SALONUN ışıkları kısıldı önce...
Heyecandan sandalyelerde yerimizde duramıyorken, “Hocamız şu an otoparkta. Birazdan burada olur” anonsu geldi.
Işıklar biraz daha kısıldı, artık içerisi kapkaranlıktı. Salondaki kalabalıktan “tık” çıkmıyordu.
Az sonra kapıda bir hareketlenme oldu.
Onlar kapıda belli belirsiz görüldüklerindeyse bir alkış koptu.
Flaşlar patladı, müzik başladı.
Kapıya koşan herkesle sarılma, kucaklaşma... Hocanın yüzünde şaşkınlıkla mutluluğun karıştığı ifade...
Çığlıklar da duydum ki; sanırım biri de bendim. Gözlerini silenler, burnunu çekenler...
Bu an için yaklaşık bir aydır bekliyorduk hepimiz.
Hepimiz? Biz?
Biz; hocaların hocası Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun öğrencileri, meslektaşları!
Türk tiyatrosu denince akla gelen ilk isimlerden biri Prof. Dr. Özdemir Nutku...
Ne yetiştirdiği sanatçıları ne yazdığı kitapları ne de araştırma inceleme ve denemelerinin yayımlandığı gazete dergi gibi yayınları bu sütunlara sığdıramayacağımı biliyorum.
Ancak onun belki de yazdığı en büyük kitap, 1976’da İzmir’e yerleştikten sonra kurduğu Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Tiyatro Bölümü’dür...
Ki o bölümden mezun olan yüzlerce öğrencisi bugün dünyada, Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve İzmir’de ondan öğrendiği her sözcüğün altını çizerek yaşıyor. Devlet tiyatrolarında, opera balelerde, özel tiyatrolarda, şehir tiyatrolarında, özel kanallarda, TRT’de, üniversitelerde, gazetelerde, dergilerde, prodüksiyon şirketlerinde, reklam ajanslarında İzmir’den yetişmiş öğrencilerini izliyor, okuyor, görüyorsunuz.
* * *
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN