Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sedef’te kaliteli bir lokanta...



İmkanınız var ise kış gelmeden Sedef Adası’na gidiniz. Elio Sedef’te bir kahve-çay içer, yemek yersiniz. Plajında denize girersiniz



Kaç yıldır İstanbul’dayız, Sedef Adası’na ilk defa gittik. Elio Sedef’te de yemek yedik.
Sedef Adası, Büyükada’nın hemen ötesinde. İstanbul’daki dokuz adanın yerleşime açık olan en küçüğü. Bizans döneminde sürgün yeri imiş. 1850 yılında Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa satın almış. Onun akrabaları 1957 yılında adayı canlandırma arayışına girmiş. Adada 50 kooperatif evi yapılmış. Sonra ev sayısı 100’ü geçmiş. Adanın bir iskelesi, iskelesinin yanında bir plajı ve yaşayanların kulüp lokali olarak kullandıkları kahvesi-lokantası var.İşte bu lokanta ve plajı CFS İstanbul Yatırım kiralamış, Ruhsim ve Aydın Samanlı işletiyor.
CFS (Conford Food Service) şirketi, Berna ve Mesut Yılmaz çiftinin çocukları Hasan ve Yavuz Yılmaz ile Melih Yavuş’un oluşturdukları bir yatırım grubu. Marka yaratıyor, işletmelere yatırım yapıyor, sonra işletmeciye devrediyorlar. Quick China, Elio, Elio Sedef ve Cafe Fiera markaları bu şirkete ait.
Büyükada’da Besim Üstünel hocamızı ziyarete gitmiştik. Hale Dicleli bizi Elio Sedef’in teknesi ile Sedef adasına götürdü. Plaja da lokantaya da büyük yatırım yapılmış. Plaj da lokanta da yemyeşil çam ağaçlarının altında.
Lokanta upuzun Amerikan barı, masaları, bardağı, çanağı ve servisi ile İstanbul’da benzeri az bulunur “fine dining” denilen kaliteli lokanta türü bir lokanta.

Bazı geceler canlı müzik var
Denizin önünde, ağaçların altında Büyükada’ya karşı bir masanın etrafına dizildik. Zengin bir şarap listeleri var. Masadakiler Büyülübağ Rezerv içmeye karar verdi. Rezervi kalmamış. Rezerv olmayanını, Cabernet Sauvignon 2007’yi açtılar. Az soğutulmuş şarabı usulünce servis ettiler. Hoşumuza gitti (145 TL).
Elio Sedef’in klasik yemek listesi yanında bir de suşi listesi var. Meğer Quick China’nın mutfağı bu lokantada da hizmet veriyormuş. Suşi barı için ayrı
bir bölüm oluşturmuşlar.
Biz bir akşamüzeri aydınlıkta gittik. Gittiğimizde masaların yarısı boştu. Hava kararınca adanın teknesi ve özel teknelerle gelenler lokantayı doldurdu. Bazı akşamlar canlı müzik varmış. Bizim gittiğimiz akşam Kübalı bir grup müzik yapıyordu. Dikkatimi çeken, boşalan masaların ikinci hatta üçüncü servisi yapmaları oldu.
Biz balık yemedik. Çünkü meze ve giriş yemekleri hoşumuza gitti. Ve onlarla doyduk.
Şarap tabağı adını taşıyan bir tepsileri var. İçinde İtalyan pastırması prosciutto, Napoli salamı, İtalyan sucuğu pepperoni, kuru et bresaola, mozarella ve ithal malı fontina peyniri var (33 TL); altı kişiye yetiyor. Ahtapot salatasını güzel yapıyorlar (23 TL). Ahtapot ve levreği ince ince doğrayıp sosa yatırıyorlar (tabağı 24 TL). Akdeniz salataları ve rokalı enginar salataları lezzetli (20 TL). Biz bunları paylaştık. Servis sorumlusu Fatih Oğuz ve masamızla ilgilenen servis elemanı Erhan Bender servisi aksatmadı. Mutfak sorumlusu Amasyalı Mehmet Çoruk imiş.
Makarna ve risottoları tatmadık (Tabağı 24 TL). Ana yemeklerden ızgara bonfile (42 TL), ızgara levrek (35 TL), şnitzel (30 TL) beğenilen yemekleriymiş. Tatlılar 16 TL idi. n