Çadır Köşkü'nden sökülen levha...

REFAH Partisi İstanbul'da belediye seçimini kazanınca, ilk işleri Yıldız Parkı'nı, Çamlıca Tepesi'ni, Turing ve Otomobil Kurumu'nun, dolayısıyla Genel Müdür Çelik Gülersoy'un elinden almak oldu...
İki pazar üst üste Yıldız Parkı'na gittik, belediyenin uzun süre, onarım, restorasyon nedeniyle kapadığı Çadır ve Malta köşkleri açılmıştı...
Hemen "Nasıl olmuş?" diye soracaksınız...
Biz de hemen söyleyelim, her iki köşkü de Çamlıca'ya benzetmemişler, bunun ne demeye geldiğini, Çamlıca ve Yıldız Parkı'na gidenler anlar, kısacası Çelik Gülersoy'a dokunmamışlar...
Çadır Köşkü'nde eskisi gibi sabahları kahvaltı, çay, kahve, pasta veriyorlar, Malta Köşkü'nde ise pazar günleri açık büfe var, her iki tarafta da, Çamlıca'da olduğu gibi "10 bin liraya çay satmak" gibi ucuzluğa kaçmamışlar, böyle bir yerde oturup, çay, kahve içmenin bedelini alıyorlar, çay 100 bin, pasta 250 bin lira, Malta Köşkü'nde açık büfe ise adam başı 1 milyon lira...
* * *
YILDIZ Parkı'nın müdavimleri, bizim gibi 1950'den beri gidenler Çadır Köşkü'nü bilirler, duvarda bir levha vardı, "Sadrazam Mithat Paşa, Abdülaziz'i öldürttüğü ithamıyla burada muhakeme edilmek üzere sorgulanmış, mahkum edilerek, Taif'e sürülmüş ve orada şehit edilmiştir."
Levhanın üzerinde kelimesi kelimesine belki bunlar yazılı değildi ama, mealen böyleydi, yıllar yılı hep öyle dururdu...
Şimdi o plaketi kaldırmışlar, herhalde Mithat Paşa'nın şehit edildiği ibaresine dayanamamışlar...
Lakin plaketin yerini de doğru dürüst boyayıp yok edememişler, sırıtıyor, belli ki orada bir levha varmış...
Bunlar ayıp şeyler...
Hadi bu levhaya, Abdülhamid Han'a olan sevdanızdan tahammül edemediniz, Mithat Paşa'ya "şehitlik mertebesi"ni de yakıştıramadınız, ya tarihi ne yapacaksınız, Mithat Paşa'nın, burada, Çadır Köşkü'nde sorgulandığını tarihten nasıl sileceksiniz?
* * *
SULTAN Aziz öldürüldü mü, yoksa intihar mı etti?
Mithat Paşa, Abdülhamit tarafından haksız yere mi mahkum edildi?
Tarih bilgini Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı "Mithat Paşa ve Yıldız Mahkemesi" adlı kitabında, kendisinin de önce öldürüldüğü görüşüne sahip olduğunu fakat belgeleri inceleyince, Yıldız Mahkemesi kararının doğru olmadığı kanaatine vardığını yazar.
* * *
PEKİ, Mithat Paşa ve diğer sanıklar "Çadır Köşkü'nde mi yargılandılar?"
Çok kişi adından dolayı, duruşmanın Çadır Köşkü'nde yapıldığını sanır.
Oysa yanlıştır.
Mithat Paşa ve diğer sanıklar, bir çadırda yargılanmışlardı ama, bu "Çadır Köşkü"nde değil.
Çelik Gülersoy "Yıldız Parkı ve Malta Köşkü" kitabında şöyle yazar:
"Abdülaziz'i tahttan indiren kadro içinden Abdülhamid'in seçtiği ve uygun gördüğü bu kişiler birer birer tutuklanarak Yıldız Sarayı'na getirtilmişlerdi. Günümüzde yaygın ve yanlış bir bilginin aksine olarak, bunlar Çadır Köşkü'nde toplanmışlar ve orada sorguya çekilmişlerdi ama, yargılanmaları orada değil, Malta Köşkü'nün yakınına kurulan bir çadırda olmuştu. Çadır Köşkü de adını bu olaydan ve çadırdan almaz. 1881 yılındaki bu tutuklanma ve yargılanmadan önce de yapı, bu adı taşır. O zaman, çadıra mimari bakımdan da hiç benzemeyen o köşkün adı neden dolayı Çadır'dır, ayrı bir inceleme konusu. Yargılama çadırı, Malta Köşkü'nün üst yanında bir düzlüğe kurulmuş, çevresi parmaklıkla çevrilmişti. Üstü güzel bir perde ile örtülü, yeşil renkli büyük bir çadırdı bu."
* * *
PEKİ, bu köşke niye "Çadır Köşkü" denilmiş?
Çelik Gülersoy'un tahminine göre, oraya köşk yapılmadan önce bir otağ - ı hümayun, padişah çadırı kurulmuş, sonra yerine köşk yapılınca da "Çadır Köşkü" olmuş...
* * *
KEŞKE, Mithat Paşa'nın adı geçiyor diye, o levhayı sökenler, şu köşklerin tarihçesini çıkarıp, bir yere assalar...