YazarlarArı Hareketi ve Tantan

Arı Hareketi ve Tantan

02.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Arı Hareketi ve Tantan

Arı Hareketi ve Tantan


İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan bakanlıktan alındıktan sonra verdiği demeçlerde, "Halk bana bir görev verirse, emirlerindeyim" demişti,anlamı "Sahadayım" dır.
Tantan’ın sahası partiler değil, sivil toplum hareketleri.
Tantan, geçtiğimiz akşam Arı Hareketi’nin düzenlediği toplantının konuk konuşmacısıydı. Sivil toplum hareketlerinin toplantılarına basına kapalı şartıyla katılan Tantan, kuralı bozmadı.

İzleyici koltuklarında iki isim göze çarpıyordu. Birisi Tantan’ın siyasetteki silahı olan "dürüstlük" ilkesinin, sivil örgütü Etik Değerler Merkezi Vakfı Başkanı Bülent Şenver, diğeri de çevreci kuruluş ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Nihat Gökyiğit.
Tantan’ın siyasi bir partiyle ilişkisi olmadığı, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla halka gittiğinin mesajı verirken, yolsuzluk ekonomisi üzerinde durdu.
Arı Hareketi, Kemal Köprülü öncülüğünde üç - beş arkadaşın, 1994 ekonomik krizi şartlarında biraraya gelip oluşturduğu bir sivil siyaset grubu. O dönemde CHP ve YDH’nın da içinde olduğu partilere, siyasete nitelikli kadro ve proje kazandırma taleplerine yalnızca ANAP olumlu yanıt verince, aralarında organik olmayan bir işbirliği doğmuştu. Bu işbirliği, 28 Şubat sonrası Arı Hareketi’nin 6 Mart 1997 gecesi düzenlenen özeleştiri toplantısı ile kesilmişti.

Böcek değil, "duru" anlamında Arı adını kullanan hareketin ortaya çıktığı ekonomik ve siyasi koşullar bugünle benzerlikler taşıyor.
1994’de enflasyon yüzde 60’ların üzerine çıkmış, gecelik faizler yüzde binler seviyesini görmüş, 17 bin lira olan dolar kuru bir gecede 44 bine fırlamış ve yurt dışına sermaye kaçışı başlamıştı.
Siyaset ise tam bir alacakaranlık kuşağı gibi şeriat kıskacında, demokrasi güçlerini yönü belli olmayan arayışlara itiyordu.
1994’de ANAP ile ilişki kuran Kemal Köprülü, 2001’de kendine yeni bir siyasi ittifak arıyor mu?
Tantan’ı bu salonda görünce akla gelen ilk soru bu oluyor.
Köprülü "Hayır" diyor.
Partiler nezninde reform arayışı olmadığını gördüklerini söyleyen Köprülü, son 3 yılda gerçek anlamda bir sivil toplum hareketi kimliğine büründüklerini anlatıyor.
Her mayıs ayında zirve düzenleyip, gençlik ve katılımcı demokrasi panelleri düzenliyorlar. Gençlere bu toplantılarda partilere girip politize olmak yerine, siyaseti etkileyen sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarını öneriyorlar.
Türkiye’de 75 bin dernek ve vakıf bulunuyor. Gençlerin bu noktada sivi toplum çatısı altına girmeleri, amaca yönelik bir seçicilik gerektiriyor. Tabii o nedenle de Arı Hareketi amaçlar koymayı da ihmal etmiyor. 17 ilde gençlikle örgütlenen Arı, bu yıl da 20 ile yayılmayı hedefliyor.

Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı’nı destekliyorlar. Bu doğrultuda Boğaziçi Üniversitesi’nde kurulan Etik Kulübü’na diğer ilişkide oldukları üniversitelere de yaymaya çalışıyorlar.
Dış politika, sosyal güvenlik, liderlik, enerji gibi konularda eksper yetiştirecek enstitüler örgütlüyorlar. Buralarda üretilen bağımsız bilginin siyasete yol göstermesini amaçlıyorlar.
Dolayısıyla kadrolarının da bu enstitüden beslenmesini hedefliyorlar.
Diyarbakır, Adana ve Zonguldak’ta kurulan Yerel Kalkınma Enstitüsü’nü Aydın Samsun, Artvin, Konya ve Antalya’da da açmayı planlıyorlar.
Gençliğin gelişmiş ülkelerde yüzde 80’lere varan düzenli spor yapma düzeninin Türkiye’de yüzde 6’da olduğunu saptayan Arı Hareketi, semtlerde spor kompleksleri yapılmasına çalışıyor.

Bu çalışmalar, Tantan’ın yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi ve nitelikli insan görüşüyle parelellikleri içeriyor. Fatih Belediye Başkanlığı döneminde Zeyrek - Balat - Fener’in tarihi dokusunun canlandırılması için sivil toplum örgütlerinden destek alan Tantan, Eğitim Gönüllüleri Vakfı için de önayak olmuştu.
İçişleri Bakanlığı döneminde ilişkisi olan bir diğer sivil toplum kuruluşu da TESEV’di. Ekonomik, sosyal ve siyasi konulardaki araştırmaları ile tanınan vakıf, Tantan ile son olarak "Yolsuzluk" araştırması yayınlamıştı.
AKUT, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi kuruluşları da hesaba katarsak, Türkiye’de bir sivil insiyatifin doğduğunu görmek mümkün.
Sıra buradan, yani halktan siyasete yol açmaya geliyor.
Tantan da işte bu yol üzerinde ilerliyor.











EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler