Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gerçi damat tam yüzükler takılırken bir çiğlik yaptı: "Nişanlanıyoruz, ama ucumuz açık. Sonunda nikâh vaat etmiyorum. Hele kendine çekidüzen ver, seni alıp alamayacağıma o zaman karar veririm. Bir de aileme sormam lazım. Onlar istemezse olmaz. Olsa da evde öyle istediğin gibi serbest dolaşamazsın" dedi. Ama evde kalıp "baba" dayağı yemektense elde vaatkâr bir yüzükle düğün kriterlerine hazırlanmak bize daha cazip geldi.Hem damadın ilk niyeti daha beter değil miydi:"Nikâhı boş ver. Gönlümde özel statün olsun, sana güçlü bağlarla bağlanayım, ayrı ev açayım, kapatmam ol".***"AB'li yeni hayat"tan örnekler var manşetlerde:Çöp dağları bitecek, ses sınırı gelecek, gıdalar paketlenecek, dolmuşlar kemerlenecek, yerlere tükürülmeyecek, (hatta) Hırant Dink'e mahkûmiyet türünden provokasyonlara geçit verilmeyecek, vs.Bazı Batılıların ise "Türkiyeli yeni hayat" konusunda farklı senaryosu var:Çöpler dağ olacak, ses sınırı aşılacak, her köşe başına bir kokoreççi açılacak, "Avrupalılığa hakaret" artık suç sayılacak, vs... Öyle ya, evlilikte kimin kimi etkileyeceği belli olmaz:Söz konusu olan "medeniyet aşılaması" değil ki, "medeniyetler buluşması"...***Şaka bir yana, bu tarihi buluşma sayesinde, "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" ise bu Avrupa için de geçerli olmalı...Batılılar, bugüne dek, "kebap, dansöz, deniz, güneş, işkence"den ibaret sandıkları bir toplumu "sindirmeye" çalışacak.Bu süreçte yavaş yavaş onlar da Türkler üzerinden "öteki"yle tanışıp onunla birlikte yaşamaya alışacak.Türkiye'de gıdalar paketlenirken, umulan odur ki, ilişkinin karşı tarafı da bazı önyargılarını paketlemeye başlayacak.Mesela Hollanda'nın en iyi sözlüğü sayılan "Van Dale"de "Türk" sözcüğünün karşısında yazılı olan "Türk gibi pis olmak" nitelemesi oradan kaldırılacak.Viyana'da sergi salonunun duvarını Türk bayraklarıyla donatan sanatçıdan rahatsızlık duyulmayacak.Roma'da "Anneciğim Türkler geliyor" çığlıkları atılmayacak.Londra'da "Geceyarısı Ekspresi" gibi ırkçı filmler çekilmeyecek.Batı, Doğu'ya karşı beslediği önyargılardan vazgeçecek.Tek geçerli kültürel formun, kendi yaşam biçimi olmadığını kabullenecek. İnsanları, dinlerinden, renklerinden, milliyetlerinden ötürü potansiyel suçlu olarak damgalamamayı öğrenecek.Türklerin Shakespeare'i öğreten ders kitaplarına, İngilizler Yunus'tan dizeler içeren ders kitaplarıyla cevap verecek.Tamam, Türkler kurban bayramlarında Berlin sokaklarını kan gölüne çevirmeyecek, ama Almanya da inananlar için kesimhaneler kurmaya özen gösterecek.Medeniyetler böyle evlenecek.***Her evlilik biraz kendinden vazgeçme halidir.Ama büsbütün başka birine dönüşmek... eşinin tıpatıp eşi olmak...İşte o, kişiyi de kişiliksizleştirir, ilişkiyi de...Burada "standartlaşma" evrensel hukuk normlarında, demokrasi standartlarında, insan hakları kazanımlarında olmalıdır.Onun dışındaki ilişki, karşılıklı saygıya dayalı bir tanışma ve kaynaşma sürecidir; kültürel hegemonyaya teslimiyet değil... can.dundar@e-kolay.net Çok şükür, ite kalka nişanı yaptık.