Atatürk'ün ölüm günü bilinir de, doğum günü bilinmez pek...
Oysa doğum tarihinin ortaya çıkışının ilginç bir öyküsü var:
Türkiye ile ingiltere ilişkilerinin ısınması 1936 Haziran'ında Atatürk'ün, İngiliz Kralı 8. Edward'ın doğum gününü kutlamasıyla başlıyor.
Kral, kutlamaya karşılık verince Ankara'daki İngiliz Büyükelçisi bunu fırsat bilip Londra'ya, bundan böyle Kral'ın da Atatürk'ün doğum gününü kutlamasını teklif ediyor. Fakat İngiliz Dışişleri, "Kral sadece ABD, Fransa ve Alman liderlerin doğum gününü kutluyor. Başka devlet başkanlarıyla böyle bir kutlama ilişkisi yok" diyerek teklifi reddediyor. Büyükelçi üsteliyor:
"Kral Türkiye ziyaretinde bana kutlama gönderilmesini söylemişti."
Bir süre sonra İngiliz Dışişleri, Ankara'daki İngiliz elçiliğine Atatürk'ün doğum tarihini soruyor. Elçilik soruyu bir yazıyla Türk Dışişleri'ne, Dışişleri de Cumhurbaşkanlığı'na iletiyor. Köşk'ün özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak'tan gelen yanıt şöyle:
"Atatürk'ün 19 Mayıs 1881'de doğduklarını arz ederim".
Ancak Kral Edward, Atatürk'ün yaş gününü kutlayamıyor. Çünkü Türkiye'den döndükten bir süre sonra aşkı uğruna tahtını terk ediyor.
* * *
Bugün İngiliz büyükelçiliğinde çok ilginç bir konferans var:
Prof. Hikmet Özdemir, nicedir üzerinde çalıştığı araştırmayı sunacak. Araştırmanın konusu "Atatürk ve İngiltere: Bir Barışmanın Diplomatik Tarihi".
Bu kitapta Özdemir, Atatürk'le İngiltere Kralı'nın 1936 Eylül'ündeki İstanbul buluşmasının ilginç ayrıntılarını resmi belgeler ve haberlerle işliyor. Çok değil 20 yıl önce birbirine karşı büyük bir savaş veren iki ülke arasındaki "tarihi barışma" bu...
Buluşmanın mimarı, dönemin en itibarlı diplomatı Percy Loraine... Kitapta Loraine "29 Ekim resepsiyonunda Atatürk tarafından davet edilerek gece 23.00'ten ertesi sabah saat 10.00'a kadar onun yanında oturma ayrıcalığına sahip tek yabancı diplomat" olarak tanıtılıyor ve harika bir sahne anlatılıyor:
1934'te iran Şahı Pehlevi'nin Türkiye ziyaretinde bir gece Loreine poker masasına davet ediliyor. Masadaki diğer 3 oyuncu şah, Atatürk ve Adalet Bakanı... şöyle anlatıyor Büyükelçi:
"Poker sabah 4.30'a kadar sürdü. Bir ara elimizde güzel kartlarla, oyunda tek başımıza kaldığımız bir elde Gazi büyük bir izleyici topluluğu önünde masaya eğildi ve şöyle dedi:
'- Birbirimize karşı oynadığımızda ne kadar güçlü olduğumuzu görüyorsun, birleşirsek nasıl olacağını bir düşünsene'.."
İşte Kral'ın ziyareti biraz da bu yakınlaşma üzerine gerçekleşiyor.
* * *
O gün Atatürk, konuğunu Tophane rıhtımında bekliyordu.
Kral'ın bundan haberi yoktu. Motor sahile yaklaşırken büyükelçiye "Bu iskeledekiler de kim" diye sordu.
Büyükelçi:
"Lacivert takım elbiseli, şapkasız olan Atatürk" diye fısıldadı.
İki lider üstü açık bir otomobilde yan yana İstanbul'u dolaştılar. Akşam Atatürk, Kral'ın yatındaki kokteyle davetliydi. Davette Kral'a katıldığı harpleri ve muhtemelen İngilizlere karşı nasıl savaştığını anlattı.
Keyfi yerine gelmişti.
Büyükelçi o gece günlüğüne şu notu düştü:
"Atatürk'ün ısınmasını ve sert kabuğundan sıyrılmasını görmek ilgimi çekti. Adamakıllı eğleniyordu."
Atatürk akşam o keyifle Park Otel'e gitti. Yattığında saat 3'e geliyordu.