27.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gazeteci arkadaşım Azer Bortaçina'nın, Ekin Yazım Grubu yayınlarından "Kültürün gerçek tanığı/ Güneydoğu Anadolu" gezi kitabı çıktı. Aslında bu bir gezi olmaktan öte, gazeteci kitabı; gözlemler, habere dokunuşlar, fotoğraflar, insan öyküleri, konuşan tarih, yemek tarifleri, konaklanacak yerler, şiirler - sözler, gezginlerin tüm meraklar girmiş işin içine.
Öykü tadındaki kitabın çoğrafyası, GAP Bölgesi; Gaziantep, Kilis, Halfeti, Şanlıurfa, Birecik, Bozova, Mardin, Diyarbakır, Hasankeyf, Nemrut, Adıyaman...
Şeker Bayramı'nı fırsat bilip buralardaysanız veya kendiniz evde aklınız gezmelerdeyse; Azer'in kitabıyla derin GAP'ı bulacaksınız karşısınızda.
Benim bulduklarımı yazayım...
Silvan'da üç kardeş tarafından yaptırılan beş katlı minare ve Abbasiyeler'in torunlarının yaşadığı Üstünler Konağı. Azer, konağın içine giriyor:
"Nevsal Hanım konağın gelini. Ekononik nedenlerden ötürü şimdi kullanılmayan eve o da özlemle bakıyor. Gıcırtıyla açılan kapıdan içeri adım atmaz başlıyor 150 yıllık yapının güzellikleri... Binanın dışında kurşun delikleri, Kürt isyanından kalan izler! Bahçedeki diğer önemli yapı Artık Üstünler ailesinin evi. Afife Üstün 86 yaşında. Kökleri Abbasilere dayanan ailenin Türkçeleri kusursuz. Konağın sahibi Sadık Bey, Afife Hanım'ın amcası. Mustafa Kemal 16. Kolordu Komutanı olduğu dönemde, Sadık Bey'in oğlu Recep'in kirveliğini yapmış. Karşılıklı mektuplaşmışlar."
Azer, 7 Kasım - 24 Aralık 1916 tarihleri arasında Silvan'da olan Mustafa Kemal'in, Sadık Bey'e yazdığı mektuplar içinde bir tanesi seçiyor:
"... Hamiyyeti Vataniyye ve salabeti diniyyesi olan zatıalileri (vatan perverliğiniz, onur ve haysiyetiniz, dine olan yüksek bağlılığınız) gibi necip ve asil zevatın bu mülk hidematı (en büyük hizmetlerde bulunacağına) asırlarca olduğu gibi bundan sonra da öz kardeş olan Türk ve Kürdün sarsılmaz bir aşk ve iman ile muazzez haki baki vatanın vikaye (koruyacağına) eyleyeceğine şüphe yoktur. Bütün rüfekaya (arkadaşlara) selam ve saygılar sunarım."
Sadık Bey, Şeyh Sait Kürt isyanında, konağın içindeyken kurşunlara hedef olunca, konağın görkemli sokak kapısı bir daha açılmamak üzere kapanmış.
Azer Mardin'e varıyor; dışarıdan bakanların mimari güzelliklerinden etkilendikleri bu kentte de insanları buluyor!
Kökleri Hz.Muhammet'e dayanan Abdullah Bey'in torunu Nevin Hanım'ı parlaklığı kaybolmasın diye her yıl söküp yoğurt ile yıkadığı prinç karyo ile görüntülüyor. Nevin Hanım'ın elinde peygamber sülalesinden geldiğini gösterir, boyundan büyük bir secere...
Taşın dantel gibi işlendiği Mardin evleri turistleri büyülemeyi sürdürürken içinde yaşayanların ömürlerine ömür katıyor anlaşılan, Azer Oğuz Köyü'nde 101 yaşındaki Mahmut Dede'ye konuk oluyor.
Türkçe bilmediği için yeğeninin yardımı ile, "Ben Kürtoğlu Kürdüm. Seni anlamıyorum, bana ne soracaksın?" diyor Azer'e, devam ediyor:
"Bu bölge meşelikti ama Fransız mı, İngiliz gavuru mu bilmem, geri çekelirken her yeri yaktı yıktı. Ben Mustafa Kemal Paşa'nın askeriyim. O delikanlı, mert insandı. Paşa olmasaydı, bu topraklarda oturamazdık ki!.."
GAP'ın her noktasına değen 5 bin kilometrelik yolcuğun izlerini; Peygamberler Şehri Urfa'nın sıra gecesi geleneklerini, 1927 - 31 tarihlerinde Diyarbakır'da valilik yapan zatların surlara indirdiği ilk balyozu, Akbank ve Enka'nın katkılarıyla Uluslararası Nemrut Vakfı tarafından yürütülen "Nemrut'u Koruma Projesi'ni", Halfeti'de Fırat'ın üzerinde kurulan balık sofralarını, 1993'den beri sular altında kalınacağı bilinen Zeugma antik kentinden çıkan hazineleri, Birecik'te koruma altına alınan 23 evi, neleri neleri sığdırıyor Azer 216 sayfalık kitaba sığdırıyor.
27 yıllık gazeteci Azer'in yazmakta olduğu Doğu Anadolu kitabını bekliyoruz.