı. Koyun ve köyün çevresindeki tepeler yemyeşil çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı. Kumsalı ve denizi nefis. Köyceğiz’e 45 kilometre uzaklıkta. Dolmuşlar yarım saatte gidip geliyor.
Burası gezi teknelerinin konaklama yeri. Akşam üzeri çevrede gezinen yelkenli ve motorlu tekneler gecelemek için koya geliyor. Teknedekiler güneş batarken denize giriyor, sonra giyinip süsleniyorlar. Kıyıya yemeğe çıkıyorlar.
Ekincik koyunda teknelerin bağlandığı en gelişmiş tesis My Marina Yacht Club adını taşıyor. My Marina önceleri basit bir balık lokantası ve salaş bir bağlama yeri iken, şimdilerde ciddi bir lokanta ve ciddi bir marina tesisi haline gelmiş. Kıyısına 30 tekne bağlanıyor. Teknelere su ve elektrik veriliyor.
My Marina’yı Marmarisli İrfan Tezbiner ile karısı Bursalı Deniz Tezbiner kurmuşlar, işletiyorlar. İrfan Tezbiner deri ve hediyelik eşya işi yaparken, Ekincik’te kıyıda bir balık lokantası açmış. Balık lokantası beğeni görünce devletten tahsisli olarak Yacht Club’ın tekne bağlama bölümünü yaptırmış.
Yat bağlama bölümünün arkasında henüz kullanılmayan iki güzel binanın birinin altında ufak bir hediyelik eşya mağazası var. Deniz Tezbiner kendi yaptığı el işlerini, yağlı boya tabloları ve minyatürleri satıyor. Lokanta arkadaki yamaçta, çamlar arasında.
Ben bir köy lokantasında yemek yemeyi beklerken kendimi dekoru, masası, servisi ve mutfağı ile doğru dürüst bir lokantada buldum.
Tüm personel beyaz denizci üniforması ile hizmet veriyor. Deniz ve İrfan Tezbiner’in Bilgi Üniversitesi’ni bitiren oğlu Doğa servise, Bilkent Üniversitesi’nde okuyan oğlu Mihraç hesaplara bakıyor.
Balık müdürü’nden tavsiye aldık
Zengin balık arabasını masalar arasında dolaştıran kelli felli bir kişi dikkatimizi çekti: “Lokantanın kuruluşundan bu yana buradadır. Mülkiyelidir. Ona ‘balık müdürü’ deriz” dediler.
Balık müdürü Vecdi Dalaman’ın tavsiyesi ile taze bir orfoz seçtik. Kırmızı ve beyaz et de varmış. Et yemeklerinin porsiyon fiyatı var. Balığı kilo ile fiyatlandırıyorlar. Orfozun yarısı ızgara, yarısı buğulama yapıldı. Masamızın sorumlusu İzzettin Uram masamızı donattı. Farklı ekmek çeşitleri sıcacık idi. Kendi mutfaklarında yapılıyormuş.
Ben diyeyim iftariyelik tabağı, siz deyiniz meze tabağı... İşte o küçük tabaklarla zeytinyağlı, soğuk sebze çeşitleri, turşular, değişik tür fasulyeler 10 TL. Deniz ürünlü olanların tabağı 15 TL idi.
Dikkatimizi çeken, gece vakti hemen bütün masaların dolması oldu. Müşterilerin çok azı Türktü. Yabancılar burayı nasıl biliyor, bir gece için geldikleri tekne bağlama yerindeki bu lokantayı nasıl buluyor diye meraklandım. Yabancıların tekneciler için yayımladıkları kitapların hepsinde bu lokanta tavsiye olunurmuş.
Biz yediklerimizin lezzetinden ve servisten pek memnun kaldık. Ancak hesabın bir köy lokantasında, bir balıkçı lokantasında ödenenden çok daha yüklü olduğunu da belirtmeliyim. n