Artık Batman’ın da bir "Akmerkez"i var. Şehrin göbeğindeki "2000 iş merkezi" internet cafeleri, pastaneleri, şık dükkânlarıyla modern bir alışveriş merkezi.... Yalnız 4 katlı bu yapının asma katına boydan boya bir ağ gerilmiş. Meğer "yukarıdan atlayıp intihar edilmesini önlemek içinömiş. Bir kentin ruh halini bundan iyi hangi örnek anlatabilir ki?
Batman dönüyor...
"Yarasa Adam" filminin afişini andırsa da bu doğru... Batman hem hayata dönüyor, hem ölümle pençeleşiyor. Son 20 yıla damgasını vuran siyasi terör bitmiş; ama şehir bu kez de ekonomik terörün pençesinde. Artık faili meçhul cinayetler yok; ama hırsız çeteleri ve fuhuş var. Hizbullah’ın domuz bağları yok; ama işsizlik var. Köy yakmalar yok; ama köye dönüşe izin de yok. Diyarbakır Caddesi’nde gece yarısı ailece gezmek mümkün ama fakirlikten çocuklara dondurma almak mümkün değil. Şehirde olay yok, ama tek bir sinema, tiyatro da yok. "Ne mutlu Türküm diyene" yazılı meydanda, yakında Belediye Kürtçe dil kursu açacak, ama bu kez de kursiyerlerin parası olmayacak. Kısacası Batman, eski hayatıyla, yenisi arasında bir yerde asılıp kalmış durumda... Belki de en modern alışveriş merkezinin altına insanlar intihar etmesin diye ağ gerilmesi o yüzden...
Savaş sonrası travma
Şehirde 1993 - 97 arası 950 faili meçhul cinayet işlenmiş. Daha şehre iner inmez, Batman Çağdaş’ın sahibi Arif Arslan Protokol Caddesi’nde karakolun 150 metre ötesinde bir köşeyi gösteriyor: "Burada tam 6 kişi öldürüldü" diyor. Şehrin en tanınmış isimleri, PKK kurucusu Mahsun Korkmaz ile Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu... Batman bugüne dek ya faili meçhullerle ya Hizbullah operasyonlarıyla ya kadın intiharlarıyla gündeme geldi. 20 yıllık gerginliğin bitmesi tansiyonu düşürmüş.
Milliyet’in TIR’ı önünde MHP’lilerle HADEP’liler Apo konusunda -biraz yüksek perdeden de olsa - uygarca tartıştılar. Bir yıl önce bu, düşünülemezdi bile...
Batman’da son seçimde 120 bin oyun 60 binini HADEP aldı, ama halkın yüzde 50’lik iradesi yok sayıldı. Batmanlıları temsilen Meclis’e, oy vermedikleri, hiç tanımadıkları temsilciler gitti. HADEP’e belediye kaldı. Ancak görünen o ki, Batmanlılar belediyenin hizmetinden memnun kalmamış, o yüzden parti, başkanı görevden almış. Bu başarısızlık, tansiyonun düşmüş olması ve barajı geçememe kaygısı HADEP’e oy kaybettirebilir. HADEP’liler bu kaygıyla Saadet Partisi’yle flörte başlamışlar. Bu işbirliği, Batman Çağdaş’ın manşetine "Selamünaleyküm Heval" (Kürtçe "arkadaş") diye yansımıştı dün...
100 internet cafe
Bugünlerde en iyi iş, kahvehane açmak diyorlar. Şehirde 100 internet cafe var, hepsi sanal sohbete dalmış işsiz gençlerle dolu... Batmanlı, köyüne dönmek istiyor, göçmüş Batmanlı işadamlarının gelmesini istiyor, şehre üniversite istiyor, Irak’la sınır ticaretinin serbest bırakılmasını, sinema, tiyatro kurulmasını, kültür sanat festivali için Valiliğin inadının kırılmasını istiyor.
29 yaşında bir Batmanlı "Gençliğimiz korkuyla geçti, son 10 yıl sokağa çıkamadık. Şimdi çocuğumuzu elinden tutup sokağa çıkabiliyoruz, ama bu kez de açız" diyor. Bir diğeri ekliyor: "Çocuklarımız için umutluyuz. Onlar Avrupa yurttaşı olacak."
Dedim ya, Batman yeni bir hayatla, uçurumun arasındaki ince eşikte... Sorunlarını devletten çok örgütlerle çözmeye alışmış Batman’ı örgütlerden temizleyen devlet, bir şey yapmayarak koca bir boşluk yaratmış. Bu boşluğu devlet dolduramazsa, ekonomik terörün sonuçları, en az siyasi olan kadar ağır olabilir.
