Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ADINI koyalım!
Öyle komedi, cıvataları gevşemiş, şirazesi kaçmış bir espri ya da sıradan, magazinel bir havadis falan değil...
Bunun adı suça iştiraktir!
Son olarak “Fatmagül’ün Suçu Ne?” adlı dizinin başrol oyuncusu Beren Saat, bir barda eğlenirken 5-6 erkek tarafından “Bizim arkadaşa da yardımcı oluver...” gibi sözlerle tacize uğrayınca gündeme geldi.
Haksızlık etmek istemem ama Saat’in allak bullak olmuş ağlamaklı yüzü, mikrofonları büyük bir iştahla uzatan magazinci arkadaşların hiç de umurlarında değil gibiydi.
* * *
“Fatmagül, gece o saatte dışarı çıkarsa tabii tecavüze uğrar...”
“Beren, Bihter, Fatmagül gibi karakterleri oynarsa tabii taciz edilir” gibi, basit bir zihinsel işleyişin ürünü sanırım bu kayıtsızlık...
Kayıtsızlık demişken...
“Fatmagül’ün donu”, “Fatmagüllü şişme bebek” gibi haberler mi yapılmadı...
Erkek egemen dilin kalesi tribünlere de, bu dramdan malzeme çıktı.
“Fatmagül’ün suçu yok; Biz onu Bihter sanmıştık!” cümlesi böylece katıldı tezahürat literatürümüze.
Fatmagül’ün yaşadıklarının, şiddetin, tecavüzün, toplumsal baskının, yüz binlerce kadın için nasıl bir yara olduğu, nüktedan tezahüratların gürültüsünde tabii ki duyulmadı.
Saygı duyduğum iki tiyatrocu olan Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün’ün “Gölgede Muhabbet” adlı programlarında bir grup gencin, Fatmagül’e tecavüz edilen sahne üzerine kurguladıkları parodiyi izleyince bir şok daha yaşadım.
* * *
Hadi diyelim ki gençler, durumu irdeleyemeyip bunu bu şekilde espri konusu yaptı...
Ben skecin sonunda Belgün ve Poyrazoğlu’nun hiçbir tepki göstermeyerek, hatta gençleri alkışlayarak devam ettiklerini görünce donup kaldım.
Bu kadar mı yitirdik hassasiyetlerimizi?
Bu kadar mı eleştirmekten, tavır almaktan imtina eder olduk?
Yeter!
En acıklı olayların, şiddetin, çaresizliğin, parodilere acımasızca malzeme olabildiği zamanlarda yaşayan kadınlar olarak, bu fazlasıyla kendinden emin, yavşak erkek egemen zihniyetten ve onun sokaktaki, medyadaki ürünlerinden çok ama çok sıkıldık artık.



Güzel haberler
Neyse ki geçtiğimiz hafta bu konuyla ilgili, İzmir ve Adana’dan yüreğe su serpen tepkiler yükseldi.
İzmirli kadın örgütleri, tecavüzle dalga geçen bir skece yer verdiği için program yapımcısı Ali Poyrazoğlu ve skecin yayınlandığı televizyon kanalı hakkında suç duyurusunda bulundular.
“Fatmagüllü şişme kadın” ve “Fatmagül’ün donu” başlıklı haberleri yayınlayan iki gazete hakkında da şikayetçi oldular.
MEDİZ(*) ise dizinin yapımcılarına ve medyaya yönelik bir basın açıklaması yaparak bir kez daha hatırlattı:
“Başta medya mensupları olmak üzere bu toplumda yaşayan her kişi bu dehşeti sona erdirmekle sorumlu...
Suç işliyorsunuz!...
Tecavüzün verdiği hasarı artıracak, tecavüze ortak olacak her tür yayın da kamuya karşı bir işlenmiş bir suçtur!...
Tecavüze ortak oluyorsunuz!”
Sıfır toplumsal eleştiri yapan, bir tecavüz sahnesinin getirdiği hastalıklı raytinge sırtını yaslamış bir dizi ve türlü haberler, espriler...
Adını koyalım!
Şiddet ve tecavüz nedeniyle yüz binlerce kadın canlarından olur, hayatları kararırken, bu duruma kayıtsız kalmak ya da bunu kullanmak, en hafif tabiriyle suça iştiraktir.
(*) Mediz: Kadınların Medya İzleme Grubu